Botoks ve kullanım alanları

Botoks ve kullanım alanları

Clostridium botulinum isimli bakteriden elde edilmiş bir nörotoksindir. Yani, sinire etki eden bir toksindir. Botulinum toksin orijinal ismi iken, botoks ticari ismidir. Doğada; yedi farklı botulinum toksin serotipi vardır. Ama sık kullanılan ve bilinen A serotipidir. A serotipi; motor sinirlerden yani kası uyaran sinirlerden asetilkolin salınımını durdurarak etki etmektedir.  Dünya genelinde farklı botox muadilleri vardır. En sık bildiklerimiz; botoks, disport, xeamin gibi bilindik isimlerdir. Botoks’un alt tipleri arasında sadece doz farkı vardır. Botulinum toksin dozu ünitenin biyolojik aktivitesini gösterir. Her ürün için bu farklıdır. Botulinum toksin protein yapılı bir madde olduğundan organizma tarafından tanınıp antikor geliştirebiliyor ve bu sebeple bazı hastalarda botulinum toksin yapıldıktan sonra hızlı bir şekilde organizma tarafından parçalandığı için tedavi etkisi görülemiyor. Son yıllarda bu durum sık görülmeye başlamıştır.

Ona botulinum toksin A (botox), Abo botulinum toksin A (disport); Clostridium botulinum isimli bakteriden elde edilmiş farklı moleküllü nörotoksinlerdir. Rimabotulinum toksin B (myobloc) ve Incobotulinum toksin A (xeamin) tipleri ise;  Amerika ve Avrupa’da yaygın olarak kullanılan çeşitlerdir. Botulinum toksin tip A’ya antikor geliştiren hastalarda myobloc,  alternatif bir botox şeklidir. Bu tip hastalarda Rimabotulinum toksin B kullanılabilir. Myobloc muadili ise, İngiltere üretimi nörobloc’tur.

Botox’u ilk olarak göz doktoru olan, Alan Scott 1960-1970’li yıllarda şaşılık tedavisinde kullanmaya başlamıştır. Daha sonra Kolombiya Üniversitesi’nde çeşitli nörolojik hastalıklarda (servikal distoni vs.) botoks tedavisi denenmiştir. Botoks’un ilk ismi “Occilinum” dır. Allergan’a devredildiği zaman, isim değiştirilerek botoks yapılmıştır.

Yüzün üst kısmında genellikle mimik kaslarının çalışması sonucunda oluşan mimik çizgileri; yüzün alt kısmında dudak çevresine daha yakın olmak üzere yer çekiminin etkisi ile sarkmalardan dolayı oluşan kırışıklıklar, ileri yaşlarda varlığından rahatsız olduğumuz, görmek istemediğimiz görüntülerdir. Yüzün üst kısmındaki mimik kaslarının tekrar tekrar kasılması ve dokuda meydana gelen ezilme ile oluşan kırışıklıkları gidermek için en etkili yöntem mimik kaslarını durduran ve doku ezikliğinin önüne geçen botilium toksin uygulamasıdır. Botilium toksin kaslara gelen sinir uyarısını durdurarak kasta geçici paralizi oluşturur. Kas kasılamadığından dolayı kırışıklıklar, ince çizgiler kaybolur. 

Mimik kaslarının kasılması ile oluşan kırışıklıklar;  dinamik çizgiler ve statik çizgiler olarak ikiye ayrılır.

Dinamik çizgiler erken dönemde yani genç yaşta sabit haldeyken görülmez. Sadece mimik yaparken, yüz hareket halindeyken görülür. Zamanla çizgiler derinleşir. Hareket etmeyen ve mimik yapmayan yüzde belirgin bir şekilde kırışıklıklar görülür, bunlara da statik çizgiler denir. Dinamik çizgiler, botoks uygulaması sonucu tamamen kaybolurken, statik çizgiler ise botoks uygulaması ile bazen tamamen giderilemeyebilir. Bunun üzerine kırışıklık tedavisinin tam çözümü için botox uygulamasına farklı yöntemlerde eklenmesi gerekebilir.  Bunlar; plexr, lazerle kırışıklık açma, dolgu gibi yöntemlerdir. Fakat bu yöntemlerin hepsi,  botoks yapıldıktan sonra uygulanabilecek işlemlerdir.

Botox uygulaması genel olarak estetik amaçlı kullanılmaktadır. Alın kırışıklıkları, kaş ortası kaş çatma çizgisi, göz kenarı kazayağı çizgileri, burun kenarı tavşan çizgileri, dudak üstü sigara çizgileri, estetik amaçlı kullanım alanlarıdır.

Kozmetik dışında çeşitli nörolojik hastalık endikasyonlarında da bu uygulama kullanılmaktadır. Kronik migren hastalarında, erkeklerde skrotum rahatsızlıklarında testislerde, inme sonucu oluşan kas spazmlarında, genel cerrahi de anal fissürlerde, ürolojide mesane aşırı aktivitesinde, terlemede; koltuk altı, el, ayakaltı aşırı terlemesinde tedavi amacıyla kullanılabilir. Ayrıca kasık bölgesindeki terlemelerde de yeni yeni kullanılmaya başlanmıştır.

Uygulama şekli, dozu ve uygulama noktaları çok önemlidir, yetkili kişiler tarafından yapılması gerekmektedir. Alanında uzman olan dermatologlar ve plastik cerrahlar tarafından işlem gerçekleştirilmelidir.

Her isteyene botoks yapılmamalı; nörolojik hastalığı sahip kişilere, kas güçsüzlüğü olan hastalara, hamile ve emziren annelere kesinlikle botoks yapılmamalıdır. Bu işlemin kalıcılık süresi 4-6 ay arasında değişmektedir. İşlem süresi 4-5 dakikadır. Ağrısız olan ve ince enjektörler ile yapılan bu işlemde, hastanın isteğine göre uyuşturucu krem uygulanabilir.

Uygulama sonrası hastanın dikkat etmesi gereken konulardan bazıları;

·        4 saat boyunca yatılmamalı

·        Baş aşağı eğilmemeli

·        Botoks’un  uygulandığı bölgelerde egzersiz yapılmalıdır.

Herhangi bir yan etkisi bulunmamasına rağmen, yanlış yapıldığı zaman kaş ve gözde düşme yapabilir, dozu kaçtığı zaman geçici felç oluşabilir ama bu durum kalıcı değildir.

Bu makale 9 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dr. Akif Mehmetoğlu

Uzm.Dr Akif MEHMETOĞLU, 1983 yılında Azerbaycan'da doğmuştur. 1997-2001 yılları arasında Bursa Işıklar Askeri Lisesi'nde, 2001-2005 yılları arasında Kara Harp Okulunu tamamladıktan sonra. 2005-2006 yılları arasında Orta Doğu Teknik Üniversitesi İngilizce Hazırlık bölümünde 1 yıl eğitim almıştır. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesindeki Lisans eğitimini, 2006-2012 yılları arasında tamamlayıp tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise 2012 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi ‘Deri ve Zührevi Hastalıklar’ alanında başladığı “Psoriasis Hastalarının Biyolojik Tedavide Kalım Süresi” Tezi ile 2016 yılında Dermatoloji Uzmanı olmuştur. 2014 yılında Bakü’de düzenlenen Dermatoonkoloji toplantısında; “Merkel Hücreli Karsinom ve Bazal Hücreli Karsinomun Bir Arada Görüldüğü Bir Olgu” ve “Generalize Püstüler Psoriasisli 3 Çocuk Olguda Adalim ...

Etiketler
Botoks (botulinum toksini)
Uzm. Dr. Akif Mehmetoğlu
Uzm. Dr. Akif Mehmetoğlu
İstanbul - Dermatoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube