Yaşlanmak kaçınılmazdır. Derinin yaşlanması da kişiden kişiye farklılık gösterir. Bazı kişilerde kırışıklık oluşumu, bazılarında ise gevşeme ve sarkmalar ön plandadır. Kişinin yaşam tarzı ve genetik nedenler burada belirleyicidir. Göz çevresinde kırışıklıklar, göz kapaklarında sarkma ve torbalanmalar yaşlanmanın ilk belirtilerindendir. Eğer göz çevreniz gülerken aşırı kırışıyorsa, sürekli kaş çatma hareketi yapıyorsanız, alın çizgileriniz çok belirginse, kaşınız düşükse, yüzünüzde sarkmalar başladıysa botoks uygulamasından fayda görebilirsiniz. Yüzünde istenmeyen bir mimiği veya çizgisi olan herkese, 18 yaş sonrasında güvenle uygulanabilir. Hamilelik ve emzirme döneminde uygulanmaz. Ayrıca myastenia gravis gibi kas hastalığı olanlara da uygulanması kontrendikedir. Çizgiler fazla derinleşmeden önce uygulanırsa daha başarılı olmaktadır, eğer kırışıklıklar çok derinse çizgiler tamamen yok olmamakta fakat derinliği azalmaktadır. Bu durumda botoks işleminin etkisi yerleştikten sonragerekirse kalan çizgiler için dolgu maddeleri de uygulanabilir.
Botoks tedavisinin plastik cerrahide temel kullanım amaçları; göz çevresi kırışıklıkları, alın ve kaş arası mimik kırışıklıkları, dudak çevresi kırışıklıkları, boyun kırışıklıkları, yanak sarkmaları, koltuk altı, avuç içi ve ayak tabanı terlemeleri (hiperhidrozis)'dir.
Botoks uygulamasında botilinum toksini adı verilen bir toksin kullanılır. Güvenle uygulanabilir. Etkisini uygulama yapılan bölgedeki kasların daha az çalışmasını sağlayarak gösterir, vüctta yayılarak yapıldığı bölge dışında diğer alanlarındaki kasları etkilemez. Botoks tedavisi yüz bölgesinde kırışıklığa neden olan kasların çalışmasını azaltır. Belli kaslara, belli oranlarda uygulanır. Kaşlarını çatarak sinirli gözüken kişilerin kaş çatmasına engel olarak ve kaş arasındaki çizgileri ortadan kaldırır ve kişinin daha iyi görünmesini sağlar. Göz etrafındaki kırışıklığı azaltarak yorgun ve yaşlı görülen yüz ifadesini düzeltir. Ayrıca yüzü aşağıya doğru çeken kasları zayıflattığı için yaş ilerledikçe belirginleşen yüz ve kaş sarkmasını da geciktirir. Böylece yüzdeki doğal ifade bozulmadan kırışıklıklar engellenir ve sarkmalar toparlanır. Botulinum toksini, kasların kasılmasında etkili olan sinir-kas kavşağındaki proteinleri bağlayarak kas kasılmasını uyaran asetilkolin maddesinin salınmasını engeller. Böylece, etkisi geçene kadar kasların geçici olarak hareketini azaltır veya engeller. Botoks uygulaması nedeniyle hareket edemeyen bölgelerde, kasların sebep olduğu kırışıklık ve sarkmalar düzelir.
Botoks preparatları şişe içerisinde toz halinde bulunur. Doktorun uygulama tercihine göre belli miktarda serum fizyolojik ile sulandırılmalıdır. Sulandırma işlemi sonrasında her kas için ayrı ayrı olacak şekilde, küçük miktarlarda kas içine enjekte edilerek kırışıklıklara neden olan kasların zayıflatılması sağlanır. Botoks uygulaması 5-10 dakika sürer. Çok küçük miktarda ilaç çok ince iğnelerle uygulandığından rahatsızlık hissi ve ağrı çok azdır. Anestezi gerektirmez. Uygulamadan hemen sonra günlük yaşama geri dönülebilir. Nadiren geçici olarak morarma ve kızarıklık görülebilir. İşlem sonrası 6-8 saat kadar öne doğru eğilmekten ve enjeksiyon bölgesine masaj yapmaktan kaçınılmalıdır.
Etkinin görülmesi 2. günden sonra başlar. Etkinin tam olarak oluşması ortalama 10-14 gün sürer. Genelde 10. gün hasta tekrar görülerek gerekli ise az miktarda ek doz eklenebilir. Botoks uygulamasının etkisi ortalama 4-6 ay sürer. Sonrasında etkinin devamı isteniyorsa tekrarlanmalıdır. Tekrar edilen uygulamalar ile daha kalıcı sonuçlar sağlanır. Botoks uygulamasının etkisi azalırken çizgiler genelde daha az belirgin ve daha az derin olarak ortaya çıkar. Bu görünümü devam ettirmek ve mümkün olduğunca kalıcı kılmak için uzun süre ara vermeksizin en az 5-6 uygulama gerekir. Tekrarlayan uygulamalardan sonra ise daha düşük dozların uygulanması genelde yeterli olmaktadır.
Erkekler ile kadınlara uygulanan botoks tedavisinde farklılık vardır. Erkeklerin kas yapısı ve kuvveti daha fazla olduğundan botoks tedavisi daha farklı bir şekilde planlanmalıdır. Erkeklerin yüz yapısındaki keskin hatların ve ifadelerin korunmaması kadınsı bir görünüme neden olabilir. Uygulama öncesinde aspirin ve benzeri ağrı kesiciler, gingko türevleri, sarımsak, ginseng veya C vitamini kullananlarda morarma riski yüksektir. Bunların kesilmesi mutlak şart değildir, ancak bunları kullanan kişilerde bir miktar da olsa morluk oluşma olasılığı olduğu bilinmelidir. Cilt tazeleme amaçlı yöntemler botoksun etki süresini kısaltabilir. Bu yüzden bu işlemler botoks uygulamasından en erken 2-3 hafta sonra yapılmalıdır. Mümkünse bu yöntemler uygulandıktan sonra botoks yapılmalıdır. Botoks yan etkileri fazla olan bir yöntem değildir. Uygulamadan sonra çok kısa süreli kızarıklık ve ödem olabilir. Çok nadir de olsa toksinin komşu kasları etkilemesine bağlı geçici asimetri veya göz kapağı düşüklükleri olabilir, ancak genelde bir ay içerisinde düzelme görülür.