Böbrek taşları değişik boyut, şekil ve renkte olabilir. Deniz kumu zerresinden golf topu büyüklüğüne kadar taşa rastlanabilir. Çoğunluğu düz, pürüzsüz ve oval şekillidir. Bazıları pürüzlüdür ve geyik boynuzu gibi dallanma gösterir. Taşın rengi kimyasal birleşimine bağlıdır. Çoğu sarı-kahverengi, bazıları bronz rengi ve siyahtır.
Tedavi ve korunmada başarı için taşa ait özellikleri ortaya koymak önemlidir ve bu amaçla doktorunuz mümkün olduğunca çok şey bilmek isteyecektir.
Beş çeşit böbrek taşı türü bulunmaktadır:
• Kalsiyum oksalat taşları
• Kalsiyum fosfat taşları: Bu iki tür taşlar en sık görülen taşlardır ve tüm görülenlerin 80 %’ini teşkil ederler. Herhangi bir nedenle kalsiyum ve diğer minerallerin idrardaki konsantrasyonu arttığında önce kristal oluşumu meydana gelir, bunu küçük taşların ve sonrada büyük taşların oluşumu izler.
• Strüvit taşları: Amonyum, magnezyum ve fosfat tuzlarından oluşmuştur. Genellikle kadınlarda görülürler ve idrar yolu enfeksiyonu sonucu oluşan taşlardır.
• Ürik asit taşları: Protein metabolizmasının bir ürünü olan ürik asidin vücutta biriktiği bir hastalık olan “gut” hastalığı bulunanlarda görülen taşlardır.
• Sistin taşları: Proteinlerde bulunan bir amino asit olan sistinin, nadir görülen genetik bir hastalık neticesinde aşırı miktarlarda böbrekte birikmesi sonucu oluşan taşlardır.
TAŞ OLUŞUMUNUN SEBEBİ NEDİR?
Böbrek taşları idrardaki ufak kristallerin birbirine yapışıp büyümesi ile oluşmaktadır. İdrardaki katı ve sıvı maddelerin arasındaki dengesizlik bunda başlıca faktördür. İdrarda taşı oluşturan belli başlı katı maddeler suda çözünmeyen bazı mineral tuzlarıdır (örneğin kalsiyum oksalat ve kalsiyum fosfat). Böbrek taşları belirti vermeden önce aylar yada yıllar içinde gelişim gösterebilir.
Böbrek taşını oluşturan sebepler kesin olarak bilinmemektedir. Bazı araştırmacılar içilen suyun çok fazla sert (kalsiyum sulfat içeriği fazla) veya çok fazla yumuşak (sodyum karbonat içeriği fazla) olmasının etki edebileceğini söylemektedirler. Aşırı alkol tüketimi, gut hastalığı da aşırı taş oluşumuna sebep olabilir. Bazı araştırmacılar ise aşırı sıvı kaybına neden olan sıcak iklimlerde böbrek taşının daha sık rastlandığını, bir başka grup birtakım özel yiyeceklerin böbrek taşına neden olduğunu iddia etmektedir.
Supersaturasyon teorisi: (aşırı doygunluğa bağlı kristalleşme teorisi) En yaygın teoridir. Vücudun susuz kalmasına bağlı olarak idrardaki sıvı oranı ile çözünen katı maddeler arasında dengesizlik oluştuğuna inanılır. Bu çözünmüş artık maddeler ile aşırı yüklenen idrar bir noktada doygunluğa uğrar ve bu noktadan sonra artık maddeler yavaş yavaş birikerek kristalizasyona ve taş oluşumuna sebep olur. Bu nedenle taş oluşumunu engellemek için çok miktarda su içilmesi önerilir.
İnhibitörler: Normal idrar kristalleşmeyi engelleyen inhibitörleri içermektedir. Bir teoriye göre bazı kişilerde bu inhibitörler yeterli görevi yapamamakta, kristalleşmeyi ve dolayısıyla taş oluşumunu engelleyememektedir.
KİMLERDE TAŞ OLUŞUR?
Herkeste taş oluşabilir. Bununla birlikte bazı insanlarda taş oluşumuna doğuştan gelen ailesel yatkınlık mevcuttur. Taş genellikle 20-70 yaş arasındaki, ailesel yatkınlık taşıyan erkeklerde görülmektedir. Kadınlarda da taş oluşmaktadır. Bir kez taş düşürenlerde taş gelişme riski hiç düşürmeyenlere göre daha yüksektir.
Taş oluşumunun önemli bir sebebi yeterince su içmemektir. Özellikle sıcak havalarda ve terlemeyle çok sıvı kaybedilen hallerde yeterince sıvı alınmaz ise risk artar. Bazı barsak hastalıklarında, bazı metabolik hastalıklarda ve sık tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu geçirenlerde risk artar. Kronik ishal ve kusma sıvı kaybına yol açtığından taşa yatkınlık oluşturur. Doğuştan yatkınlığı olan kişilerde bazı besinler taş oluşum riskini artırır. Ancak normal kişilerde bu besinlerin zararlı etkisi yoktur. Bununla birlikte şişmanlığın genel olarak riski artırdığı bilinmektedir. Yüksek hayvansal protein içeren besinlerin de riski artırdığı düşünülmektedir.
Böbrek Taşları İçin Risk Faktörleri:
Risk faktörü, bir hastalığa yakalanma ihtimalini arttıran durum olarak tanımlanabilir.
Aşağıda sıralanan risk faktörleri olmadan da böbrek taşı hastalığı meydana gelebilir. Sıralanan risk faktörlerinden biri bulunduğunda, bunun getirdiği riski azaltmak için ne gibi tedbirler alınacağını öğrenmek için ilgili uzmana başvurulması gerekir.
Kişi ve hayat tarzıyla ilgili faktörler
Yüksek doz kalsiyum ve D vitamini alımı
Uzun dönem hareketsiz kalma
Aşırı kilolu olma
Açlık, oruç tutmak
Tıbbi Durum
İdrar yolu enfeksiyonu
Böbrek taşı öyküsü
Gut hastalığı
Crohn hastalığı
Ülseratif kolit
Böbrek hastalığı
Yüksek kan basıncı
Aşırı aktif paratiroid bezi
Bazı kanser türleri
Yaş: 20- 40
Cinsiyet: Erkeklerde kalsiyum ve ürik asit taşı gelişimi ihtimali daha yüksektir. Bayanlarda strüvit taşı gelişimi ihtimali daha yüksektir.
Genetik Faktörler: Ailede böbrek taşı bulunan veya gut hastalığı olan bireylerin varlığı
Etnik Altyapı: Kafkas ırkları
İlaçlar:
Antiasitler
Bazı diüretikler
Bazı steroidler
Tiroid ilaçları
Bazı kemoterapi ilaçları
BELİRTİLER NELERDİR?
Böbrek taşları çoğunlukla belirti vermez. Verdiklerinde ise genellikle ilk önce şiddetli ağrı ortaya çıkar. Ağrı belin yan taraflarında olup kasık ve alt batın bölgesine yayılabilir.
Böbrek taşları zaman içinde yavaş yavaş oluşurlar. Zaman zaman küçük belirtiler verebilirler. Ancak belli bir boyut ve pozisyona ulaştığında ani olarak belirtiler ortaya çıkar.
Henüz yeterince büyük olmayan ve böbrek fonksiyonlarına zarar vermemiş " sessiz" olan taşlar rutin röntgen incelemesi esnasında ortaya çıkabilir. Bazen bu sessiz taşlar böbrek fonksiyonunu bozana kadar fark edilemeyebilir ve böbrekte kalıcı hasarlar oluşabilir.
Bazen sırt ağrısı, kas ağrısı sanılabilen küçük belirtiler verirler. Bu tür hastalarda sık sık idrar yolları enfeksiyonu gelişir.
Ancak en klasik belirtisi taşın bulunduğu bölgede yaptığı irritasyona veya tıkanıklığa bağlı olarak oluşan ve renal kolik adını alan şiddetli ağrılardır.
Renal kolikte ağrı aniden, genellikle gece veya sabaha karşı gelir. Akut apandisit veya barsak kökenli ağrılarla karışabilir. Ağrı belde, iki yanda veya mide bölgesi ve kasıkta başlayabilir. Erkeklerde testislere veya penise yayılabilir. Ağrı ile birlikte mide bulantısı, kusma, titreme, ateş görülebilir. Hasta huzursuzdur. Bir oturur, bir kalkar. Şiddetli idrar yapma isteği ve idrar yaparken yanma oluşur.
Böbrek taşlarında görülen bir diğer klasik belirti ise hematüri olarak adlandırılan idrara kan hücrelerinin karışmasıdır. Bu kan hasta tarafından çıplak gözle görülebileceği gibi ancak mikroskopla görülebilecek tarzda az da olabilir. İdrar genellikle koyu renkli, bulanıktır ve bazen kokulu olabilir.
BÖBREK TAŞLARI BÖBREĞE ZARAR VERİR Mİ?
Kontrol altında tutulmaz ise taş böbreğe zarar verebilir. Taşın verdiği zararın derecesi taşın bulunduğu yere ve enfeksiyon olup olmamasına göre değişir. Bu durumu önlemek için mevcut taşın ortadan kaldırılması ve başka taşların oluşmasının engellenmesi gerekir. Taşların tanı tedavi ve takipleri için sağlık ocağı hekimi sizi üroloji uzmanına yönlendirebilir.