Böbrek Taş Hastalığı

Prof. Dr. Berkan Reşorlu
Prof. Dr. Berkan Reşorlu
4 Şubat 2020126 görüntülenme
Randevu Al
Böbrek Taş Hastalığı

Böbrekler kanda bulunan zararlı atıkları süzen ve bu atıkların suyla birlikte idrar biçiminde dışarı atılmasını sağlayan organlardır.

Böbreklerin idrar oluşturmak dışında başka önemli görevleri de vardır. Böbrekler, kemik iliğindeki kan hücrelerini olgunlaştıran eritropoetin adlı bir hormonun yapımından sorumludur. Bu sayede vücudu kansızlığa karşı korurlar. Buna ek olarak, D vitamininin sentez edilmesine katkıda bulunarak kalsiyum ve fosfor dengesini düzenlerler. Bu da kemiklerimizin dirençli olmasını sağlar.

Böbrek Taşları Nasıl Oluşur ?

İdrar içerisinde bulunan birtakım minerallerin, bazı metabolik bozukluklar ya da sıvı alım azlığına bağlı idrar içerisindeki yoğunlukları artınca önce kristal oluşumu, ardından bu kristallerin kümelenip birleşmesiyle taş oluşumu meydana gelmektedir.

Kaç Çeşit Böbrek Taşı Vardır ?

Taşlar yapısını oluşturan kristallerin cinsine göre 5 ana kategoriye ayrılmaktadır: Kalsiyum Oksalat Taşları (en sık), Kalsiyum Fosfat Taşları, Enfeksiyon (Strüvit) Taşları, Ürik Asit Taşları ve Sistin Taşları. Taşın yapısının bilinmesi, tedavi sonrası tekrar taş oluşumunun önlenmesi ve buna yönelik önlemler alınması açısından önemlidir.

Böbrek Taşı Neden Oluşur ?

Taş hastalığının neden oluştuğu günümüzde tam olarak aydınlatılamamış olsa da birtakım genetik nedenler, doğuştan gelen hastalıklar, beslenme ve sıvı alma alışkanlığı, yaşanılan coğrafya, iklim, ırk, meslek gibi birçok faktörün rol oynadığı kabul edilmektedir. Özellikle yeterli miktarda sıvı tüketilmemesi, tuz ve rafine şeker tüketiminin yüksek olması, fazla hayvansal protein alınması, sıcak ortamlarda yaşamak ve çalışmak, sedanter yaşam tarzı, idrar yolu enfeksiyonları, bazı metabolik ve genetik hastalıklar ileböbreğin yapısal bozuklukları sorumlu tutulmaktadır.

Böbrek Taşı Belirtileri Nelerdir?

Böbrek taşları kimi zaman hiçbir belirti vermeden tesadüfen saptanabildiği gibi zaman zaman idrar yoluna düşerek çok şiddetli ağrılara neden olabilmektedir. Ağrının vasfı genellikle kolik tarzında olup, dalgalar halinde gelmekte ve kıvrandırıcı tarzda olmaktadır. Ağrının hissedildiği alan yan (böğür) bölgesi olup, kasık bölgesine doğru yayılmaktadır. Ağrı dışında görülen en önemli belirtiler ise bulantı, kusma, idrar yaparken yanma, idrardan kan gelmesi ve idrar yapma problemleridir.

Böbrek Taşı Tanısı Nasıl Konulur?

Böbrek taşı tanısı için detaylı bir anamnez ve muayenenin yanı sıra birtakım laboratuar ve görüntüleme yöntemlerinden faydalanılmaktadır. Ultrasonografi, direk grafi ve düşük dozla çekilen ilaçsız tomografi taş tanısında kullanılan en önemli radyolojik görüntüleme yöntemleridir. Taşa yönelik bir müdahele planlandığında ilaçlı (kontrastlı) incelemeler veya gerektiğinde sintigrafik incelemeler planlanabilmektedir. Taş hastalığının nedenlerinin araştırılması amacıyla kan ve idrarda bir takım metabolik incelemelerin yapılması ve taşın analiz edilmesi ilerde hastalığın tekrar etmemesi açısından önem arzetmektedir.

Böbrek Taşlarının Tedavisi

Böbrek taşlarının tedavisi; taşın yerleşim yeri, boyutu, tipi ve hastaya ait birtakım faktörler göz önüne alınarak planlanmaktadır. ESWL (ses dalgaları ile taş kırma), URS/RİRC (üreterorenoskopi), PNL (perkütan nefrolitotomi), açık ve laparoskopik cerrahi yöntemler bu amaçla kullanılan tedavi yöntemleridir. Yine taş hastalığının tekrar etmemesi için hastalara birtakım yaşam tarzı değişiklikleri, diyet tedavisi ve metabolik araştırma sonuçlarına göre ilaç tedavisi önerilebilmektedir.

Etiketler

Böbrek taşı tedavisiBöbrek taşı tanısıBöbrek taşı

Yazar Hakkında

Prof. Dr. Berkan Reşorlu

Prof. Dr. Berkan Reşorlu

Prof. Dr. Berkan Reşorlu, 1979 yılında Ankara’da doğmuştur. 1997-2003 yılları arasında Ankara Üniversitesi’nde Tıp Eğitimini tamamlamıştır. 2003-2008 yılları arasında ise yine Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde Üroloji ihtisasını tamamlayarak Üroloji Uzmanı olmuştur. Uzmanlık sonrası uluslararası birçok çalışmaya imza atmış, SCI/SCI-E indeksli uluslararası dergilerde 110’ün üzerinde makalesi yayınlanarak literatüre önemli katkıda bulunmuş ve 2013 yılında Doçent ünvanı almıştır. 

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır