Doktorsitesi.com

Blumia

Doç. Dr. Enver Mahir Gülcan
Doç. Dr. Enver Mahir Gülcan
22 Mayıs 2015149 görüntülenme
Randevu Al
Blumia

Kişi kendini yemek ile doldurtan sonra yediklerini kusarak istenmeyen kalorilerden kurtulmaya çalışır. 


Tanımı 
Bulimia’nın karakteristik özelliği kişinin kendini yemek ile doldurmasından sonra yediklerini kusarak istenmeyen kalorilerden kurtulmaya çalışmasıdır. Aşırı yemek yemek kişiden kişiye göre değişir. Birisi için 1000-10000 kalori aşırı sayılırken, bir başkası için bir kurabiye bile fazla olabilir. Midenin temizlenmesi genelde kusma yada laksatifler gibi müshil yapıcı ilaçların kullanımı ile sağlanır. Kişi ayrıca aşırı egzersiz, oruç tutmak, diyet hapları kullanmak, yada lavman yapmak gibi yöntemlerde kullanabilir. 

Bulimikler genelde kendilerini değersiz hisseden kişiler arasında görülür. Başkalarının onaylamasına ihtiyaç duyarlar. Başkalarını mutlu edebilmek için ellerinden geleni yaparlar ve bu arada kendi duygularını gizlerler. Bu kişiler için yiyecek tek rahatlama alanı haline gelir. Bulimia kişinin duygularını bloke etmesini ve dışarı çıkmasını önlemesini sağlar. Anoreksiklerden farklı olarak, Bulimikler bir rahatsızlıkları olduğunun farkındadırlar ve kendileri için yardım arama ihtimalleri daha yüksektir. 

Belirtileri 
Aşırı yemek 
Gizli yemek (öğünleri kaçırmak) 
Yemekten hemen sonra banyoya gitmek 
Kusmak 
Laksatif, diyet hapı yada vücuttaki fazla suyu atmaya yarayan haplardan kullanmak 
Ani kilo değişimi 
Boğazların şişmesi 
Damar çatlaması 
Aşırı egzersiz rejimleri 
Oruç tutma 
Duygularda ani değişimler 
Depresyon 
Aşırı derecede kendini eleştirme 
Ağırlığa bakarak kendi değerini belirleme 
İsteyince yemeyi bırakamayacağından korkma 
Yedikten sonra kendini küçük ve aşağı görme 
Yorgunluk 
Kas Yorgunluğu 
Diş çürümesi 
Kalp atışlarında düzensizlik 
Restorantlardan, planlı yemeklerden yada sosyal toplantılardan kaçınma 
Boğazın ağrıması 
Başkalarının onayına ihtiyaç duyma 
Madde kullanımı 
Bedensel ve Tıbbi Komplikasyonlar 
Yorgunluk ve enerji kaybı 
Adet görmemek yada görmekte düzensizlik 
Baş dönmesi 
Baş ağrıları 
Dehidrasyon (Su kaybı) 
Kabızlık ve ishal 
Nefes darlığı 
Kalp atışlarında düzensizlik 
Depresyon 
Boğazda yırtılma 
Saç Kaybı 
Mide ağrısı ve şişme 
Diş minesinde aşınma 
Kronik boğaz ağrısı 
Karaciğer ve böbrek rahatsızlıkları 
Kulak altı tükürük bezlerinin büyümesi 
Ellerde ve ayaklarda şişme (ödem) 
Tansiyon düşüklüğü 
Göğüs ağrıları 
Mide ülseri ve Pankreasta şişme 
Midede genişleme ve yırtılma 
Elin üstünde ve eklem yerlerinde yıpranma 
Kansızlık (Anemi) 
Kalp krizi ve ölüm 
Nedenleri 

Doktorlar tam olarak bu hastalığın neden oluştuğunu bilmemektedir. Araştırmalar aile yaklaşımı, kültürel etkenler ve genler gibi pek çok etkinin hastalığın oluşmasına yol açtığını göstermektedir. 

Nedenlerden bir tanesi, modern ve ekonomik olarak gelişmiş toplumlarda medyanın genç insanlara özellikle kadınlara gönderdiği mesajlardır. Bu mesajlarda ana tema aşırı inceliğin çekici olduğudur. Modeller ve bazı ünlü kişiler gibi ince olabilmek bazı insanların sağlıklı olmayan bir kiloya inmelerini gerektirir. Bazı kişiler hem sağlıklı hemde ince olabilir fakat sorun pek çok gencin sağlıklarını yitirmeden o inceliğe ulaşmalarının mümkün olmamasıdır. 

Bazı genç insanlar medyanın incelik ile ilgili mesajlarına bakarak yanlış fikirler geliştirebilirler. Örneğin, 14 yaşındaki bir genç kız, 1.60m boya sahip birinin ideal kilosunun 40 kg. olması gerektiğine inanabilir, oysa sağlıklı kilo 50kg. olmalıdır. Sonuç olarak yavaş yavaş öğünleri atlamaya başlar ve sağlıklı olmak için ihtiyacı olan besini almayı reddeder. Gittikçe zayıflar fakat kendini genede şişman hisseder. Sonunda öyle bir hale gelir ki gıdasızlıktan dolayı hastaneye kaldırılması gerekli olur. 

Fakat yeme bozuklukları basitçe yemek ve incelme ile açıklanamaz, sorun bundan çok daha karmaşıktır. Yeme Bozukluğu olan kişiler ümitsizce başkaları tarafından onaylanmayı ve kabullenilmeyi arzu ederler ve bazen bu duyguları kısa vadede ince olmakta bulabilirler yada yemek yiyerek kendilerini rahatlatabilirler. Yeme bozukluğu aslında temelde vücudun açıklanmayan duygularını, kendisini ve karşılanmayan ihtiyaçlarını ifade etme şeklidir. 

Tıbbi yardım ne zaman alınmalı? 
Aşırı derecede kilo kaybı varsa yada aşırı yemek yemek ve aşırı diyet yapmak arasında gidip geliniyorsa bir doktor ile konuşmak önemli olabilir. İnkar etmek yeme bozukluklarının bir belirtisidir, dolayısıyla kişi çoğunlukla bir aile bireyinin yada arkadaşının ısrarı sonucu doktora gitmeyi kabul eder. Eğer aile bireylerinden birinde yada bir arkadaşınızda yeme bozukluğundan kuşkulanıyorsanız, bir doktora görünmesi konusunda ısrar etmelisiniz, beklemekle zaman kaybetmeyin ve sorunun kendi kendine çözümlenmesini beklemeyin. 

Tedavi 
Genel olarak kabul edilen bir gerçek yeme bozukluklarının tedavisinde, psikoterapist, doktor, yeme uzmanı ve hemşire gibi farklı alandan çeşitli klinisyenlerin tedaviye katılmasıdır 

Çoğu hastada yeme bozukluğunun yanısıra aynı zamanda tedavi edilmesi gereken depresyon, kaygı bozukluğu ve diğer psikiyatrik sorunlarda mevcuttur. 

Yeme bozukluğu, hem fiziksel hemde ruhsal olarak insanı tahrip eder, dolayısıyla bu tür rahatsızlığı olan insanların hemen doktora başvurması gerekir. Erken teşhis ve önlem almak kişinin daha çabuk iyileşmesini önemli ölçüde etkiler. Erken zamanlarda teşhis edilmeyen ve geç kalınan durumlarda yeme bozukluğu kronik bir hale gelebilir ve hastanın yaşamını tehdit edebilir. 

En etkili tedavi yöntemi bir doktor ve yeme uzmanı ile birlikte psikoterapi yada psikolojik danışmanlık almaktır. Tedavi kişiye özel olarak belirlenmelidir, çünkü tedavi hastalığın şiddetine ve hastanın özel sorunlarına, ihtiyaçlarına hitap etmelidir. 

Psikolojik terapi hastanın hem yeme bozukluğuna hemde hastalığın altında yatan kişisel ve kültürel psikolojik etkenlere eğilmelidir. Hastanın hem kendisiyle hemde yiyeceklerle barış içinde ve sağlıklı bir şekilde nasıl yaşayacağını öğrenmesi gerekir.

Yazar Hakkında

Doç. Dr. Enver Mahir Gülcan

Doç. Dr. Enver Mahir Gülcan

Doç. Dr. Enver Mahir GÜLCAN, 23 Haziran 1967 tarihinde doğmuştur. 1990 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde lisans eğitimini tamamlamış ve tıp doktoru unvanı almıştır.1992 -1996 yılları arasında Bakırköy Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi'nde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ihtisas eğitimini ve 1997 - 1999 yılları arasında ise İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Anabilim Dalı Yan dal ihtisas eğitimini tamamlamıştır. 

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.