Hayatta birçok defa iyilik yapma fırsatı elimize geçer. Bazen değerlendirebiliriz, bazen de bu fırsatları değerlendiremeyiz. İyilik yapma fırsatını kaçırmış oluruz. Son bir iyilik yapma fırsatımız var ve bu fırsatı kaçırmamak lazım.
Türkiye’de 70 binden fazla böbrek yetmezlikli hasta bulunuyor. Bu hastalar yaşamlarını devam ettirebilmek için diyalize girmek zorundalar. Diyaliz bu hastaların yaşamalarını sağlıyor, ancak yaşam kaliteleri düşüyor, ömürleri kısalıyor. Bu hastaların ömürlerini uzatmak, daha kaliteli bir yaşam sürmelerini sağlamak böbrek nakli ile mümkün.
Bunların yanı sıra diyalizle böbrek naklinin yaşam oranları da çok farklı. Bugün 100 hastayı diyalize alalım, 100 hastaya da böbrek nakli yapalım; 10 yıl sonra diyalize giren hastalardan onbiri hayatta kalırken nakil olanlardan yetmişikisi hayatına devam ediyor. Sağlık avantajınından başka işin bir de maddi boyutu var. Bir dayaliz hastasının devlete yıllık maliyeti 25 bin dolar. Yani T.C. devleti diyalize yılda bir milyar dolar para harcıyor ve bu paranın tamamı yurt dışına gidiyor.
Ancak bir de karaciğer, kalp, akciğer, ince barsak, pankreas nakli gereken hastalar var. Bu hastaların ise yaşamlarını devam ettirebilmeleri için nakilden başka şansları yok. Nakil olamazalarsa maalesef bu hastaları kaybediyoruz. Organ bulunamadığı için yılda yedi bin vatandaşımız hayata gözlerini yumuyor.
70 binden fazla böbrek nakli bekleyen hastamız varken, yılda yedi bin kişi organ bulunamadığı için ölürken 2009 yılında tüm ülkede beyin ölümü gerçekleştikten sonra yapılan bağış sadece 463.
Şimdi sizlerden düşünmenizi ve bir karar vermenizi istiyorum. Acaba bir yakınınızın organ nakline ihtiyacı olsaydı ne yapardınız? Yedi bin kişinin hayatını kurtarmak elimizde. Hayattayken vereceğimiz bir kararla ve bu kararımızı ailemizle paylaşmamız sonucunda bu insanların hayatını kurtarabiliriz.
Gelin son fırsatımızı iyi değerlendirelim bir cana can katalım.