Beyin tümörleri hakkında bilmeniz gerekenler

Beyin tümörleri hakkında bilmeniz gerekenler

Beyin, yumuşak, süngerimsi bir doku kütlesidir. Kafatası kemikleri ve menings olarak adlandırılan üç adet ince zar tarafından korunmaktadır. Serebrospinal sıvı adı verilen ve suya benzeyen bir sıvı, beyni sarar ve tampon görevi görür. Beyin sıvısı, meningsler arasındaki boşluklar ile beyin içindeki karıncık denilen boşluklarda bulunur.

Bir sinir ağı, beyin ve vücudun kalan kısmı arasındaki mesajları taşır. Bazı sinirler beyinden doğrudan gözlere, kulaklara ve kafanın diğer kısımlarına giderler. Diğer sinirler ise beynin vücudun diğer bölümleri ile bağlantı kurması için omurilikten giderler. Beyin ve omurilik içindeki glia hücreleri, sinir hücrelerini sarar ve onları yerinde tutarlar.

Beyin, yapmayı seçtiğimiz eylemleri (yürümek ve konuşmak, gibi) ve vücudumuzun biz düşünmeden yaptığı eylemleri (nefes almak, gibi) yönetir. Beynimiz aynı zamanda duyularımızdan (görme, işitme, dokunma, tat alma ve koklama), hafızamızdan, duygularımız ve kişiliğimizden de sorumludur.

Beynin farklı etkinlikleri denetleyen üç ana parçası vardır:
•Serebrum– Beynin en büyük parçasıdır. Beynin üst kısmıdır. Çevremizde olan biteni bize bildirmek için duyularımızdan gelen bilgiyi kullanır ve vücudumuza olan bitene nasıl cevap vermesi gerektiğini söyler. Okumayı, düşünmeyi, öğrenmeyi, konuşmayı ve duyguları kontrol eder.

Serebrum, farklı etkinlikleri kontrol eden iki yarım küreden oluşmuştur. Sağ yarısı, vücudun sol tarafındaki kasları kontrol eder. Sol yarısı ise, vücudun sağ tarafındaki kaslardan sorumludur.
•Serebellum (Beyincik) – Serebrumun altında, beynin arka tarafında yer alır. Dengeyi ve yürüme ve konuşma gibi karmaşık etkinlikleri kontrol eder.

Beyin Sapı – Beyni omuriliğe bağlar. Acıkmayı ve susamayı denetler. Denetlediği diğer etkinlikler arasında, solunum, vücut sıcaklığı, kan basıncı ve diğer temel vücut fonksiyonları da vardır.

Kanseri Anlamak

Kanser, dokuları oluşturan yapı taşları olan hücrelerde başlar. Dokular da vücudun organlarını yaparlar.

Normal olarak, hücreler büyür ve vücut onları gereksindiği için yeni hücreler oluşturmak üzere bölünürler. Hücreler yaşlandıklarında ölürler ve yerlerini yeni hücrelere bırakırlar.

Bazen bu düzenli süreç, yanlış çalışır. Vücudun ihtiyacı yokken yeni hücreler oluşur ve ölmeleri gerektiği halde yaşlı hücreler ölmezler. Ortaya çıkan bu fazladan hücreler tümör ya da ur adı verilen bir doku kütlesi oluşturabilirler.

İyi Huylu (Selim) ve Kötü Huylu (Habis) Beyin Tümörleri

Beyin tümörleri iyi ya da kötü huylu olabilirler.

İyi huylu beyin tümörleri, kanser hücreleri içermezler:

•Genellikle, bu tümörler çıkarılabilir ve tekrar büyüme olasılıkları azdır.
•İyi huylu bir tümörün sınırları veya kenarları açıkça görülebilir. İyi huylu tümör hücreleri, çevredeki dokuya hücum etmezler veya vücudun başka bölümlerine yayılmazlar. Ancak, beyindeki bazı hassas alanlara baskı yapabilir ve ciddi sağlık sorunlarına neden olabilirler.
•Vücudun diğer birçok kısmındaki iyi huylu tümörlerden farklı olarak iyi huylu beyin tümörleri bazen yaşamı tehdit edicidirler.
•Çok nadir olarak, iyi huylu bir beyin tümörü, kötü huylu bir tümöre dönüşebilir.

Kötü huylu beyin tümörleri, kanser hücreleri içerirler:

•Genellikle, kötü huylu tümörler daha ciddidir ve çoğunlukla yaşamı tehdit edicidirler.
•Çabucak büyüme ve çoğalmaya veya çevreleyen sağlıklı beyin dokusuna hücum etmeye eğilimlidirler.
•Çok nadiren, kötü huylu bir beyin tümöründen kanser hücreleri çıkıp beynin diğer kısımlarına, omuriliğe veya vücudun diğer bölümlerine yayılabilirler.
•Bazen kötü huylu bir tümör, sağlıklı dokuya dek uzanmayabilir. Bir doku katı içinde kalabilir veya kafa kemikleri ya da kafadaki bir diğer yapı, tümörü kuşatabilir. Bu tip bir tümöre, enkapsüle denilir.

Tümör Dereceleri

Doktorlar bazen tümörleri, düşük (I. derece) ve yüksek (IV. derece) olarak derecelendirirler. Bir tümörün derecesi, mikroskop altındaki görünümünü ifade eder. Yüksek dereceli tümörün hücreleri daha anormal görünümlüdür ve düşük dereceli tümörlere göre daha hızlı büyürler.

Birincil Beyin Tümörleri

Beyin dokusunda başlayan tümörler, birincil beyin tümörleri olarak adlandırılır. Birincil beyin tümörleri, hücrelerinin şekline veya beyinde oluşmaya başladıkları kısma göre isim alırlar.

En sık görülen birincil beyin tümörleri, gliomalardır. Glia hücrelerinde başlarlar. Gliomaların pek çok tipi vardır:
•Astrositom – Tümör, yıldız biçimli ve astrosit olarak adlandırılan glia hücrelerinden ortaya çıkar. Astrositomlar erişkinlerde çoğunlukla serebrumda oluşurlar. Çocuklarda ise beyin sapında, serebrum ve serebellumda meydana gelirler. III. derece bir astrositom bazen anaplastik astrositom olarak isimlendirilir. IV. derece bir astrositoma ise genellikle glioblastom multiforme adı verilir.
•Beyin sapı gliomu – Beynin en alt kısmında meydana gelir. Beyin sapı gliomları en sık genç çocuklarda ve orta yaşlı erişkinlerde görülmektedir.
•Ependimom – Beynin karıncıklarını veya omuriliğin merkezi kanalını kaplayan hücrelerden ortaya çıkar. En sık, çocuklar ve genç erişkinlerde görülmektedir.
•Oligodendrogliom – Bu az görülen tümör, sinirleri kaplayıp koruyan yağlı maddeyi üreten hücrelerden ortaya çıkar. Genellikle serebrumda oluşur. Yavaş yavaş büyür ve genellikle çevresindeki beyin dokusuna yayılım göstermez. En sık, orta yaşlı erişkinlerde görülür.

Bazı beyin tümörleri, glia hücrelerinden başlamazlar. Bunların en sık görülenleri:
•Medulloblastom – Genellikle serebellumda belirir. Çocuklarda en sık rastlanan beyin tümörüdür. Bazen primitif nöroektodermal tümör olarak da adlandırılır.
•Meningiom – Meningslerde ortaya çıkar ve genellikle yavaş büyür.
•Schwannom – Bir Schwann hücresinden ortaya çıkan tümördür. Bu hücreler, denge ve işitmeyi kontrol eden siniri kaplarlar. Bu sinir de iç kulaktadır. Tümör bazen, akustik nörom olarak da adlandırılır. En çok erişkinlerde görülür.
•Kraniofaringiom – Beynin tabanında, hipofiz bezinin yakınında büyür. En sık çocuklarda rastlanır.
•Beynin germ hücreli tümörü – Bu tümör, bir germ hücresinden ortaya çıkar. Beyinde ortaya çıkan germ hücreli tümörlerin çoğu, 30 yaşından genç insanlarda olmaktadır. Beynin en sık görülen germ hücreli tümör tipi, germinom’dur.

Epifiz bölgesi tümörü – Bu az görülen beyin tümörü epifiz bezinde veya bu bezin yakınlarında ortaya çıkar. Epifiz bezi, serebrum ve serebellumun arasında bulunmaktadır.

İkincil Beyin Tümörleri

Kanser ilk ortaya çıktığı yerden vücudun başka kısımlarına yayıldığı zaman, bu yeni tümör aynı tip anormal hücrelere sahiptir ve birincil tümör ile aynı adı alır. Vücudun başka kısmından beyne yayılan tümör ise birincil beyin tümöründen farklıdır. Kanser beyne başka bir organdan (akciğer veya göğüs, gibi) yayıldığı zaman, ikincil tümör veya metastatik tümör olarak adlandırılır. Beyindeki ikincil tümörler, birincil beyin tümörlerinden çok daha fazla görülür.

Beyin Tümörleri: Kimler Risk Altında?

Beyin tümörlerinin tam nedenlerini kimse bilmez. Bir kişinin neden beyin tümörü geliştirdiğini, diğer kişide ise neden tümör oluşmadığını nadiren açıklanabilir. Ancak, beyin tümörlerinin bulaşıcı olmadığı da bir gerçektir. Hiç kimse bir diğer kişiden hastalığı “kapamaz”.

Araştırmalar, bazı risk faktörlerine sahip olan insanların beyin tümörü geliştirmeye diğerlerinden daha yatkın olduğunu göstermiştir. Risk faktörü, bir kişinin hastalık geliştirme olasılığını arttıran herhangi bir etmendir.

Aşağıdaki risk faktörleri, birincil beyin tümörü geliştirme olasılığını arttırır:
•Erkek olmak – Genellikle beyin tümörleri erkeklerde kadınlara göre daha sık görülür. Ancak, meningiomlar kadınlarda daha sıktır.
•Irk – Beyin tümörleri beyazlarda diğer ırktan olanlara göre daha sık görülür.
•Yaş –Beyin tümörlerinin çoğu 70 yaş ve üzeri insanlarda tespit edilmiştir. Ancak, beyin tümörleri çocuklarda ikinci en yaygın görülen kanserdir (en sık görülen çocukluk kanseri, lösemidir). Beyin tümörleri en çok 8 yaşından küçük çocuklarda görülür. Daha büyük yaştaki çocuklarda görülme sıklığı daha azdır.
•Ailevi hikâye – Gliomu olan aile üyeleri, bu hastalığa yatkınlığı arttırabilir.
•Çalışma ortamında radyasyon veya bazı kimyasallara maruz kalmak
•Radyasyon - Nükleer sanayi işçilerinde beyin tümörü geliştirme riski yüksektir.
•Formaldehit – Formaldehit ile çalışan patologlar ve mumyalama ile uğraşanlarda beyin kanseri gelişme riski yüksektir. Bilim adamları, formaldehide maruz kalan başka işçilerde beyin kanseri riskinde artma bulamamışlardır.
•Vinil klorid – Plastik işçileri, vinil kloride maruz kalabilirler. Bu kimyasal, beyin tümörleri riskini arttırmaktadır.
•Akrilonitril – Dokuma ve plastik yapan insanlar, akrilonitrite maruz kalabilirler. Bu durum beyin kanseri riskini arttırmaktadır.

Bilim insanları, cep telefonlarının beyin tümörlerine neden olup olmadığını araştırmaktadırlar. Şimdiye dek yapılan çalışmalar, cep telefonu kullanan kişilerde beyin tümörü riskinin arttığını göstermemiştir.

Araştırmacılar, kafa yaralanmalarının da beyin tümörleri için bir risk faktörü olup olmadığını araştırmaya devam etmektedirler. Şimdiye dek yapılan çalışmalar, böyle bir durumun riski arttırdığını göstermemiştir.

Bilinen risk faktörlerine sahip insanların çoğunda beyin kanseri gelişmez. Öte yandan, hastalanan pek çok kişide de bu risk faktörlerinin hiçbiri yoktur. Risk altında olabileceğini düşünen kişiler, bu konuyu doktorları ile görüşmelidirler. Doktor, riski azaltma yollarını önerebilir ve kontroller için uygun bir program planlayabilir.

Semptomlar - Belirtiler

Beyin tümörü belirtileri, tümörün boyutuna, tipine ve yerleşimine bağlıdır. Tümörün bir sinire baskı yapması veya beynin belli bir alanına zarar vermesi ile belirtiler ortaya çıkabilir. Belirtiler, beyin şiştiği veya kafa içinde sıvı arttığında da oluşabilmektedir. Beyin tümörlerinin en sık rastlanan belirtileri şunlardır:
•Baş ağrıları (genellikle sabahları daha kötüdür)
•Mide bulantısı veya kusma
•Konuşma, görme veya işitmede değişiklikler
•Denge ve yürüme problemleri
•Duygudurum, kişilik veya konsantre olma yeteneğinde değişiklikler
•Hafıza problemleri
•Kas seğirmesi veya kasılması (nöbetler veya havaleler)
•Kol veya bacaklarda hissizlik veya karıncalanma

Bu belirtiler bir beyin tümörünün kesin belirtileri değildir. Başka durumlar da bu belirtilere neden olabilir. Belirtileri olan kişiler mümkün olduğunca çabuk doktora gitmelidirler. Sadece bir doktor problemi teşhis ve tedavi edebilir.

Teşhis

Eğer kişide beyin tümörünü düşündüren belirtiler varsa, doktor aşağıdaki işlemlerin birini veya daha fazlasını uygulayabilir:
•Fiziksel muayene – Doktor, genel sağlık işaretlerini kontrol eder.
•Nörolojik muayene – Doktor, uyanıklık, kas gücü, koordinasyon, refleksler ve ağrıya cevabı kontrol eder. Doktor aynı zamanda, göz ve beyni birleştiren sinir üzerine bir tümör basısı nedeniyle oluşan bir şişlik olup olmadığını anlamak için gözü de muayene eder.
•CT tarama – Başın bir dizi detaylı resmini çeken, bilgisayara bağlanmış bir röntgen cihazıdır. Resimlerde beynin daha net çıkabilmesi için, özel kontrast bir madde hastaya enjekte edilir. Resimler, beyinde tümörü gösterebilir.
•MRI- Bilgisayara bağlı güçlü bir mıknatıstır ve vücut içinin ayrıntılı resimlerini verir. Bu resimler bir monitörde izlenir ve basılabilir. Bazen, beyin dokusundaki farkları göstermeye yardım etmek için özel bir madde enjekte edilir.

Doktor, başka testler de isteyebilir:
•Anjiyogram – Röntgende daha iyi çıkmalarını sağlamak için, beyindeki kan damarlarına giden kana enjekte edilmiş kontrast madde ile yapılır. Bir tümör varsa, bu sayede doktor onu röntgende görebilir.
•Kafatası röntgeni – Beyin tümörlerinin bazı tipleri, beyinde kalsiyum depolanmasına veya kafatası kemiklerinde değişmelere neden olmaktadır. Bir röntgen ile doktor bu değişiklikleri kontrol edebilir.
•Lomber ponksiyon (omurilik sıvısı aspirasyonu)- Doktor, beyin-omurilik sıvısından (beyin ve omurilik çevresindeki ve içindeki boşlukları dolduran sıvı) bir örnek alabilir. Bu işlem, lokal anestezi ile yapılır. Doktor, omurgadan sıvı alabilmek için uzun, ince bir iğne kullanır. Lomber ponksiyon yaklaşık 30 dakika sürer. Baş ağrısının önlenmesi için hasta, birkaç saat boyunca düz olarak yatmalıdır. Alınan sıvı, bir laboratuarda incelenir ve içinde kanser hücreleri veya başka problem belirtileri olup olmadığına bakılır.
•Myelogram – Bu bir omurga röntgenidir. Özel bir kontrast maddeyi beyin omurilik sıvısına enjekte etmek için lomber ponksiyon yapılır. Kontrast maddenin sıvıyla karışmasını sağlamak için hasta yan yatırılır. Bu test omurilikte bir tümör olup olmadığını tespit etmede doktora yardımcı olur.
•Biyopsi – Tümör hücrelerini tespit etmek için dokunun alınmasına, biyopsi adı verilir. Patolog, mikroskoptan bakarak dokuda anormal hücre olup olmadığını kontrol eder. Biyopsi, kanseri, kansere giden doku değişimlerini ve diğer durumları gösterebilir. Bir beyin tümörünün teşhis edilmesinin kesin olan tek yolu biyopsidir.

Cerrahlar, tümör hücrelerini aramak için dokuyu üç şekilde alabilirler:
•İğne biyopsisi- Cerrah, kafa derisinde küçük bir kesi yapar ve kafatasına küçük bir delik açar. Buna, burr deliği denir. Doktor burr deliğinden bir iğne sokar ve beyin tümöründen bir örnek doku çeker.
•Sterotaksik biyopsi- CT veya MRI gibi bir görüntüleme cihazı, burr deliğinden tümöre giden yolda rehberlik eder. Cerrah dokudan örnek almak için bir iğne kullanır.

Biyopsi aynı zamanda bir tedavi şeklidir

Cerrah bazen hastanın tümör cerrahisinde bir doku örneği alır.

Bazen biyopsi mümkün değildir. Eğer tümör beyin sapı veya başka bazı alanlarda ise normal beyin dokusuna zarar vermeden tümörden parça almak mümkün değildir. Doktor bunun yerine MRI, CT veya diğer görüntüleme yöntemlerini kullanır.

Biyopsi gereken bir hasta, doktora şu soruları sormak isteyebilir:
•Neden biyopsi olmam gerekiyor? Biyopsi tedavi planımı nasıl etkileyecek?
•Bana ne tip bir biyopsi yapacaksınız?
•Ne kadar sürecek? Uyanık mı olacağım? Canımı yakar mı?
•Biyopsiden sonra enfeksiyon veya kanama değişiklikleri nedir? Herhangi bir risk var mı?
•Sonuçları ne zaman öğreneceğim?
•Eğer beynimde tümör varsa tedavi ile ilgili olarak benimle konuşacak olan kişi kim? Ne zaman görüşeceğiz?

Tedavi

Beyin tümörlü birçok insan, tıbbi bakımları için kararlar almada etkin bir rol almak ve hastalıkları ve tedavi seçenekleri hakkında öğrenebildikleri her şeyi öğrenmek isterler. Ancak, beyin tümörü teşhisinden sonraki şok ve gerginlik, doktora sorulacak her şeyi düşünmeyi güçleştirir. Bir görüşme öncesinde sorulacak soruların listesini yapmak çoğunlukla yardımcı olur. Doktorun dediklerini hatırlamak için hastalar kendilerine anlatılanları not alabilirler veya bir kayıt cihazı kullanmak için izin alabilirler. Bazı hastalar da doktorla görüştüklerinde, konuşmada yer almaları, not tutmaları ya da sadece dinlemeleri için yanlarında ailelerinden biri veya bir arkadaşları olsun isterler.

Doktor, hastayı bir uzmana gönderebilir veya hasta, bir yönlendirme isteyebilir. Beyin tümörlerini tedavi eden uzmanlar, sinir cerrahları, nöroonkolojistler, tıbbi onkolojistler ve radyasyon onkolojistleridir. Hasta, bir ekip olarak çalışan diğer sağlık bakım profesyonellerine de gönderilebilir. Tıbbi ekip içinde, bir hemşire, diyetisyen, psikolojik danışman, sosyal hizmet uzmanı, fizyoterapist, iş ve uğraşı terapisti ve konuşma terapisti yer alır. Çocuklar, okul ödevlerinde yardım için öğretmenlere ihtiyaç duyabilirler.

İkinci Bir Seçenek

Tedaviye başlamadan önce hasta, teşhis ve tedavi planı ile ilgili olarak ikinci bir fikir almak isteyebilir. Bazı sigorta şirketleri ikinci bir fikir isterler; bazıları da hasta veya doktor isterse ikinci bir fikri kapsayabilirler.

İkinci fikir için bir doktor bulmanın birçok yolu vardır:

*Hastanın doktoru, hastayı bir veya daha çok uzmana gönderebilir. Kanser merkezlerinde çoğunlukla birkaç uzman bir arada bir takım gibi çalışırlar.

*Yakındaki bir hastane, bir tıp fakültesi veya konuyla ilgili bir dernek, uzmanların ismini verebilir. …

Tedavi için Hazırlık

Doktor, tedavi seçeneklerini anlatabilir ve her bir seçenekle beklenen sonuçları tartışabilir. Doktor ve hasta, hastanın ihtiyaçlarına uyan bir tedavi planı geliştirmek için birlikte çalışabilirler. Tedavi, birçok etkene bağlıdır; tümörün tipi, yerleşimi, büyüklüğü ve derecesi tedaviyi etkiler. Beyin kanserinin bazı türleri için doktor, beyin-omurilik sıvısında kanser hücresi olup olmadığını bilmeye de ihtiyaç duyar.

Tedavi başlamadan önce kişinin doktora sormak isteyebileceği bazı sorular vardır:
•Ne tür bir beyin tümörüm var?
•İyi huylu mu kötü huylu mu?
•Tümörün derecesi ne?
•Tedavi seçeneklerim neler? Benim için hangisini önerirsiniz? Neden?
•Her bir tedavinin ne gibi yararları var?
•Her bir tedavinin riskleri ve olası yan etkileri neler?
•Tedavi masrafları ne kadar olacak?
•Tedavi normal etkinliklerimi ne kadar etkileyecek?
•Klinik bir çalışma (araştırma çalışması) benim için uygun olur mu? Bir tane klinik çalışmaya katılmamda yardımcı olabilir misiniz?

Soruların hepsini sormaya veya cevapların hepsini bir anda anlamaya gerek yoktur. Net olmayan konularda doktorun açıklama yapması ve kişilerin daha çok bilgi edinebilmesi için başka şanslar da olacaktır.

Tedavi Yöntemleri
Beyin tümörü bulunan insanların birkaç tedavi seçeneği vardır. Tümörün tipine ve aşamasına bağlı olarak hastalar, cerrahi, ışın tedavisi veya kemoterapi ile tedavi edilebilirler. Bazı hastalar için tedavilerin bir birleşimi gerekir.

Ayrıca, hastalığın herhangi bir aşamasında, ağrıyı ve kanserin diğer belirtilerini kontrol etmek, tedavinin yan etkilerini azaltmak ve duygusal sorunları hafifletmek için tedavi alabilirler. Bu tip bir tedavi, belirti yönetimi, destekleyici bakım veya hafifletici bakım olarak adlandırılır.

Doktor, tedavi seçeneklerini açıklayacak ve beklenen sonuçları en iyi anlatacak olan kişidir.

Hasta, yeni tedavi yöntemlerini araştıran bir klinik çalışmada yer almak için doktorla konuşmak isteyebilir.

Cerrahi, birçok beyin tümörü için kullanılan bir tedavi şeklidir. Kafatasını açmak için yapılan cerrahiye kraniyotomi adı verilir. Genel anestezi altında gerçekleştirilir. Cerrahi başlamadan önce, kafa derisi tıraş edilir. Daha sonra cerrah kafa derisini keser ve kafatasından bir parça kemik kaldırmak için özel bir çeşit testere kullanır. Tümörün bir kısmı veya tamamı çıkarıldıktan sonra, cerrah, kafatasındaki açıklığı bir parça kemik, metal veya kumaşla kapatır. Daha sonra da kafa derisindeki kesiyi kapatır.

Cerrahi başlamadan önce kişinin doktora sormak isteyebileceği bazı sorular vardır:
•Ameliyat sonrası nasıl hissedeceğim?
•Ağrım olursa bunun için ne yapacaksınız?
•Hastanede kalış sürem ne kadar?
•Uzun dönemli etkiler olacak mı? Saçım uzayacak mı? Kafatasındaki kemik yerine yerleştirilen metal veya kumaşın herhangi yan etkileri var mı?
•Normal etkinliklerime ne zaman döneceğim?
•Tamamen iyileşme şansım nedir?

Bazen cerrahi mümkün değildir. Tümör beyin sapı veya başka bazı alanlarda ise, cerrah çevre dokulara hasar vermeden tümörü çıkartamaz. Cerrahi alamayacak olan hastalar, ışın tedavisi veya başka bir tedavi alabilirler.

Işın tedavisi (radyoterapi), tümör hücrelerini öldürmek için yüksek enerjili ışınlar kullanır. Bu ışın, x ışını, gamma ışını veya protonlar olabilir. Büyük bir makine ışını tümöre ve tümöre yakın olan dokuya yöneltir. Bazen radyasyon tüm beyne veya omuriliğe de verilebilmektedir.

Işın tedavisi genellikle cerrahinin ardından yapılmaktadır. Işın, cerrahi sonrası bölgede kalmış olabilecek tümör hücrelerini öldürür. Bazen, cerrahi olamayan hastalar cerrahi yerine ışın tedavisi olabilirler.

Hasta, ışın tedavisi için bir hastane veya kliniğe gider. Tedavi programı tümörün tipi ve büyüklüğüne ve hastanın yaşına bağlıdır. Her bir tedavi sadece birkaç dakika sürer.

Doktorlar, beyin tümörünün çevresindeki sağlıklı dokuyu korumak için bazı işlemler yaparlar:

Fraksinasyon- Işın tedavisi genellikle birkaç hafta, haftada beş gün yapılır. Toplam dozu, yayılmış zaman diliminde vermek, tümörün çevresindeki sağlıklı dokuyu korumaya yardımcı olur.

Hiperfraksinasyon- Hasta günde bir kez daha büyük bir doz yerine, günde iki veya üç kez daha küçük dozlarda ışın alır.

Sterotaktik ışın tedavisi- Dar ışın demetleri, farklı açılardan tümöre yöneltilir. Bu işlem için hasta, sert bir başlık-çerçeve takar. Bir MRI veya CT, tümörün tam yerinin resimlerini verir. Doktor, gereken dozun, ışın demetlerinin boyutlarının ve açılarının ne olacağına karar vermek için bir bilgisayar kullanılır. Tedavi bir veya birkaç görüşmede uygulanabilir.

3 boyutlu konformal ışın tedavisi – Bir bilgisayar, tümör ve yanındaki beyin dokusunun 3 boyutlu görüntüsünü yaratır. Doktor, çoklu ışın demetlerini tümörün tam şekline yöneltir. Işın demetlerinin kesin odaklanması ile normal beyin dokusu korunur.

Proton ışın demeti tedavisi – Işının kaynağı x ışınından ziyade, protonlardır. Doktor, tümöre proton demetlerini yöneltir. Protonlar sağlıklı dokuya bir zarar vermeden geçebilir ve tümöre ulaşırlar.

Işın tedavisi başlamadan önce kişinin doktora sormak isteyebileceği bazı sorular vardır:
•Neden bu tedaviyi almam gerekiyor?
•Tedavi ne zaman başlayacak? Ne zaman bitecek?
•Tedavi sırasında nasıl hissedeceğim? Yan etkiler olacak mı?
•Tedavi boyunca kendime nasıl bakabilirim?
•Işının işe yarayıp yaramadığını nasıl anlayacağım?
•Tedavi sırasında normal etkinliklerime devam edebilecek miyim?

Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek için ilaç kullanılmasıdır. Bazen beyin tümörlerini tedavi etmek için de uygulanmaktadır. İlaçlar ağız yoluyla veya enjeksiyonla verilebilir. Her iki yolla da ilaçlar kan dolaşımına katılır ve vücutta seyahat eder. İlaçlar, her bir tedavi dönemini bir iyileşme döneminin izlemesi için genellikle döngüsel olarak verilir.

Kemoterapi, hastanenin polikliniğinde, doktorun muayenehanesinde veya evde verilebilir. Nadiren de olsa hastanın hastanede yatması gerekebilir.

Erişkinlere göre çocukların kemoterapi alma olasılıkları daha fazladır. Ancak, erişkinler de cerrahi veya ışın tedavisi sonrası kemoterapi alabilirler.

Beyninde tekrarlayıcı kanser olan bazı hastalar için cerrah, tümörü çıkarıp, onun yerine kemoterapi içeren birkaç tabaka takabilir. Her bir tabaka yaklaşık 1,45cm çapında ve 1mm kalınlığındadır. Birkaç hafta içinde tabakalar çözünür ve ilacı beyne verir. İlaç, kanser hücrelerini öldürür.

Kemoterapi başlamadan önce kişinin doktora sormak isteyebileceği bazı sorular vardır:
•Neden bu tedaviyi almam gerekiyor?
•Tedavi bana ne yapacak?
•Yan etkiler olacak mı? Yan etkiler için ne yapabilirim?
•Tedavi ne zaman başlayacak? Ne zaman bitecek?
•Kontrollerimin ne kadar sıkılıkla olması gerekiyor?

Tedavinin Yan Etkileri

Tedavi, sağlıklı hücrelere ve dokulara zarar verebildiği için, istenmeyen yan etkiler sık görülür. Bu yan etkiler, tümörün yerleşim yeri, tümörün tipi ve tedavinin kapsamı gibi birçok etkene bağlıdır. Yan etkiler her insan için aynı olmayabilir ve hatta bir tedavi seansından ötekine yan etkiler de değişiklik gösterebilir. Tedavi başlamadan önce, sağlık ekibi olası yan etkileri anlatacak ve hastanın bunlarla baş etmesi için yol gösterecektir.

Kanser tedavileri ve yan etkilerin üstesinden gelmek için, Işın Tedavisi ve Siz; Kemoterapi ve Siz; Kanser Hastaları için Beslenmeye Dair İpuçları vb. yardımcı bazı cep kitapları ve broşürler bulunmaktadır. …

Cerrahi

Cerrahiden sonraki ilk birkaç gün hastalarda çoğunlukla baş ağrısı ve rahatsızlık görülmektedir. Ancak, ilaçlarla ağrı kontrol altına alınabilir. Hastalar, ağrılarının hafiflemesi için doktor veya hemşireleri ile çekinmeden konuşabilmelidirler.

Hastaların güçsüz ve yorgun hissetmeleri de sık görülür. Bir ameliyattan sonra iyileşme süresi her hasta için farklılık gösterebilir.

Daha az olan bir diğer durum da problemlerin meydana gelmesidir. Beyinde, beyin-omurilik sıvısı veya kan artabilir. Bu şişmeye, ödem adı verilir. Sağlık ekibi, bu problemlerin işaretleri için hastayı monitörden takip eder. Şişmenin azalmasına yardım için hastaya steroid verilebilir. Sıvıyı çekmek için ikinci bir cerrahi gerekebilir. Cerrah, beyindeki karıncıklardan birine uzun, ince bir tüp (şant) yerleştirebilir. Bu tüp, cilt altından vücudun başka bir bölgesine, genellikle de karın bölgesine götürülür. Aşırı sıvı beyinden taşınır ve karın bölgesine bırakılır. Bazen bu sıvı kalbe verilir.

Enfeksiyon, cerrahi sonrası gelişebilecek bir diğer problemdir. Eğer bu ortaya çıkarsa, sağlık ekibi hastaya antibiyotik verir.

Beyin cerrahisi, normal dokuyu zedeleyebilir. Beyin hasarı ciddi bir sorun olabilir. Hastanın düşünmesinde, görme işlevinde veya konuşmasında sorunlar olabilir. Hastada kişilik değişiklikleri veya nöbetler de ortaya çıkabilir. Bu problemlerin çoğu zamanla azalır veya ortadan kaybolur. Ancak bazen beyin hasarı kalıcıdır. Hastanın fizik tedaviye, konuşma terapisine veya iş ve uğraşı tedavisine ihtiyacı olabilir.

Işın Tedavisi

Bazı hastalarda tedavi sonrasında birkaç saat mide bulantısı olabilir. Sağlık ekibi bu sorunun üstesinden gelmesi için hastaya çeşitli yollar önerebilir. Işın tedavisi, tedavi devam ettikçe hastaların çok bitkin hale gelmesine de neden olabilir. Dinlenmek önemlidir; ancak doktorlar genellikle hastalara, mümkün olduğunca, yapabildikleri kadar etkin kalmalarını tavsiye ederler.

Buna ilaveten, ışın tedavisi genellikle saç kaybına yol açmaktadır. Saç genellikle birkaç hafta içinde uzar. Işın tedavisi, tedavi edilen alandaki cildi de etkileyebilir. Kafa derisi ve kulaklar kırmızılaşabilir, kuruyabilir ve hassas hale gelebilir. Sağlık ekibi, bu sorunları hafifletmek için de yollar önerebilir.

Bazen ışın, sağlıklı beyin dokusunu da öldürür. Bu yan etki, ışın nekrozu olarak adlandırılır. Nekroz, baş ağrısı, nöbet ve hatta hastanın ölümüne bile yol açabilir.

Çocuklarda ışın, hipofiz bezini ve beynin diğer alanlarını zedeleyebilir. Bu durum, öğrenme problemlerine, büyümenin ve gelişmenin yavaşlamasına neden olabilir. Ayrıca çocukluk sırasında alınan ışın, hayatın ileriki aşamalarında ikincil tümör riskini de arttırmaktadır. Araştırmacılar, beyin tümörlü genç çocuklarda ışın tedavisi yerine kemoterapinin kullanılıp kullanılamayacağı üzerinde çalışmaktadırlar.

Kemoterapi ve ışın tedavisi aynı anda verildiğinde yan etkiler daha kötü olabilir. Doktor, bu problemlerin çözümü için yollar önerebilir.

Kemoterapi

Kemoterapinin yan etkileri esas olarak, kullanılan ilaçlara bağlıdır. En sık görülen yan etkiler, ateş ve soğuk algınlığı, mide bulantısı ve kusma, iştah kaybı ve zayıflıktır. Bazı yan etkiler ilaçla hafifletilebilir.

Beynine, ilaç taşıyan bir tabaka yerleştirilmiş olan hastalar, cerrahi sonrası enfeksiyon belirtileri için sağlık ekibince monitörden takip edilir. Bir enfeksiyon, antibiyotikle tedavi edilebilir.

Destekleyici Bakım

Beyin tümörlü kişiler, hastalığın herhangi bir döneminde, problemlerini önlemek veya kontrol etmek ve tedavi boyunca hayat kalitelerini düzeltmek için destekleyici bakım alırlar. Hastalar ağrıyı ve beyin tümörünün diğer belirtilerini kontrol etmek, tedavinin yan etkilerini hafifletmek ve duygusal sorunları azaltmak için tedavi alabilirler.

Aşağıdakiler, beyin tümörlü hastalar için sık görülen destekleyici bakım tipleridir:
•Steroidler- Beyin tümörlü hastaların çoğu beyindeki şişliği azaltmaya yardımcı olması için steroide ihtiyaç duyarlar.
•Antikonvülzan ilaçlar-Beyin tümörleri, nöbetlere neden olabilirler. Bunları önlemek veya kontrol etmek için antikonvülzan alırlar.
•Şant- Eğer beyinde sıvı birikirse, cerrah sıvıyı çekmek için bir şant yerleştirebilir.

Beyin tümörlü insanların çoğu, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmayı amaçlayan tedavilerle beraber, destekleyici bakım da alırlar. Bazıları tümör tedavisi yerine, belirtileri kontrol etmek için sadece destekleyici bakım almaya karar verebilmektedirler.

Rehabilitasyon

Rehabilitasyon, tedavi planının çok önemli bir parçası olabilir. Rehabilitasyonun hedefleri, kişinin ihtiyaçlarına ve tümörün günlük etkinlikleri nasıl etkilediğine dayanır. Sağlık ekibi, hastanın normal etkinliklerine mümkün olduğunca çabuk dönmesine yardımcı olmak için her çabayı gösterir. Birkaç tip terapist yardımcı olabilir:
•Fizyoterapistler – Beyin tümörleri ve tedavileri paraliziye (felç) neden olabilir. Tümörler, bitkinlik ve denge problemlerine de yol açabilirler. Fizyoterapistler hastanın gücünü ve dengesini tekrar kazanmasına yardımcı olurlar.
•Konuşma terapistleri – Konuşma, düşüncelerini ifade etme veya yutma güçlüğü çeken hastalara yardımcı olurlar.
•İş ve uğraşı terapistleri – Yemek yeme, tuvaleti kullanma, banyo yapma ve giyinme gibi günlük yaşam etkinliklerini başarmayı öğrenmesi için hastaya yardımcı olurlar.

Beyin tümörlü çocukların özel ihtiyaçları olabilir. Bazen çocuklara hastanede veya evde öğretmenler gelebilir. Öğrenme veya öğrendiklerini hatırlama problemi olan çocuklar, okula geri döndüklerinde özel sınıflara veya öğretmenlere ihtiyaç duyabilirler.

Takip

Beyin tümörü sonrası düzenli hasta takibi çok önemlidir. Doktor, tümörün tekrar ortaya çıkmadığından emin olmak için yakın takiptedir. Kontroller, dikkatli fiziksel ve nörolojik muayeneleri içerebilir. Zaman zaman, hasta MR veya CT çektirebilir. Hastaya takılmış bir şant varsa, doktor bu şantın iyi çalışıp çalışmadığını kontrol eder. Doktor, takip planını (hastanın doktoru ne kadar sıklıkla ziyaret edeceği ve ne gibi testler gerekeceği) anlatabilir.

Tedavisini tamamlamış kişilere tedavi sonrası yardımcı olmak ve soruları cevaplamak amacıyla kitapçıklar bulunmaktadır. … Bu kitapçıklarda kişilerin ne tip yardıma ihtiyaç duyabilecekleri de anlatılmaktadır.

Beyin Tümörü Olanlar için Destek

Beyin tümörü gibi ciddi bir hastalıkla yaşamak kolay değildir. Bazı kişiler hastalıklarının duygusal ve pratik yönleri ile baş etmek için yardıma ihtiyaç duyduklarını görebilirler. Destek grupları yardımcı olabilir. Bu gruplarda, tedavinin etkileri ve hastalıkla baş etme hakkında öğrendiklerini paylaşmak için hastalar veya aile üyeleri biraraya gelirler. Hastalar bir destek grubu bulabilmek için sağlık bakım ekiplerinin bir üyesi ile konuşmak isteyebilirler. Gruplar, şahsen, telefon veya internet üzerinden destek verebilirler.

Beyin tümörü ile yaşayan insanlar ailelerinin bakımı, işlerini kaybetmeme veya günlük yaşam etkinliklerine devam etme konusunda üzülebilirler. Tedaviler ve yan etkileri, hastanede kalış süreleri ve tıbbi masraflarla ilgili endişeler sık görülür. Doktorlar, hemşireler ve sağlık ekibinin diğer üyeleri, tedavi, çalışma ve diğer etkinlikler hakkındaki soruları cevaplayabilirler. Duyguları hakkında konuşmak veya endişelerini anlatmak isteyen kişilere, bir sosyal hizmet uzmanı, danışman veya bir din bilgini ile görüşmek yardımcı olabilir. Bir sosyal hizmet uzmanı çoğunlukla, finansal yardım, taşıma, ev bakımı veya duygusal destek için kaynaklar önerebilir.

Kanser Bilgi Servisi, hastaların ve ailelerinin program, hizmet ve duyurularda yer almalarına yardım etmek için bilgi sağlayabilir.

Kanser Araştırmalarına Katılmak

Tüm ülkedeki doktorlar çok çeşitli klinik araştırmalar yürütmektedirler. Bunlar, insanların gönüllü olarak katıldıkları araştırma çalışmalarıdır. Çalışmalar, beyin tümörlerini tedavi etmenin yeni yollarını da içerir. Araştırma zaten gelişmelere yol açmıştır ve araştırmacılar da daha etkili yaklaşımlar için araştırma yapmaya devam etmektedirler.

Bu çalışmalara katılan hastalar, daha önceki araştırmada umut vermiş olan tedavilerden ilk kez yararlanma şansına sahiptirler. Hastalar, doktorların hastalık hakkında daha çok öğrenmelerine yardımcı olarak tıp bilimine önemli bir katkı da yaparlar. Klinik çalışmalarda bazı riskler olduğu halde, araştırmacılar hastalarını korumak için çok dikkatli adım atarlar.

Araştırmacılar, kanser karşıtı yeni ilaçları, dozları ve tedavi programlarını test ederler. Çeşitli ilaçlar, ilaç kombinasyonları ve ilaç ve ışın tedavisi kombinasyonları ile çalışırlar. Işın tedavisinin yeni yöntemlerini ve programlarını da test ederler.

 

Bu makale 17 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Kerem Bıkmaz

Op. Dr. Kerem BIKMAZ, 1970 yılında Bandırma'da doğmuştur. Tıp Fakültesi eğitimini 1994 yılında Trakya Üniversitesi’nde tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise 2003 yılında SB Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroşirurji Anabilim Dalı'nda yapmış ve aynı hastanede hastanede başasistan olarak çalışmalarına başlamıştır. 2004- 2005 yılları arasında ABD Arkansas Üniversitesi Nöroşirurji Departmanı'nda skull base research fellow olarak görev almıştır. Burada, beyin tümörleri, vasküler ve kafa tabanı cerrahileri ile ilgili operasyonlara katılmış ve bilimsel çalışmalarda bulunmuştur.  Mahmut Gazi - Dianne Yaşargil anatomi laboratuvarında fiber diseksiyon tekniğini öğrenerek beyin anatomisi üzerine çalışmalar yapmıştır. 2003- 2007 yılları aarsında Avrupa Nöroşirurji Cemiyeti (EANS) eğitim kurslarına katılmış ve eğitimi ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Op. Dr. Kerem Bıkmaz
Op. Dr. Kerem Bıkmaz
İstanbul - Beyin ve Sinir Cerrahisi
Facebook Twitter Instagram Youtube