Bağışıklık sistemi; vücudumuza giren bakteri, virüs ve parazitler gibi mikroorganizmalara karşı bizi koruyan bir savunma sistemidir. Bağışıklık fonksiyonunun iyi olabilmesi için sağlıklı ve güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olunmalıdır.
Bağışıklık sistemini etkileyen birçok faktör olmakla beraber beslenme en önemli faktörlerden biridir. Yetersiz ve dengesiz beslendiğimizde, makro ve mikro besin ögelerinin eksikliğiyle beraber bağışıklık sistemimiz zayıflar böylece vücuda virüs, bakteri ve parazitler kolayca girebilir hale gelir. Aynı zamanda vücudumuzda çeşitli nedenlerden dolayı serbest radikallerin artışı sonucunda oluşan oksidatif stres vücutta enfeksiyonların ve kronik hastalıkların oluşmasını hızlandırabilir. Oksidatif stresi azaltan ve önleyen bileşenler olarak bilinen antioksidanlar beslenme planında yer almalıdır. Birçok farklı türde bulunan antioksidanlar özellikle doğada çarpıcı ve renkli yapıda olan meyve ve sebzelerde daha yüksek içeriğe sahiptir. Bu yüzden tek tip beslenmek yerine, renkli ve çeşitli beslenmek bağışıklık sistemimiz için oldukça önemlidir.
Bağışıklık sistemine destek veren çinko, selenyum, demir gibi mineraller, A, C, E ve D vitaminleri ile omega-3 yağ asitleri, probiyotikler ve zerdeçal gibi besinler beslenme planında gereksinmeye uygun miktarlarda yer almalıdır.
Yaşamın her anında yeterli makro ve mikro besin ögelerinin alımı önerilir. Fakat makro, mikro veya diğer besin desteklerinin önerilen düzeyden fazla alınmaması gerektiği de unutulmamalıdır. Yeterli ve dengeli beslenme planı ile bağışıklık sistemini güçlendirebilir ve birçok hastalığa karşı direnç kazanabiliriz. Kalp ve damar hastalıklarından, kolesterol, tansiyon, diyabet, insülin direnci; beyin sinirleriyle alakalı olan alzheimer, demans, parkinson vb. hastalıklardan ve kanser gibi birçok hastalıktan vücudumuzu koruyabiliriz. Hayatımızın her anını sağlıklı ve dinç geçirmek doğru bir beslenme planı ile mümkün.