Anoreksiya nervoza: düşük kiloda (zayıf) olmanın olumsuz etkileri

Anoreksiya nervoza: düşük kiloda (zayıf) olmanın olumsuz etkileri

Normal kilonun altında olmanın kişi için sağlıksız ve zararlı olduğu bilinmelidir. Düşük kilo nun fizyolojik, psikolojik ve sosyal açılardan bir takım olumsuz etkilerinden bahsetmek mümkündür. Anoreksiya Nervoza tanısını karşılayan kişilerin ise normal kiloda olmayı reddettikleri, kilo almaktan şiddetle korktukları, gıda alımını şiddetle azalttıkları, kendi bedenlerini ve beden biçimlerini yanlış yorumladıkları görülmektedir.

Beynimiz çalışırken vücut enerjisinin büyük kısmını kullanır. Düşük kiloda olan kişilerde beynin günlük çalışma faaliyetleri için gerekli enerji sağlanamadığında kişi düşünce işlevselliğinde, plan yapma ve karar verme becerileri gibi yönetici ve yürütücü işlevlerde zorluklar yaşayabilir, konsantrasyon güçlüğü çekebilirler. Duygu durumlarında iniş ve çıkışlar yaşayabilen düşük kilolu kişilerin sıklıkla kaygı ve huzursuzluk hissettikleri görülebilmekte, duygularının davranışlarına etki etmesiyle özellikle yemek yeme alışkanlıkları ile ilgili bir takım takıntılı davranışlar sergileyebilmektedirler.

Takıntılı bir hayat tarzıyla birlikte belli başlı rutinleri benimseyen ve genellikle bu sınırların dışına çıkmayı istemeyen düşük kilolu kişiler, sosyal yaşamda da zorluklarla karşılaşırlar. Yaşamlarında ve ilişkilerinde daha çok kendilerine odaklı olmaları; eğitim, iş ve sosyal yaşamdaki ilişkilerinde işlevselliklerinin azalmasına, dahası bunun sonuncu olarak sosyal yaşamdan geri çekilmelerine yol açar.

Zayıf kişiler yanlızca düşük kiloda olmaları sebebiyle değil, aynı zamanda düşük kiloda olmayı belli bir dönem sürdürdükleri için de önemli fizyolojik problemlerle karşılaşabilirler. Hormonal değişimlere bağlı adet düzensizlikleri, cinsel istek ve uyarılmada azalma; uyku kalitesinde düşüklük; mide ve bağırsaklarda midenin küçülmesine bağlı sindirim problemleri, yemek yeme alışkanlıklarındaki aşırı baharat ve tatlandırıcı kullanımına bağlı tat algısı problemi; kalp ve damar sistemlerinde ritim bozukluğu ve düşük tansiyon problemleri; kemik direncinde azalma ve kemik erimesi gibi problemler, kas zafiyeti ve kaslarda azalmaya bağlı hareket etme sorunları; ciltte kuruluk, tüylenme ve saç dökülmesi gibi rahatsızlıklar görülebilecek olası klinik tablolara örnek teşkil eder.

Bu makale 6 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dr. Zeynep Pınar

Uzm. Dr. Zeynep Pınar, ilköğretim öğrenimini Manisa'nın Alaşehir ilçesinde, lise öğrenimini ise İzmir Kız Lisesi’nde tamamladı. Tıp eğitimini Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde sürdüren Dr. Pınar 1986 yılında mezun olarak tıp doktoru unvanını aldı. Dr. Pınar, 1987 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastanesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde psikiyatri ihtisasına başladı, ihtisası sırasında kadın ve erkek psikoz servisi, adli psikiyari servisi, alkol ve madde bağımlılığı kliniği (AMATEM) nevroz kliniği, nöroloji kliniği yanısıra çocuk ve ergen psikiyatrisi için İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, acil dahiliye için Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde eğitim gördü. “Şizofrenide Sol El Kullanımı” konulu tezini bitirerek 1991’de uzmanlık eğitimini tamamladı. Dr. Pınar, 1991 ile 1992 yılları arasında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastanesi Eğ ...

Etiketler
Yeme bozukluğu
Uzm. Dr. Zeynep Pınar
Uzm. Dr. Zeynep Pınar
İstanbul - Psikiyatri
Facebook Twitter Instagram Youtube