Akupunkturla başağrısı ve migren tedavisi

Akupunkturla başağrısı ve migren tedavisi



Migren %80 oranında kalıtımla geçen, her yaşta başlayabilen, kısa ve uzun aralıklarla tekrarlayabilen, periyodik, hemikranial (yarımbaş ağrısı), zonklayıcı başağrısıdır. Genelde bulantı, kusma, fotofobi (ışığa hassasiyet) ve sese hassasiyet sözkonusudur.
Gerilim tipi (tension); başağrıları yaygın, devamlı, ense veya alın ve “bant şeklinde” olmaya meyillidir.
Artmış kafa içi basınca veya tümöre bağlı başağrıları, genellikle migren gibi çok ağrılı değildir. Uyumakla genelde rahatlamaz. Önceden hiç baş ağrısı çekmemiş ileri yaşta bir insanda aniden başlar veya hep aynı tarafta devam eder.Bazı migrenlerde ağrının geldiğini bildiren ikaz devresi yoktur, bazılarında vardır ( Işığa hassas göz bulguları, bulantı, kusma )
Migren Oluşumu (FİZYOPATOLOJİSİ)
Önce kanda serotonin artışı olur. Metabolitleri böbreklerden atılır.
Kanda serotonin seviyesi düşer. Baştaki - özellikle şakaktaki - yüzeyel temporal arterde genişleme olur.
Bu damarlardaki ağrı reseptörleri (alıcıları) hassaslaşır.
Damar duvarlarındaki ağrı reseptörlerinin gerilmesi ile şiddetli ağrı oluşur.
Bu kafa içi değişiklikler, beyin zarındaki irritasyon bulantı, kusma, ışığa hassasiyete sebep olabilir.
İyileşme döneminde plazma serotonin seviyesi normale iner ve damar çapları normale dönmeye başlar.
Akupunktur uygulaması ile;

Migren krizinde düşen plazma serotonin seviyesinde artışa sebep olur. Bu seviye dengelenir.


Serotonin seviyesi dengede olduğu için temporal arterde dilatasyon gelişmez. Kanda serbestleşen ağrı uyaranlarının konsantrasyonu akupunktur uygulaması ile düşer.

Migrene sebep olan olaylar zinciri, biyokimyasal maddelerin plazma konsantrasyonlarının normal değerlerde olması ile kırılmış olur. ( Akupunkturun homeostatik - dengeleyici- etkisi)

Migreni geçirmek için modern tıp, ilaçların yan etkilerini kabul etmek zorunda kalmaktadır. Bunun yanında tedavi olarak ilaç kullanmakla hastalık tamamen iyileşmemekte, sadece nöbetlerin sıklığında azalma sağlanabilmektedir.

Migren tedavisinde Akupunktur
Migren tedavisinde akupunktur uygulamasının kullanılmasında, olgunun migrenden tamamen kurtulma şansı %80’lerin üzerinde bulunmaktadır. Bu tedaviyi uygulayanlar olarak bu başarı oranı hepimizce bilinmektedir.

Her geçen gün, ilmi çalışmalar yapılarak aydınlığa kavuşturulması için uğraş verilen akupunkturun sayısız fenomeni henüz açıklığa kavuşturulamamıştır. Ama bu durum, akupunkturun varlığının ve tedavide uygulanabilir oluşunun göz ardı edilmesini haklı göstermez.



Akupunktur hakkında kısa bilgi
"Klasik Çin tıbbında insan yaşayan evrenin bir parçası olarak kabul edilir ve herşeyin içinde varolan evrensel gücün insanın da içinde bulunduğuna inanılır. “Chi” adı verilen bu enerji insan vücudunda “meridyen” denilen kanallarda dolaşır. Akupunktur yöntemi ile bu kanallarda meydana gelen enerji dolaşım engelini ortadan kaldırarak dengeyi sağlamak ve bu şekilde hastalığı önlemek amaçlanır."

Akupunktur, birçok hastalığın tedavisinde kullanılan,oldukça etkili, bilimsel bir tedavi yöntemidir. Çin'de yaklaşık 5.000 yıl önce Uygur Türkleri tarafından bulunmuştur.


Acus (iğne), puncture (batırmak) sözcüklerinin birleşmesinden meydana gelmiş olup, batı dilinde akupunktur şeklinde kullanılır. Çin'de ise iğnenin kendisi ve ısı anlamına gelen zhen-jiu kelimeleri ile ifade edilir.

İğneler,altın,gümüş,bakır ve paslanmaz çelikten yapılır.Hastalığın ve kişinin özelliğine göre metalin türü seçilir.

İğne ile akupunktur tedavisinde etkili olan en önemli unsur, iğnenin kendisi değil yeri ve özelliği belli olan, 3 boyutlu (eni, boyu ve derinliği olan), vücut yüzeyindeki girişi nokta olan bölgelerdir. Eğer tedavide bu noktalar doğru bir şekilde uyarılamaz ise iğneyi batırmanın etkisi olmaz. Akupunktur'da ki amaç, önce noktayı uyarmaktır. Bahsedilen uyarı iğne ile, lazer ile (lazer akupunktur), parmaklar (akupressür ve masaj) ile, lazer (lazer akupunkturu) ile yapılabilir. Bu yöntemlerin hepsi tedavi edicidir.

Bu makale 16 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dr. Cemalettin Ekmekcioğlu

Dr. Cemalettin EKMEKCİOĞLU, 1963 yılında Çorum'da doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimini Çorum'da bitirmesinin ardından İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1987 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. Mezuniyetinin ardından Anadolu'nun değişik yerlerinde görev yapmış, mecburi hizmet yükümlülüğünü ve askerlik vazifesini yerine getirdikten sonra İzmir'e yerleşmiştir. Dr. Cemalettin EKMEKCİOĞLU, uzun yıllar tamamlayıcı tıp konusunda çalışmalar yapmıştır. Akupunktur ve Nöral Terapi başta olmak üzere Fitoterapi (bitki tedavisi), Biorezonans, Ozon tedavisi, Hipnoz, EFT, Nefes teknikleri vb. pek çok konuda eğitimler almış, sertifika sahibi olmuştur.  Dr. Cemalettin EKMEKCİOĞLU, şu anda İzmir Balçova'da bulunan özel kliniğinde Akupunktur alanındaki çalışmalarına devam etmektedir. ...

Etiketler
Baş ağrısı tedavisi
Dr. Cemalettin Ekmekcioğlu
Dr. Cemalettin Ekmekcioğlu
İzmir - Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp
Facebook Twitter Instagram Youtube