Aile ve çift terapisi hakkında

Aile ve çift terapisi hakkında

​Aile, temel işlevi üreme, çocukların bakımı, büyütülmesi ve sosyalleşmesi olan toplumun en küçük birimidir. Günümüzde sağlıklı bir ailenin yerine getirmesi geren 3 ana işlevi vardır.

1. Temel: Aile üyelerinin bakımı, beslenmesi, korunması ve eğitimi gibi yaşamsal gereksinimlerini sağlamalıdır.

2. Gelişimsel: Sıcak ve açık iletişim ile duygusal yakınlığın kurulması, destek ağı, sosyalleşme gibi aile bireylerinin ruhsal ve sosyal gelişimini desteklemelidir.

3. Kriz: Aileyi bütünüyle etkileyen ya da aile üyelerinden birinin yaşadığı bir zorluk ile baş etmek için aile üyeleri birbirine destek olmalı ve korumalıdır.

Aile ve Çift Terapisi Nedir?

Aile ve çift terapisi; değişim ve gelişimi sağlamak adına, aileler ve çiftler arasındaki yakın ilişkinin çalışıldığı, psikoterapinin bir dalıdır. Bireylerin diğer insanlarla kurdukları ilişkiler, ruh sağlıkları ve duygusal doyumları açısından çok önemlidir. Özellikler ebeveyn, eş ve çocuklar gibi kişilerle kurulan yakın ilişkiler daha belirleyicidir. Bu yakın ilişkilerden birisi olan evlilik ilişkisinde, eşler zaman zaman çatışmalar, zorlu ve sıkıntılı dönemler yaşayabilirler.

Aile ve çift terapisinde amaç, aile içinde ve çiftler arasında yaşanan zorlu ve sıkıntılı süreçlerin ele alınarak çatışmaların çözülebilmesi ve tüm aile üyelerinin sağlıklı yönde değişiminin ve gelişiminin sağlanmasıdır. Hem aile içi ilişkileri düzenlenmesi hem de diğer insanlar ve durumlar ile ilişkilerin düzenlenmesi hedeflenmektedir.

Ülkemizde aile ve çift terapisi son yıllarda giderek artan bir öneme sahiptir. Bireyler, sıkıntılı ve zor olan döngülerinden kurtulabilmek için tüm sistemde meydana gelebilecek bir değişime ihtiyaç duymaktadırlar. Terapistler, aile üyelerinin birbirlerine yardım edebilmeleri için yapıcı yollar bulmasına yardım ederler. Her bir üyenin sıkıntısı aile sistemi içinde değerlendirilir.

Aile ve çiftlerle olan çalışmaların uzun vadeli etkisi söz konusudur. Terapiye katılan bireyler, kendileri ve diğer aile üyeleri hakkında daha fazla şey öğrenmektedirler. Bireylerin birbirleri ile kurdukları yakın ilişkiler desteklenmektedir. Problemlerle baş etme becerilerinin edinilmesi ile birlikte, sadece o anda yaşanan durumlara çözüm üretilmesi değil, sonrasında da yaşanabilecek bazı zor durumlarla baş edilebilesi sağlanabilmektedir.

Hangi durumlarda aile terapisine başvurulmalıdır?

Büyük aile problemlerinde

Ev içindeki rol paylaşımı problemlerinde

Evliliğe hazırlık, yeni evli, yeni çocuklu, çocuğun evden ayrılması, emeklilik ve yaşlılık gibi dönem geçişlerinde yaşanan problemlerde

Çocuk ve ergenlerde okula başlama, ev ve/veya okulda davranış bozukluğu ve diğer okul problemleri

Cinsel problemlerde

Yeme bozuklukları

Aile üyelerinin iletişimi ve birbirini algılamasında kronik ve ciddi sorunların varlığında

Beklenmedik şekilde ortaya çıkan ya da kronik hastalıklarda

Ailenin ani ölüm ya da travma ile karşılaşmasında

Bireyselleşemeyen ayrılma sorunu olan bir ergenin varlığında

Ebeveynlerin çocuk tarafından kontrolü ya da yönetilmesinin söz konusu olduğu durumlarda  ve diğer ebeveynlik becerileri için

Ayrılık ve boşanma sırasında yalnızca çocukların iyiliği göz önünde tutulabilmesi için danışmanlık almak üzere 

Üvey bireyi bulunan ailelerde destek amaçlı

Evlat edinme, üvey ebeveyn/çocuk ilişkilerinde

Aile yaşamında değişiklikler (iş değişikliği, ekonomik problemler, taşınma, göç vb.)

Diğer tedavilerin yetersiz kaldığı durumlarda (örneğin bireysel terapide sürekli aile sorunları gündeme geliyorsa...)

Hasta birey psikiyatrik tedaviye isteksizse 

Alkol ve madde kullanımı

Kendine zarar verici davranışta

Aile üyelerinden birindeki düzelme bir diğer bireyde bozukluğa neden oluyorsa

Ailede birden fazla kişinin tedaviye ihtiyacı olduğu halde kaynaklar yalnızca birisi için yeterli ise

Aile terapisine başvurulmalıdır. Bazı durumlarda, aile ve çift terapisi yasal olarak önerilmektedir. Örneğin aile mahkemelerinde boşanma vb. bazı davalarda önce aile/çift terapisi önerilmektedir.

Aile ve Çift Terapisi Nasıl Yapılır?

Aile ve çift terapisi uygulamalarının farklı yöntemleri vardır. Bazı uygulamalarda tüm aile üyeleri aynı seansta bir araya gelirken, ağırlıklı olarak terapist aile üyelerinden bir ya da ikisini veya çiftleri tek tek görebilir. Özellikle çocuk merkezli aile terapisi uygulamalarında, bazı durumlarda, çocukları öğretmenleri, okul rehberlik servisi ya da sosyal hizmet uzmanları ile görüşmeler söz konusu olabilmektedir.

Aile ve çift terapisi, duruma göre değişebilmekle birlikte, genellikle 8–24 seans olarak yapılmaktadır. Ailenin ihtiyaçlarına bağlı olarak daha kısa ya da daha uzun süreli olabilir. Genellikle haftada bir veya 2 haftada bir uygulanır. Aile terapisi için çift sean yani 1.5 saat daha uygun olur, aile bireyleriyle tek tek görüşüleceği seanslar 45 dakikadır. Her seansta aile üyelerinin tümü katılmamaktadır. 

Aile Terapistleri Aile Bireylerinin;

Düşüncelerine, değerlerine, umutlarına ve ihtiyaçlarına saygı duyar.

Yaşadıkları zorlukları ve duygularını doğru şekilde karşı tarafı irrite etmeden  ifade etmeye ve birbirlerini dinlemeye teşvik eder.

Birbirlerini daha iyi anlamaya yardımcı olur.

Davranış ve sözlerinin diğer aile üyeleri üzerinde nasıl etki yarattığının farkında olmalarına yardımcı olur.

Aile içindeki ilişkileri keşfetmeye ve amaçları doğrultusunda çalışmaya teşvik eder.

Birbirlerini suçlamayı ya da kendilerini savunmayı bırakıp, birlikte çalışarak nasıl çözüme ulaşabileceklerini düşünmeye teşvik eder.  

Hangi konularda daha iyi olduklarını ve güçlü yanlarını bulup, bununla gurur duymalarını sağlamaya çalışır.

Baş etme yöntemlerini, güçlü yanlarını problemlerin çözümünde kullanır.

Problemlerin çözümünde  sorumluluk almaya teşvik eder. Bazı aile bireylerinin davranışlarını diğerlerinden  daha fazla değiştirmesi gerekebilir.

Kimi zaman aile terapistleri ilişkiler konusundaki uzmanlıklarını şirket ve benzeri organizasyonlarda kullanırlar. Boyutları farklı olmakla birlikte her şirket aslında aile sisteminin büyük bir kopyasıdır. Sistemde terapist koçluk ve ara buluculuk gibi görevler üstlenebilir.

Bu makale 7 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dr. Ayça Can Uz

Uzm. Dr. Ayça CAN UZ, 1979 yılında Çanakkale'de doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 2004 yılında başarıyla tamamlayarak Tıp Doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, Prof. Dr. Mazhar Osman Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tamamlayarak Psikiyatri Ana Bilim Dalı'nda tamamlamıştır. İhtisası boyunca çalıştığı kliniğe bağlı Kadın yataklı servisi ve Dahiliye servisi’nde Perinatal Psikiyatri ve Kronik hastalıklar konularında tecrübe kazanmış olan Uzm. Dr. Ayça CAN UZ, Alkol ve madde bağımlılığı konusunda AMATEM Kliniği'nde tedavi ve grup terapileri ile rehabilitasyon çalışmalarında bulunmuş ayrıca, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Psikiyatrisi Kliniği’nde özellikle DEHB ve Kaygı Bozuklukları konusunda çocuklar ve ai ...

Etiketler
Çift terapisi
Uzm. Dr. Ayça Can Uz
Uzm. Dr. Ayça Can Uz
İstanbul - Psikiyatri
Facebook Twitter Instagram Youtube