SÖMESTR TATİLİ KABUS OLMASIN
Karne Beklediğimiz Gibi Gelmedi, Şimdi Ne Yapmalı?
Sevgili anne babalar, 28.01.2011 itibariyle başlamış olan ve 14.02.2011 itibariyle sonlanması planlanan, eğitim öğretim camiasında bulunan öğrenciler kadar eğitimcilerin de dört gözle beklediği sömestr tatilinin siz ve çocuklarınız açısından kabus olmaması için bazı önemli konuları gözden kaçırmamak gerekiyor.
Adı üzerinde sömestr tatilini tam bir tatil tadında geçirmek elinizde. Bu süreç içerisinde sizlere tavsiyem, çocuklarınıza ders çalışmaları konusunda baskı yapmak veya notlarını yükseltebilmek için kurs, dershane, hızlandırılmış çalışma kampı, etüt merkezi gibi çalışmalara zorla yönlendirmekten uzak durmanız. Bu durum hem sizin hem de çocuğunuzun tatilini mahvedebilir. Karnesi nasıl olursa olsun onun bir dönem boyunca okula, dershaneye, kursa, etüt merkezine ve benzeri yerlere sürekli gidip geldiğini, bir dönem boyunca ders çalışıp sürekli bir şeylere yetişmeye çalışarak yıprandığını unutmamanız gerekiyor. Dönem boyunca yıpranan zihinleri ve yorulan bünyeleri tatilin gelişi ile birlikte rahat bir nefes alıyor, dolayısıyla bu rahatlama ve zihinsel esneme esnasında on beş gün sonra açılacak okul, başlayacak dersler, düzeltilmesi gereken notlar, yükselmesi gereken performans çocuğun tatil modundan çıkmasına ve gerilmesine sebep olabiliyor. Evet dersleri beklendiği kadar iyi olmayabilir ve belki de size göre, dönem boyunca üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmemiş de olabilir, ama bunların hiçbiri sömestr tatilinde ceza alması veya bütün dönemin telafisi için yoğun bir programa girmesine sebep olmamalıdır. Tatil dinlenmek ve yorgunluğumuzu atarak, yeni döneme daha zinde ve daha hazırlıklı başlamak için bir fırsattır. Bu fırsatı iyi değerlendirmeli ve iki haftalık bir çalışma programının faydadan çok zarar getirebilme ihtimali olduğunu unutmamalıyız.
Tatildeyken çocuğum okuldan uzaklaşır, derslerden koparsa?
Sevgili anne babalar, bu konuda herhangi bir kaygınız veya çekinceniz olmasın çünkü iki hafta, çocukların okuldan kopmayacağı ve performanslarını olumsuz yönde etkilemeyecek kadar kısa bir zaman dilimidir. Zaten bu yüzdendir ki uzmanlar tarafından, eğitim öğretim yılının ortasında ve sadece on beş günlük bir süre olarak belirlenmiştir. Çocuklarımız, daha tatilde olduğunu tam olarak kavrayamadan tatil bitmekte ve ikinci yarı yıl başlamaktadır. Bu sebeple, yarı yıl tatilinin çocuklarınızı okuldan soğutması veya ikinci yarı yıldaki performansını olumsuz etkilemesine dair herhangi bir korkunuz olmasın.
Peki Sömestr Tatilini Nasıl Değerlendirmeliyiz?
Tatilini nasıl değerlendireceği, neler yapacağı, kimlerle olmak isteyeceği konusunda çocuklarımıza baskı yapmamalıyız. Ekonomimiz elverdiğince çocuklarımızın istekleri doğrultusunda bir program belirlemeli ve onun yorgunluğunu atmasına fırsat tanımalıyız. Tatil programını yaparken çocuğumuzun fikrini mutlaka almalı ve onun istek ve ihtiyaçlarına önem vermeliyiz, eğer tatili evimizde geçireceksek, yine çocuğumuzun istekleri doğrultusunda bir etkinliğe veya sosyal aktiviteye fırsat tanıyacak nitelikte bir program belirleyebiliriz.
Bunun yanı sıra tatilin bitimi ile birlikte başlayacak olan ikinci yarıyıla hazırlıklı olabilmesi için de önceki dönemin derslerini, kendi belirlediği bir program çerçevesinde yüzeysel bir biçimde tekrar etmesi ve zaman buldukça ikinci yarıyılın derslerine yönelik olarak da ön hazırlık yapmasını tavsiye edebiliriz. Ama bunlar sadece tavsiye dozunda kalmalı, zorlama ve yaptırıma dönüşmemelidir.
Kısacası sömestr tatili, zayıf dersleri düzeltmek, memlekete gidip eşi dostu ziyaret etmek, ev de anneye, işyerinde babaya yardımcı olmak, kursa, çalışma kampına, özel derse gitmek gibi, çocukların tercih etmediği ve zoraki yapmaya mecbur bırakıldıkları etkinliklerle dolu bir sürece dönüştürülmemelidir.
Herkese iyi tatiller =)
Serap Melek ÇAVUŞ KILIÇ
Aile Terapisti - Pedagog
