Sinir sıkışması hastası olabilirsiniz!

Sinir sıkışması hastası olabilirsiniz!

Normal koşullarda duyu ve hareket özelliğinin bir arada uyum içinde çalışması sayesinde kolların, bacakların, el ve ayakların tüm hareketleri kusursuz biçimde gerçekleşir ve herhangi bir yakınmaya yol açmaz; ancak bazı hallerde el ve ayak kaslarına giden sinirler ince kanallardan geçerken basıya uğrar ve sinir sıkışması meydana gelebilir.

Sinir sıkışmaları içinde en sık görüleni “Karpal Tünel Sendromu” olarak bilinir ve el bileğiyle birlikte el parmaklarını etkiler.

Elin ilk dört parmağına giden median sinirin el bileği hizasında sıkışmasıyla ortaya çıkan bu rahatsızlık, meslek gereği ellerini çok kullananlarda (bilgisayar kullananlar, masa başı çalışanlar) ve ev hanımlarında sık görülür.

Ayrıca Şeker ve Tiroid hastalarında da sinir sıkışması sıklıkla görülebilir.

Dirsekte sinir sıkışması (Kubital tünnel sendromu) ise daha çok masa başında çalışan kişileri hedef alıyor, masaya dayanan bölgenin bası altında kalmasıyla sinir sıkışmaları yaşanıyor.

Sinir Sıkışması Belirtileri Nelerdir ?

En önemli belirtisi gece uykudan uyandıran el uyuşmalarıdır. Bazen ağrı da olabilir ama uyuşmalar genelikle ön plandadır; hastalar ellerini silkeleyince rahatladıklarını belirtir. Gün içinde bu yakınmalar tekrarlar ve zamanla el parmaklarının kuvveti azalır, elde tutulan eşyalar düşmeye başlar.

Özellikle sivri burunlu, yüksek topuklu ayakkabı giyenlerde ve ağır işlerde çalışanlarda ayak bileğinde ve ayak parmaklarında benzer bir durum gelişir ve “Tarsal Tünel Sendromu” olarak adlandırılır. Benzer yakınmalar ayak bileği ve ayak parmaklarında ortaya çıkar.

Her iki sinir sıkışması rahatsızlığında öncelikle kesin tanının konması gerekir. İlk muayenenin ardından EMG adı verilen hassas bir sistemle sinir iletilerinin ölçülmesi gerekir. Bu inceleme sonucunda çok ilerlemiş olmayan ve henüz kuvvet kaybı gelişmemiş olgularda tıbbi tedavilerle birlikte fizik tedavi yöntemlerine başvurulur. Elin istirahatini sağlayan uygun bir atel verilir ve bazı durumlarda enjeksiyon tedavisi uygulanabilir. Sinirin sıkıştığı bölgede rahatlaması ve iyileşmesinin hızlanması için fizik tedaviden yararlanılır.

İlerlemiş ve ağır olgularda ise cerrahi yöntemlere başvurulur. El veya ayak bileğine yapılan ameliyatla sinirin geçişi rahatlatılır. Ameliyat lokal uyuşturma ile yapılabileceği gibi genel anestezi altında da yapılabilir. Ameliyat Mikrocerrahi yöntemlerle yapıldığından sinirlere herhangi bir hasar meydana gelmez.

Ameliyattan  sonra evde rehabilitasyon programı uygulanarak eklem sertliklerinin giderilmesine ve kasların güçlendirilmesine çalışılır. Daha sonra aynı rahatsızlığın tekrarlamaması için mesleki faktörlerin düzeltilmesine çalışılır, el ve ayağın kullanımıyla ilgili hataların düzeltilmesine yönelik eğitim ve egzersizler yaptırılır.

Bu makale 14 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Doç. Dr. Kenan Kıbıcı

Doç. Dr. Kenan KIBICI, Karabük'te doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ni başarıyla tamamlayarak 1990 yılnda Deniz Tabip Teğmen olarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, yine Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde tamamlamış ve 1999 yılında Beyin ve Sinir Cerrahi Uzmanı olmuştur. Aynı klinikte 6 yıl Baş Asistan olarak görev yapmış ve bu süre içerisinde Gülhane Askeri Tıp Akademisi / Ankara Mikrocerrahi Merkezinde ve yurtiçi ve dışı çeşitli merkezlerde Mikroşirürji eğitimi almıştır. 2007 Yılında Beykent Üniversitesi Hastane ve Sağlık Kurumları Yönetimi Yüksek lisans programını tamamlayan Doç. Dr. Kenan KIBICI, 2005 yılında klinik şef olarak atanmış olduğu Kasımpaşa Deniz Hastanesi'ndeki görevini Tabip Kıdemli Albay olarak tamamlamış ve Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılarak 2010 yılından itiba ...

Etiketler
Sinir sistemi
Doç. Dr. Kenan Kıbıcı
Doç. Dr. Kenan Kıbıcı
İstanbul - Beyin ve Sinir Cerrahisi
Facebook Twitter Instagram Youtube