Bazı insanların öfke potansiyelleri yüksek olsa da bu öfkeyi ortaya koyacak cesaretleri olmayabilir. Kendilerine ters olan şeyleri karşı tarafa söylerken öfke kontrolsüzlüğü yaşayacaklarını düşünerek anlatmaya bilirler.
Bazıları da eğer anlatırlarsa karşı tarafın sevgisini kaybedeceklerini veya onları üzüp, kıracaklarını düşünebilirler. Bu yüzden canımız sıkılsa ve öfkelensek bile bunu içimize atıp dert yaparız. Oysa dışarı atıp bomba olması gerekmez mi?
Uyku sırasında diş sıkma veya gıcırdatma aslında bu içe atılan öfkenin ayak sesleridir. Ya kendini çok bastırmaktadır veya içsel olarak fazlaca öfke üretmektedir.
Teşhisi şöyle konur; Kişi diş kırılmaları yüzünden diş doktoruna gider veya çenesinde iki taraflı bir ağrı hisseder veya yanında uyuduğu insan geri bildirim verir, sen diş gıcırdatıyorsun diye.
Tedavisi öfke potansiyelini düşüren ilaçlarla veya psikoterapi ile olur. Psikoterapide kişi insanlara hayır demeyi, kendilerini sinirlendiren süreçleri paylaşmayı veya içe atıp dert etmemeyi yani değişmeyi öğrenir.
Kolaylıkla tedavi edilebilen bir süreç olup esas önemli olan öfke potansiyelinin diş gıcırdatma veya sıkmayla bağlantısının kurulmasıdır.