Dünyada şuan en fazla ölüme neden olan hastalık Koroner Arter Hastalığıdır. Koroner arterler aort damarından sağ(sağ koroner arter) ve sol (sol ön inen(LAD) arter ve sirkümflex (Cx) arter) koronerler olarak çıkan kalp dokusuna temiz kan taşıyan damarlardır. Koroner Arter Hastalığı (KAH), koroner arterler olarak adlandırılan atar damarların daralma veya tıkanması ile kan akımının kısmi yada tam kesilmesine bağlı olarak ortaya çıkan hastalıklara denir. Şikayetleri efor ile, yokuş çıkmak, koşmak, stresli anlar gibi kalbin kan ihtiyacının arttığı durumlarda oluşmaktadır Darlığın ilerlemesi ve yeterli kan akımın sağlanamaması ile ilerleyen dönemde istirahat anında bile şikayetler oluşmaktadır. En fazla görülen şikayet göğüs ağrısıdır, bunun dışında göğüste daralma, sıkışma, yanmada oluşturabilmektedir. Damarın tıkanması durumunda kalp krizi ile karşı karşıya kalınır. Tıkanan koroner damarın beslediği bölgeye yeterince kan ve oksijen gitmemesine bağlı olarak kalp kasında doku ölümü meydana gelir. Ayrıca miyokart enfarktüsü hastanın yaşamını da tehlikeye atabilir.
TANI:
Koroner Arter hastalığının tanısında hastanın hikâyesi, EKG, Efor Testi, Nükleer Tıp Tetkikleri, Ekokardiyografi ve Koroner Anjiyografi kullanılmaktadır. Tıkanmanın yerini ve miktarını belirlemede ve kesin tanıda en etkili tetkik Koroner Anjiyografidir.
TEDAVİ:
Koroner damarlarda önemli darlık ve/veya tıkanıklık görüldüğünde, eğer uygunsa, aynı seansta veya farklı bir seansta balon anjiyoplasti (balon ile darlığın açılması) ve sıklıkla stent implantasyonu (tel kafes konulması) yapılabilir. Balon ve stent işlemi, aynı damarda birden fazla darlığa veya birden fazla damardaki darlıklara aynı seansta veya farklı seanslarda yapılabilir. Balon anjiyoplastiye ve stente uygun olmayan ana koroner veya çoklu damar hastalıklarında bypass cerrahisi veya ilaç tedavisi önerilebilir.
Bypass cerrahisinde ise damardaki darlık veya tıkanıklık sonrasına aort damarı veya meme damarı ile köprü görevi gören bir damar konulur. Bu konulan damar, hastanın kendisinin bacak toplardamarı veya göğüsten veya koldan alınan bir atardamar olabilir. Böylece bu köprü yardımıyla, dar veya tıkalı olan bölgenin ilerisine kan akışı sağlanır.