Kemik ve eklem hastalıklarında beslenme

Kemik ve eklem hastalıklarında beslenme

Kemik kütlesinin azalmasıyla kemiklerin kırılmaya duyarlı bir duruma gelmesi başta menopoz sonrası kadınlar olmak üzere genelde yaşlı bireylerde  görülen en önemli sağlık sorunlarından biridir. Yaşın  ilerlemesine bağlı olarak ortaya çıkan hastalıklar arasında %16,3 oranı ile kemik ve eklem hastalıkları önemli yer tutmaktadır.

Osteoporoz oluşunda  büyük ölçüde genetik faktörler etkilidir ama fiziksel aktivite ve diyet  gibi dış faktörlerin rolü de vardır. Çocukluktan itibaren düşük kalsiyumlu diyet ile beslenme ve D vit eksikliğinde Osteoporoz riski çoktur.

Hastalığın görülme sıklığı ve getirdiği mali yükün fazlalığı  konu ile ilgili olarak halkın bilinçlendirilmesini gerektirmekte,  buna bağlı olarak uzmanlar ve araştırıcılara belirli sorumluluklar yüklemektedir.

Kemik kaybı basit bir rahatsızlık değildir. Kaybedilen kemiği tekrar yerine koymak oldukça zor, uzun zaman alan ve pahalı bir olaydır. Dolayısı ile Osteoporozu önlemek tedavi etmekten daha önemlidir.

Osteoporoz, "düşük kemik kütlesi ve kemik dokusunda gelişen mikro yapısal bozukluklara bağlı olarak kemik dayanıklılığında azalma ve sonuçta kırık riskinin artması ile seyreden sistemik bir iskelet hastalığı" olarak tanımlanır. 50 yaş üzerindeki kadınların %40'ında ve erkeklerin %13'ünde osteoporoza bağlı kalça, vertebra veya el bileği kırıklarından  biri görülmektedir. Ülkemizde yıllık kırık sıklığının bilinmemesine rağmen ABD'de yılda 1.300.000 kişide görüldüğü bildirilmektedir. Gelişmiş ülkelerde kalça kırığı geçiren yaşlı  hastaların %20-30'u ilk yıl içinde kaybedilmektedir. Vertebra kırıklarının da beklenen yaşam  süresini kısalttığı bilinmektedir. Hastalığın ilerlemesi yavaş ve sinsi  olup genellikle uyarıcı şikayet ve belirtilere  yol açmaz. Çoğunlukla hastalığın ilk belirtisi bir kırık olmakta ve hasta ölmese bile eski sağlıklı haline dönmesi tüm işlevlerini kazanabilmesi mümkün olmamaktadır. Kırıklar yaşam kalitesini olumsuz etkilemekte,  meydana gelen işlev kaybı ve sakatlıklar topluma ek bir maliyet getirmektedir. Bütün yaş gruplarında iskelet sisteminin sağlığı açısından  kalsiyum ve D vitamini almanın yararı ve sağlıklı beslenmenin önemi sayısız  çalışma ile gösterilmiştir.  Buna rağmen  gelişmiş ülkelerde dahi kalsiyum alımının önerilen miktarlardan düşük kaldığı  bilinmektedir. Bunun yanı sıra çocukluk ve adolesan dönemindeki kalsiyum ve D vitamininden  zengin beslenme ve egzersiz, doruk kemik kütlesinin kazanılmasında çok önemli bir yere sahiptir. Haydi cocuklar,gençler fastfood dediğimiz yağdan ,sodyumdan zengin posadan yetersiz beslenme yerine sebze , meyve, süt grubu, kurubaklagil ve yağlı tohumlardan zengin beslenerek , hareketli olarak gelecek yıllardaki sağlığımıza yatırım yapalım.

Bu makale 11 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dyt. Serpil Tarman

Etiketler
Kemik hastalıklarında beslenme
Dyt. Serpil Tarman
Dyt. Serpil Tarman
Ankara - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube