İnatçı ağrılar modern yöntemlerle son buluyor

İnatçı ağrılar modern yöntemlerle son buluyor

Migren atağı, adet sancısı, bel, boyun ve kas ağrıları… 3 aydan fazla süren ve “kronik” olarak tanımlanan bu ağrılar modern tedavi yöntemleri ile giderilebiliyor. Tedavi edilmediği takdirde kişinin yaşamını alt üst eden bu ağrıların kalıcı çözümünde tam donanımlı merkezler ve deneyimli uzmanlara başvurulması büyük önem taşıyor. 

Ağrı kişisel bir deneyimdir ve bireye özgü tedavi yaklaşımlarının uygulanmasını gerektirir. Ayrıntılı muayene sonrasında uzman doktor tarafından hasta için en uygun tedavi yöntemi seçilir. Her türlü kronik ağrının yanı sıra sebebi bilinmeyen, şiddetli ağrıların tanı ve tedavisi de gerçekleştirilmektedir. Bu hastalık grupları şu şekilde sıralanmaktadır:

Migren ve diğer baş ağrıları,

Omuz, boyun, bel ve dizde görülen ağrılar,

Kemik erimesine bağlı ağrılar,

Kanser hastalarında görülen ağrılar,

Felçlere bağlı ağrılar,

Zona adı verilen ağrılı deri hastalığı sonucu oluşan ağrılar

Bel omurları arasındaki yapıların yıpranmasına bağlı ağrılar,

Sinir ve kas kökenli ağrılar,

Omurilik kanalının daralmasına bağlı ağrılar,

Damarsal dolaşım bozukluğuna bağlı ağrılar,

Şeker hastalığına bağlı polinöropatiler

Ağrının kaynağına iniliyor

Hastanın ayrıntılı öyküsü alınarak geçmişte yaşadığı tüm ağrı deneyimleri, geçirdiği ameliyatları, yaşadığı travmalar dinlenir ve not edilir. Hastanın şikayeti ile geçmişte yaşadığı sorunların sinirsel, fonksiyonel ve zamansal olarak bağlantıları tespit edilir. Tedavi ayrıntılı muayene ve hikaye ile belirlenir. Ağrı tedavilerinde sorunlu bölgedeki kas gruplarına, yara izlerine, omurga eklemlerine ve sinir düğümlerine (ganglion) uygulanan enjeksiyonlar birbiriyle kombine edilebilir.

Özel tedavi yöntemleri uygulanıyor

Tedaviye dirençli olgularda uygulanan serum tedavileri, kineziterapi adı verilen hareketle tedavi yöntemi ve manuel tıp teknikleriyle başarı şansı artmaktadır.

Uygulanan enjeksiyon teknikleri genellikle nöralterapi ile birlikte gerçekleştirilir. Nöralterapi; fiziksel kimyasal, hormonal, olarak ya da toksinler ve mikroorganizmalar travmalar ile bozulmuş olan beden fonksiyonlarını lokal anestezik ilaçlar kullanılarak otonom sinir sisteminin uyarılması ve beden fonksiyonlarının yeniden normale dönmesiyle gerçekleştirilen bir tedavi modelidir. Ağrıyan bölge içinde kalan organlar, kaslar, fonksiyonel ve yapısal bozukluklar, dolaşım bozuklukları, lenf sisteminin yetersiz çalışması sonucu oluşan ödem tedaviye dahil edilir hastanın uyku bozuklukları ve barsak düzeni de incelenir ve düzenlenir. Ağrı öğrenilen bir olaydır; bir travma yaşadığımızı unutabiliriz ama sinir sistemi bunu kaydeder ve zaman içinde mekanik psikolojik ve fizyolojik travmalar sonucu ağrı sinyalleri oluşmaya başlar. Eğer vücut bunun üstesinden gelirse kişi yaşamına devam eder ama çözemezse kronik uyarı sonucu klinik ağrı oluşur, uyarının devam etmesiyle fonksiyonel bozukluklar oluşur ve kronik bir süreç başlar. Ağrı vücudumuzun bize gönderdiği bir tür yardım çağrısıdır.

Ağrıyı kulaktan dolma bilgilerle geçirmeye çalışmayın

Her beden ve yaşam farklıdır, başka birine iyi gelen ilaç ya da tedavi her kişide aynı sonucu vermemektedir. Tedaviler her zaman kişiye özel olmalıdır ve alanında uzman doktorlar tarafından kapsamlı bir inceleme sonunda bir algoritma yapılmalıdır.

Bu makale 17 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dr. Ebru Önöz

Etiketler
Şiddetli ağrı
Uzm. Dr. Ebru Önöz
Uzm. Dr. Ebru Önöz
İstanbul - Anestezi ve Reanimasyon
Facebook Twitter Instagram Youtube