Glokom!!!

Glokom!!!

Göz tansi­yonu veya karasu hastalığı adıyla da bilinen glokom, milyonlarca insanı etkileyen yaygın bir göz hastalığıdır. Tedavi edilmezse görme kaybına neden olabilir.

Bu hastalıkta Kısaca göz içi ba­sıncı olarak adlandırılan göz içi sıvısının basıncı, genellikle, görme yeteneği için gerekli olan göz sini­rine zarar verebilecek düzeyde yüksektir. Doğuştan da olabilen bu hastalığın erişkin şekli çoğun­lukla 40 yaşının üstünde oluşur. Çeşitli türleri vardır.

Hastalığın başlangıcından ilerleme evresine kadarki süre için­de glokomlu kişilerin bir bölü­münde de hastalığa ait herhangi bir belirti görülmez. Glokom, bir­çok hasta tarafından ancak ileri dönemde ve belirgin görme kaybı ortaya çıktığında fark edilebilir.

Glokomda görme kaybı oluştuktan sonra geri dönüş olmadığın­dan erken tam önemlidir. Normal göz muayenesi sırasında tespit edilen anormal göz içi basıncı hastalığın ilk belirtisi olabilir. Göz hekimince düzenli aralıklarla ya­pılan muayeneler, glokomun er­ken tanı ve tedavisi için en iyi yol­dur.

Normalde göz içi oluşumların beslenmesi için göz içerisinde sü­rekli olarak bir sıvı yapılır ve bu göz içi sıvısı sürekli olarak bir takım kanallarla göz dı­şına atılır. Glokom, göz içi sıvısını dışarı boşaltan kanallarda yapısal olarak tıkanıklık veya bu sıvının boşalmasına karşı bir direnç oluş­ması nedeniyle sıvının dışa akımının yeterli olmaması ve buna bağlı olarak göziçi basıncının artması sonucu oluşur. Yükselen göz içi basıncı göz sinirlerine zarar verir ve görme sinir hücrelerinin ölümüne neden olur. Göz siniri hücreleri öldüğü zaman da kalıcı görme kaybı oluşur.

Glokom dikkatli bir göz mua­yenesiyle teşhis edilir. Teşhise yö­nelik göz muayenesinde hekim, bir takım çeşitleri olan tonometre adlı bir aletle göz içi basıncını ölçer. Göz dibi muayenesi yapa­rak göz sinirlerini inceler. Ge­rekli görürse, görme alanında kayıp olup olmadığını belirlemek için görme alanı testi yapar. Buna ek olarak görme siniri lifleri analizi, görme sinir başı analizi ve diğer başka incelemeleri de yapar.

Glokoma bağlı görme kaybını önlemenin tek yolu erken tanıdır. Bu nedenle düzenli aralıklarla göz muayenelerinin yapılması önemlidir.

Glokom dünyada milyonlarca kişide görülen ve her insanda or­taya çıkabilecek bir hastalıktır. Glokom herkesin karşılaşabileceği bir hastalık olmakla birlikte, bazı risk faktörleri has­talığın ortaya çıkma olasılığını ar­ttırabilir. Glokom riskini artıran faktörler şunlardır:

İlerleyen yaş

Ailede glokom bulunması

Sigara

Şeker hastalığı

Yüksek kan basıncı

Miyopi

Uzun süreli kortizon tedavisi

Göz yaralanmaları

Glokom, tanı koyulduktan son­ra tamamen iyileştirip ortadan kaldırılamaz; fakat birçok olguda uygun tedavi ile başarılı bir şekil­de kontrol altında tutulabilir, görme kaybının ilerlemesi engellene­bilir.

Glokom kalıtsal olabileceği için glokom bulunan ailelerde bütün bireylerin göz muayenesi olması uygundur.

 

Bu makale 10 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Kadircan Keskinbora

Prof. Dr. Kadircan KESKİNBORA, 6 Nisan 1959 tarihinde Mardin’de doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerini Mardin'de bitirdikten sonra Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1982 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise SSK İstanbul Hastanesi Göz Kliniği'nde yapmış ve 1987 yılında Göz Hastalıkları Uzmanı olmuştur. Uzmanlık sonrası mecburi hizmet yükümlülüğünü 1989-1991 yılları arasında Batman’da, askerlik vazifesini ise 1987-1989 yılları arasında yedek subay tabip olarak Isparta’da yerine getirmiş olan Prof. Dr. Kadircan KESKİNBORA,1999 yılında Doçent, 2007 yılında da Profesör kadrosuna atanmıştır. Batman'daki görevi esnasında Batman Devlet Hastanesi ve Göz Kliniğinin kurulmasını sağlamıştır. 2002 yılında atandığı Bakırköy Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Göz Kliniğini kurmuş, birimlerini ...

Etiketler
Glokom nedir
Prof. Dr. Kadircan Keskinbora
Prof. Dr. Kadircan Keskinbora
İstanbul - Göz Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube