Çocuklar ve şiddet görüntüleri

Çocuklar ve şiddet görüntüleri

Çocuklar şiddeti görmemeli. “Nasıl olsa dünyanın bir gerçeği bu, şiddeti görmeden büyümeleri doğru değil” diye düşünülebilir. Ama gerçek bu yönde olmuyor. Çocuklar gördüklerini taklit ederler, ne görürlerse onu uygularlar. Uygulamasalar bile etkilenir, korkarlar. Özgüvenlerini kaybeder ve giderek mutsuz olurlar.

Bir danışanım “Oğlum geceleri korkuyla uyanıyor, çığlıklar atıyor” dediğinde kendisiyle konuşmak istedim. 5 yaşlarında cin gibi bir erkek çocuğuydu. Babasından ayrı alıp dinlediğimde, anne ve babasının aralarında sürekli kavga ettiklerini, bir hafta önce babasının annesine şiddet uyguladığını ve o zamandan beri annesine bir şey olacak diye korku içinde beklediğini anlattı. Sık sık rüyalarına giriyor ve babasının annesini dövdüğünü görüyordu. Bunu onlara anlatamıyor ama sonuçlarını bu şekilde yaşıyordu. Anne ve babasıyla konuştuğumda “Bizim çocuğumuz tabii ki bizim ne yaşadığımızı bilsin, evde huzursuzluk varsa bunu bilmek onun hakkı” diye düşündüklerini söylediler. Bunun yanlış olduğunu, onun bundan etkileneceğini ve geceleri korkmasının bununla ilgili olduğunu anlattım. Özen gösterdiler, yanında kavga etmediler ve çocuğun sıkıntısı ortadan kalktı.

Aynı durum medyadaki şiddet içinde geçerlidir. Çocuklar bu şiddeti gördüklerinde etkilenmekte ve dünyada terör, savaş, cinayet gibi kötülüklerin olduğunu görerek korkmaktadırlar. Şiddeti gören bazı çocuklar bunu başka çocuklara uygularken, bazı çocuklar da sinmekte, içine kapanmakta ve özgüvenleri de azalmaktadır. Bu yüzden çocukların şiddete şahit olması istemediğimiz bir durumdur. Onların uyanık oldukları saatlerde şiddet içeren programları, haberleri izlememeli, çocuklarımızı bu programlardan uzak tutmalıyız. Özellikle 10 yaş altı çocukları mümkün olduğu kadar şiddet içeren haberlerden uzak tutmak, onların bu görüntüleri izlemesini engellemek yapılacak en iyi iştir. Bütün bunlara rağmen şahit olurlarsa bunları tasvip etmediğimizi, şiddetin kötü bir davranış olduğunu onlara anlatmalıyız. Sözel şiddet de dahil her türlü şiddeti evimizden uzaklaştırmak çocuklarımızın daha sağlıklı yetişmesine faydalı olacaktır.

Bu makale 19 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dr. R. Sabri Yurdakul

Uzm. Dr. R. Sabri YURDAKUL, 1960 yılında Ankara’da doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimin ardından Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1985 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise Ankara Numune Hastanesi‘nde yapmış ve 1992 yılında  Psikiyatri Uzmanı olmuştur.  Aynı zamanda Hacettepe Üniversitesi Psikolojik Danışma Rehberlik Bölümü’nde özel öğrenci olarak da eğitim almıştır. Uzmanlık eğitimi sonrasında 1992 yılında Adana Ruh Sağlığı Hastanesi'nde çalışmalarına başlamış olan Uzm. Dr. R. Sabri YURDAKUL, daha sonra Yaprak Psikiyatrik ve Psikolojik Danışma Merkezi'ni kurmuştur. Bu süre zarfında psikodrama eğitimleri yanında, kognitif terapiler ve gestalt terapisi eğitimlerine devam etmiş, gerek bireysel gerekse grup terapileri uygulamasının yanı sıra birçok anaokulu, kolej ve dershanede konferans ...

Etiketler
Çocuk ve ergenlerde psikolojik tedavi
Uzm. Dr. R. Sabri Yurdakul
Uzm. Dr. R. Sabri Yurdakul
Adana - Psikiyatri
Facebook Twitter Instagram Youtube