Cerrahi sünnet

Cerrahi sünnet

Sünnet, erkeklerde penis başını örten üstderinin (sünnet derisi) kesilmesi olarak tanımlanır. Dini erkek sünneti Müslüman, Yahudi toplumlarında rutin olarak yapılmaktadır. Ayrıca dini olmayan erkek sünneti Kuzey Amerika’da, Yeni Zelanda’da, Avustralya’da ve Kore’de de yaygın olarak yapılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), dünyadaki erkeklerin% 30’nun sünnetli olduğunu tahmin etmektedir.

Bir anı

Acile başvuran çocuk hastaların, hastalık profilleri mevsimden mevsime değişmektedir. Örneğin yazın burun kanamalarına, ishale, güneş çarpmasına,böcek, arı, akrep sokmalarına sık rastlanır. Bir de hatalı sünnet vakalarına… Acil: Saat 17 civarı acile ailesi tarafından getirilen 6 yaşındaki çocuğun sünnet komplikasyonu (hatalı sünnet) olduğunu gören nöbetçi acil hekim, hastanın tedavi edilmesi ve değerlendirilmesi için nöbetçi üroloji hekiminin yardımını ister.

Üroloji hekimi;

—Geçmiş olsun, ne şikâyeti var çocuğunuzun?

—Doktor bey bugün sünnet oldu ama ağrısı hiç durmadı.

Doktor, çocuk hastanın pansuman sargısını açar, üstderine kontrolsüz bir kesi yapıldığını tespit eder. Gerekli kanama kontrolünün yapılmamasından dolayı penisin şiş ve morarmış olduğunu fark eder. Bu sünneti bir hekimin yapmadığını düşünür.
—Sünnet kaçta ve nerede yapıldı?

—Saat 11 de bizim belediyenin nikâh ve sünnet şöleninde yapıldı. Biz ağrısı olunca pansumanı kanla dolunca çok korktuk belediyeye gittik ilgilenmediler “Burada bir şey yapılmaz burası belediye” dediler. “Hastaneye gidin”, dediler Doktor penis derisi altındaki kan pıhtılarının temizlenmesine ve kanamanın kontrolün gerekliliğine karar verir. Hastayı acil şartlarda, cerrahi müdahalelerin yapıldığı odaya alırken hastanın hikâyesini ve sünnetin yapıldığı şartları sorgular. Daha sonra çocuğun penis derisinin altındaki kan pıhtılarını boşaltır. Kan hastalığının olup olmadığını anlamak için tahlillerin yapılmasına karar verir. Çocuk kendisine daha önce yapılan işlemlerden haberdar değildir, çocuğa yapılacak işlemi anlatır. Aileyi bilgilendirir.Çocuğun mevcut ağrısı ve toplu halde yapılan sünnetlerde artan olası mikrop kapma riski nedeniyle ilaç tedavisi düzenler. Doktor bu günkü nöbetin yakınlarda yapılan belediye şöleni nedeniyle sadece bir hatalı sünnet olmuş çocukla kalmayacağını tahmin etmiştir. Aynı günün akşamı saat 23.30 Aynı sünnet şenliğinde başka bir çocuk sünnetten sonra kanaması olması nedeniyle acile başvurur.

Nöbetçi konsültan hekim hastanın ailesine:

—Geçmiş olsun, ne şikâyeti var çocuğunuzun?

—Doktor bey sünnet olduğunda iyiyiydi akşam saat on gibi birden kanaması oldu. Anne çocuğunun pansumanına elleriyle baskı yapmaktadır. Doktor sargıyı açar, kanamayı kontrol altına almak için elleriyle baskı yapar, damarlarda kanayı azaltan ve sadece belirli bölgeyi uyuşturan anestezi maddesini uygular ilk müdahalenin ardından ameliyathane şartlarında gerekli tedaviyi yapar. Aynı gün gözlem altında tutar. Buradan şu fikri sizde çıkarabilirsiniz, toplu halde yapılan sünnet şölenleri tehlikelidir. Çocuklar rızalarıyla sünnet olmamaktadır, ailenin dini inançları gereği olmaktadır, aile sağlıklı şartları oluşturmakla yükümlüdür. Hekimler çocuk hastalar olduğunda daha duyarlı davranırlar. Bazı hekimlerin ve bu sünnetlere izin verenlerin toplu sünnetlere bakışı birçok genç doktoru üzer, Toplu sünnetler konusunda herkes daha duyarlı olmalıdır… 

Cerrahi Sünnetin Türkçe karşılığı

Bilinen en eski cerrahi işlem olan cerrahi sünnetin nasıl başladığı hakkında yeterli bilgiye sahip değiliz. Sünnet mitolojide yerini almakta, dinler tarihinden de öncesine dayanmaktadır. Milattan önce 2000’li yıllara ait Antik Mısır’daki tarihi yapıtlardan ve mezarlardan ilk sünnet hakkında kayıtlı ilk bilgileri edinebiliriz.

İslamiyet’tenönce de Arapların çoğu sünnet olmaktaydı, Yahudilerde her erkeğin kesin olarak, Hıristiyanların ise belli bir kısmının sünnet olduğu bilinmektedir. Yahudilikte farklı olarak dini erkek sünneti Tanrının (Yehova) bir emri kabul edilmektedir.

Arapçada sünnete “hitan” denilmektedir, ayrıca ülkemizde yaşayan Arap kökenli vatandaşlarımız “taharet" de demektedir, burada cerrahi erkek sünnetinin ortak noktası temizlik anlamındadır. Sanılanın aksine bizde kullanılan sünnet kelimesini kullanmazlar. Cerrahi sünnetten “sünnettir” anlamını çıkarmak doğru olmaz. Türkçemize sünnet olarak geçmesi sadece tesadüf ve Türkçemizin güzelliğinden esnekliğinden başka bir şey değildir. “Arapçada sünnet operasyonun karşılığı sanıldığı gibi sünnet sözcüğü değil, “hitan” sözcüğüdür.” “Sünnet YahudilerdeYehova'nın, yani Tanrının birliğinin bir belirtisi, işareti sayılmıştır.”

Türkiye’de sünnetler davulla zurnayla düğün havasında yapılmakta çoğu zaman abartıya da kaçılmaktadır. Ayrıca bu sünnet törenseldir.“Sünnet elbisesi alamayacaksa, çocuğa bir kat yeni giysi yaptırılır; kirve geleneğinin bulunduğu yerlerde çocuğun giysisi kirve tarafından sağlanır. Ayrıca, sünnet işleminde ve kesilme sonrasında giyilmek üzere genişçe gecelik biçiminde bir giysi hazırlanır.” Ayrıca bugün bazı yerlerde kirvelik aileden biri olmak anlamına geldiğinden kirvenin ailesi ile sünnet olan çocuğun ailesi arasında gençlerin evlenmesi istenmez.

Bir anı: 6 yaşında evladıyla polikliniğe gelen bayana doktor: “Buyurun kim hastamız? Bayan: “Hasta yok, oğlanı sünnet ettirecektik.”

Doktor:“Kaç yaşında oğlunuz”

Bayan:”Altı” Doktor çocuğa döner, çocuğun adını öğrenir, çocuğun öncelikle muayene olması gerektiğini anneye anlatır. Anne doktoru pek dinlememektedir, doktorun söyleyeceklerine değil de kendi söyleyeceklerine yoğunlaşmıştır, çocuğunu hiçbir şikâyetinin olmadığını bu pazar sünnet mevlidinin yapılacağını doktora söyler. Doktor çocuğun fizik muayenesi sırasında pipinin sağlıklı olduğunu ama sol testisinin yerinde olmadığını görür. Sol testis yumurtalık kesesinde değil de kasık hizasındaki kanaldadır, ayrıca doğumdan bu yana ihmal edildiği için sağ testise oranla küçük kaldığını büyüyemediğini fark eder. Bu durumun ciddiyeti anlatır. Doktor: “Gerekli tahlillerin ardından sol testisinin fonksiyonlarını büsbütün yitirmeden ufak bir operasyonla kanaldan kese alınması gerekir.”

Bayan:“Peki ya sünnet Pazar günü mevlidi var da.”

Doktor:“Ailenin isteği varsa inmemiş testisini onarırken sünneti de yapılabilir.” Doktor operasyon zamanını bekleyen diğer çocukların hemen ardına en yakın zamana gün verir operasyon hazırlığına şimdi başlayarak haftaya Salı ameliyat olabileceğini ifade eder, sekreter hastanın kaydını alır. Pazartesi günü geldiğinde hastanın gelmediğini fark eder, sekreterinden hastanın yakınını araması ister. Sekreter hastanın ailesiyle konuşur. Aile sünnet mevlidi için yer tutulduğunu bu yüzden sünnetinin yapıldığını söyler sünnet yerinin tam iyileşmediğini iyileşince hastayı getireceğini ifade eder Değerli okurum, sevgili doktor arkadaşım bu hikâyeyi anlatırken son olarak şu ifadeyi kullanmıştı “Çocuk için ne kadar üzülsem azdır. Ancak bir ay sonra ameliyat olabildi ailenin çocuğunun doğumundan beri sürdürdüğü bu keyfi tutum çocuğa pahalıya mal olmuştu. Sünnet mevlidinin tarihi çocuğun sağlığının önüne geçti.” 

Pipinin üstderisi sanılanın aksine duyarsız ve işlevsiz değildir. Kadınlarda klitorisi koruyan deri, erkeklerde penisin başını (glans) koruyan üst derinin anatomik eşleniğidir. Çocuğunuzun pipisinin üstderisi parmak uçları ve dudaklar gibi duyarlıdır. Seksüel ve koruyucu işlevi vardır. Bebek doğduğunda üstderi bebeğin pipi başına parmak-tırnak gibi yapışıktır. Bebeğin pipi başını idrarın tahriş edici etkisinden korur. Genelde bu yapışıklık 3 yaşına doğru çocuğun idrarını tutabildiği zamana yakın erir. Çocukların tamamında penisin gelişiminin tamamladığı ergenlikle bu erime işlemi biter ve penis başı ile üstderi göz-gözkapağı gibi kaygan hali alır. Pipi derisi rahatlıkla hareket ettirebilir, pipi başını üstderinden çıkarabilirsiniz. Üç-dört yaş öncesi üstderi doğal sebeplerden dolayı geri çekilemeyeceği için zorlamaya gerek yoktur. Bu üst deri ergenlikle ıslak bir hal alarak cinsel birleşmeye başlamayı ıslaklığından dolayı kolaylaştıracaktır.

Bu makale 13 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dr. Öğr. Üyesi Tuncay Taş

Yrd. Doç. Dr. Tuncay TAŞ, 28 Temmuz 1980 Malatya'da doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından 1998 yılında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 2004 yılında başarıyla tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, 2005 - 2010 yılları arasında Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaparak Üroloji uzmanı olmuştur.  2006 ve 2007 Yılları arasında Heildelberg Üniversitesi Almanya Heilbronn SLK Hastanesi "Laparoskopi ve Onkoloji Merkezi'nde" eğitim alan Yrd. Doç. Dr. Tuncay TAŞ, Türkiye’de başta Laparoskopi alanında olmak üzere çalışmalarda bulunmuştur. Yrd. Doç. Dr. Tuncay TAŞ, 2011 - 2012 Yılları arasında Gaziantep Islahiye Devlet Hastanesi'nde, 2015 yılında İstanbul Esencan Hastanesi'nde, 2016 yılında, İstanbul Esenyurt Üniversitesi'nde, Özel Esencan Hastanesi'nde görev almış ve ...

Etiketler
Cerrahi sünnet
Dr. Öğr. Üyesi Tuncay Taş
Dr. Öğr. Üyesi Tuncay Taş
İstanbul - Üroloji
Facebook Twitter Instagram Youtube