Ne ilaç, ne fizik tedavi, ne enjeksiyon nede cerrahi tedavi, işte size bel fıtığından kurtulmanın alternatif yolları .
Bel çektirme: Çok sıkça başvurulan bir yöntemdir. Hemen hemen İstanabul'un her semtinde (Sariyerli Hoca, Beykozlu İmam Ali, Ferah mahallesinden Melek Hanım vb), Anadolu'da ise her il ve ilçede büyüklerinin el verdiği bir takım hoca, imam, marangoz, tornacı bu yöntemi bazen cüzi bir ücret karşılığı bazen sevabına uygulamaktadır.
Değişik bel çekme teknikleri vardır. En sık kullanılan yöntemde, bir kişi hastanın koltuk altından geçirilen kayışları tutarak hastayı sabitlerken hastanın cüssesine göre diğer kişi ya da kişiler var gücü ile hastanın bel kısmına asılır. Hastanın boyu geçici olarak 1-2 cm uzar ve ağrıları tek seansla geçebilir. Bu yöntemi hastanın kafasından tutarak uygulayanlar da vardır. Diğer yöntemde ise hasta yüzükoyun yatarken belirlenen nokta üzerine başparmakla kuvvetli şekilde bastırılarak bel omurları manuple edilir. Bu tedavi ile de ağrılar tek bir seansta geçebilir.
Yan etkileri: Felç geçirme, ağrıların daha beter olması, nadiren ölüm.
Tahta üzerinde yatma: Ortopedik yataklar çıktığından beri eskisi kadar kullanılmasa da bu işi bilen vatandaşlar ve hatta bazen doktorlar tarafından sıkça önerilmektedir.
Bu yöntemde yatılan tahtanın önemi yoktur. Laminat, masif, parke fark etmez sert olsun yeter.
Yalnız tahta ile vücut arasına bir battaniye konulmalıdır. Hasta tuvalet ihtiyacı dışında (dayanabilirse sürgüde kullanabilir) hiç kalkmadan sırtüstü iyileşene kadar yatar. Bu süre 1 hafta ile 40 gün arasında değişebilir.
Yan etkileri: Kalça ve sırtta yara açılması, ağrıların kötüleşmesi, 40 gün boş yere yatmış olunması.
Balık bağlama: Özellikle somon balığını tercih etmelisiniz. Havuz somonu değil de İsveç somonu kullanılırsa sonuç daha da iyi olur. Füme somon çok pahalı olduğundan kullanılmamaktadır. Ekonomik durumu iyi olmayanlar kefal kullanabilir. Kalkan öneren vatandaşlar olsa da dikenleri nedeni ile kullanılmamalıdır.
Somon balığı içi temizlenerek(dayanabilirseniz temizlenmeden) bel üzerine güzelce yerleştirilir. Sonra uzunca bir kuşakla üzerinden bele iyice sarılır ve sıkılır. Somon sargısı gece uyku dahil olmak üzere iyileşinceye kadar kesinlikle açılmaz. Devamlı soğuk hava deposunda dolaşamayacağınızdan somon balığı yavaş yavaş çürümeye başlar ve bakterilerin oluşturduğu bir takım maddeler cildinize temas etmeye başlar. Ağrınız yavaş yavaş azalır ve geçer. Bir gün ile 1 hafta arasında uygulama yapılabilir.
Yan etkileri: Ciltte alerjik reaksiyon, koku nedeniyle ev dışına çıkamama, yatak yorganın çürümüş balık kokması, aile üyelerinin bir daha balık yiyememesi.
Kavrulmuş soğan üzerinde yatma: Bu balık bağlamaya oranla daha az tercih edilen bir yöntemdir. Sırtınızın genişliğine göre yaklaşık 2-3 kilo kadar kuru soğan alınır. İnce kıyım doğranan soğanlar zeytinyağında iyice ölünceye kadar kavrulur. Kavrulmuş soğan bir naylon üzerine serilir. Soğan kavurma sırtı yakmayacak kadar soğuyunca hasta sırt üstü, soğanlar beline iyice temas edecek şekilde yatar. Bir gün kalkmadan yatılır. Bu süre zarfında hastaların büyük kısmında bel ağrısı yavaş yavaş azalarak geçer.
Yan etkileri: Ciltte alerjik reaksiyon, kesif kavrulmuş soğan kokusu, aile efradının 1 ay kadar soğan yiyememesi
3 Yıl ihtisasıda sayarsak yaklaşık 16 yıldır hastalarla iç içeyim. Bu süre zarfında binlerce bel fıtığı hastasının tedavisi ile ilgilendim. Hastalarımı mümkün olduğu kadar bilimsel tedavi yöntemleriyle iyileştirmeye gayret ettim. Bu arada hastalarımdan da sıkça alternatif tedavi önerileri geldi. Emin olun yukarda bahsedilen son iki örnekten çok daha uçuk ve fantastik tedavi yöntemleri de duydum. Bunların bir kısmını eminim sizde birilerinden duymuşsunuzdur. Bu yöntemler içinde sadece doğru ellerde yapıldığında kabaca ifade edilirse bel çekmenin, tıp dilinde ise manuplasyonun bilimsel bir alt yapısı vardır. Bu yöntemleri kullanarak iyileştiğini ifade eden hastaların bilmediği şey; akut bel ağrısı gelişen hastaların %60 ının hiçbir tedaviye gerek kalmadan iyileştiği gerçeğidir. Yani fantastik örnekleri bir kenara bırakırsak belini çektirerek ve uzun süre sert zeminde yatarak iyileştiğini düşünen hastaların büyük kısmı bunları yapmasalardı da zaten iyileşeceklerdi. Buna insanımızın iyi sonuçları abartarak anlatma, kötüleri utanarak gizleme alışkanlığını ve iyileşen hastaların dilden dile dolaşarak efsane haline gelen iki büklüm gitti yürüyerek geldi şeklindeki hikayelerini de eklerseniz bel çektirme gibi yöntemlerle yüksek oranda ifade edilen tedavi başarısının kaynağını görebilirsiniz.
Bel fıtığının görülme sıklığının yüksek oluşu (%1-5) arz talep dengesi doğrultusunda insanları alternatif tedavi yöntemleri bulmaya ve kullanmaya yöneltmiştir. Bu uğraşların kimi iyi niyetli kimi ise maalesef tamamen maddi çıkarlar üzerine kurulmuştur.
Unutmamamız gereken bel fıtığı bir hastalıktır ve diğer hastalıklar gibi doktorlar tarafından tedavi edilmelidir. Eğer manuplasyon gibi alternatif tedavi yöntemleri uygunacaksada, bunun eğitimini almış doktorlar tarafında uygulanmalıdır.
Yani siz yinede doktorlardan şaşmayın....sonra pişman olmayın......