Merhabalar Emel Hanım, benim sorum biraz farklı olacak. :) 2017 yılında eşimle yaşadığımız sorunlardan ötürü ikamet ettiğimiz belediyenin hizmetleri bünyesinde olan aile danışma merkezine gittik. Genç bir erkek danışmanımız vardı. Maalesef guler yuzlu degildi cok gergin hissettik kendimizi yanında ve hiç bir şekilde konusmuyordu. Soguk bi ses tonu ile bikaç soru sordu bize. Ve sorulan sorular neticesinde eşimle biz daha cok birbirimize girdik. Ve doktor bey sonuc olarak bize siz devam mı edeceksiniz boşanacak mısınız ona karar verin dedi. Ki en basta da evliliğimizi kurtarmak için orda oldugumuzu belirtmiştik. Doktor bey öyle deyince bende bosancaz dedim ve tesekkurler deyip cıktım. Eşimde arkamdan gelip bizi daha cok birbirimize dusurdu dedi. Biz kendimiz çözelim sorunlarımızı... Ailemize anlatınca bizi sorunlu buldular. Doktor doktordur neyini begenmediniz dediler. Ama doktorun rahatsız edici derecede sessizliği ve soguklugu bizi gercekten terapiden sogutmuştu. Hasılı kelam yıllar gecti ve ben 2020 yılında aynı yere bu sefer tek basıma destek almak için gittim. Bu sefer bayan bi doktor ve aynı sekilde inanılmaz sessiz soguk Tavırlı ve zoraki dinler gibi yuz ifadesi içindeydi. Sabrettim sorun belki de bende dedim ve 3 seans gittim. Seanslarda hiç bir şekilde benimle konusmadı. Ben artık ne konuscagımı sasırır hale geliyordum. En son cıkmadan sordum bu durumu cok bastayız dedi. Fakat Ben gordugum ilgisiz muamele yuzunden bir daha gitmedim. Cunku terapiden cıkınca iyi hissetmek yerine daha kötu hissediyordum. Bu arada ailem yıne beni suçladı. Sen doktordan iyi mi bileceksin. Dogrusu o demekki dediler. Fakat ben karsımda bi duvara konuscak olsam evimdeki duvarlara da konusabilirm. İnsan dinlendiğini hissetmek ister. Uzun bi soru oldu fakat Hocam dogru olan bu mu Yani terapist ler hiç konusmaz mı? Artık önyargılarımdan dolayı bi Yere gidemiyorum :/korkuyorum aynı muamele ile karsılaşmaktan. Oysaki çok ihtiyacım var :/
Sevgili Sultan Hanım, Psikolojik Danışmanlık, daha çok bireylerin evlilik-ilişkileri ile ilgili problemlerini, kariyer, iş, okul hayatı, aile ilişkileri, çocukları ile yaşadıkları iletişim sorunları, bireysel kısa süreli dönemsel ruh sağlığı problemlerini, yas-kayıp durumlarını, kaza ve travma gibi geçici kısa süreli olayların ardından yaşanan stresli durumları ve hayattan tat alamama ve isteksizlik gibi daha çok anlamsal ve yaşam kalitesine yönelik durumları ele alan bir süreçtir. Psikolojik danışmanın ilk amacı bireyi tanıma ve kendine tanıtma, nihai amacı ise kişinin pratik çözümlerle hayatını kolaylaştırma, karşılaştığı sorunları aşmada ona alternatif yollar göstermektir. Terapötik ilişki temel anlamıyla; terapiye katılım sağlayan danışan ile terapist arasında kurulan iletişimin adıdır. Sağlıklı kurulan terapötik ilişki iyileştirici rolü ile terapi seansının temel dinamiğini oluşturur. Bu ilişki daha çok varoluşsal ve insani bir bağ kurma halidir. Oluşan bu bağ terapide iyileştirici rol oynar. Danışanın yaşamış olduğu sorunları terapistine anlatabilmesi için ilk önce ona güvenmesi gerekir. Danışan açısından bakıldığında, kişi iyileşmeye yönelik ne kadar motive olmuşsa, tedaviye ne kadar çok inanıyorsa, terapistin uzmanlığına güveni ne kadar tamsa ve süreç içinde aldığı yolun niceliğini ne kadar tarafsız gözlemleyebiliyorsa bu ilişkiye o oranda yatırım yapmaya gerek duyacaktır. Danışanın kendi menfaatine yönelik bu ilişkiyi beslemek zorunda olduğunu da fark etmesi gerekir. Danışan ile terapist arasında kurulacak ilişkinin yöntemi ve bağlanma stilleri, danışanın çocukluk döneminde anne ve babası ile kurmuş olduğu ilişki modelinin bir kopyası olacaktır. Danışan aynı şekilde, sosyal ilişkilerinde-iş ilişkilerinde ve diğer bütün ilişkilerinde bu ilk çocukluk döneminde öğrenilmiş bağlanma stilleri ile ilişkiye başlayacaktır. Bu sürecin bilimsel alt yapısını bilmesi beklenen terapistin de karşısındaki danışanın bağlanma stillerini iyi analiz etmesi, danışanın ilişki dinamiklerini doğru deşifre etmesi sağlıklı bir terapötik bağlantının oluşmasını sağlayacaktır. Ayrıca terapistin yargıdan uzak, bilimsel zemini kaçırmadan, güven verici, sıcak, profosyonel-kapsayıcı tarzı danışanın terapötik ilişkiyi kurabilmesi açısından önem taşımaktadır. İşte yukarıda izaha çalıştığımız nedenlerle bazen danışanın terapisti ile oluşturması beklenen bu bağlar istenildiği yönde oluşmayabilir. Danışan kendisini terapistinin yanında rahat ve güvende hissetmeyebilir. Böyle bir durumda terapiye inancımızı kaybetmek yerine, başka bir terapistle yola devam etme yoluna gitmek daha uygun olabilir. Sağlıklı günler dilerim.
Çok sagolun Emel hanım, haklısınız. Cok tesekkur ederim bu kadar uzun bi acıklama yaptıgınız için :) keşke herkes meslegini severek yapsa işte ozaman problem kalmaz:)
Katılıyorum Sultan Hanım. Ayrıca mesleki açıdan bir terapistin kendini ve becerilerini geliştirmesinin de önemli olduğunu düşünüyorum. Sağlıkla kalın.