merhaba kızım 36+4 hafta 47 cm 2.300 gr doğdu şuan 9 aylık 6.600gr ek gıdal

Merhabalar, öncelikle araya giren bayram tatili nedeniyle sorunuzu geç cevaplamış olmaktan dolayı üzgünüm. Erken doğan ve düşük doğum ağırlıklı bebeklerde büyüme ve gelişme zamanında doğan bebeklerden farklı olmaktadır. Her alanda olduğu gibi boy ve kilo ölçümlerinde de ilk 3 yıl için düzeltilmiş yaş baz alınarak değerlendirmeler yapılmalıdır. Düzeltilmiş yaş ise bebeğin kronolojik yaşından erken doğduğu süre çıkarılarak bulunur. Örneğin 5 hafta erken doğmuş 10 haftalık bir bebeğin düzeltilmiş yaşı 10-5=5 hafta olarak bulunur. Prematüre bebeklerde ilk yıllarda normal gelişim eğrisine göre gelişim takibi yapmak biraz zor olabiliyor. Bu noktada büyüme hızı önem kazanıyor. Örneğin zamanında doğan 9 aylık bir bebeğin kilosu verilere göre en az 6800 civarında olmalı. Bebeğiniz yaşıtlarıyla karşılaştırıldığında maalesef bu eğrinin biraz altında kalıyor. Ancak kendi gelişimine baktığınızda doğum kilosunun neredeyse 3 katına ulaşmış, bu da gelişiminin iyi seyrettiğine işaret. İlk 6 ay bebekler ayda *** *** ** gr arasında kilo alırken 6 aydan sonra kilo alımı yavaşlıyor ve *** *** ** gr arasında almaya devam ediyorlar. Bunu da unutmamak gerekiyor. Bu değerlerin altında kilo alımı gerçekleştiğinde bebeğin yeterince beslenemediği düşünülüp ek gıda ya da vitamin takviyesi tavsiye ediliyor. Doktor kontrollerini ihmal etmeyin. Eğer bebeğiniz her ay düzenli kilo alıyorsa ve aldığı kilo beklenen değerler arasındaysa endişelenecek bir durum yoktur. Aksi takdirde vitamin takviyesi gerekebilir. Buna en iyi çocuk doktorunuz karar verecektir. Tüm bebekler için en besleyici gıda şüphesiz anne sütüdür. Mümkün olduğunca anne sütüne devam etmenizi öneririm. Ek gıdalara gelince, burada iki önemli noktayı göz önünde bulundurmalısınız. Birincisi ne kadar çok yedirdiğinizden çok ne yedirdiğinizin önemli olduğu, diğeri ise zorlamamak gerektiği. Siz de tahmin edersiniz ki erken doğan bebekler birtakım eksikliklerle dünyaya gelmektedirler. Demek istediğim şu ki, kalsiyum, demir, protein ve vitamin gibi vücut direncini ve büyümeyi sağlayacak maddelere diğer bebeklerden daha fazla ihtiyaç duymaktadırlar. Bu nedenle bebeğinize vereceğiniz gıdaların bu maddeleri içeren, günlük enerji miktarını karşılayacak düzeyde kalorili besinler olmasına dikkat etmelisiniz. Miktar ikinci planda olmalıdır. Nihayetinde o gün fazla yemediğinde telafi edebilecek bir kaynağa sahipsiniz; anne sütüne. Yiyecekleri tek tek birbirine karıştırmadan, önce pütürlü püre halinde (tamamen blendırdan geçirilmiş olmamak şartıyla) sonra çatalla ezerek verin. Bu çiğneme ve yutma reflekslerinin gelişmesi açısından önemlidir. İstemediği yiyeceklerde ısrarcı ve zorlayıcı olmayın, bu onun direncini artırmaktan başka bir işe yaramaz. Bunun yerine yavaş yavaş toleransını artırmayı deneyin. Örneğin bir gün 2 kaşık yedirebildiyseniz, bir sonraki seferde 3 kaşık yedirmeyi deneyin. Üst üste denemelerden kaçının, bir yiyeceği reddettiyse birkaç gün sonra tekrar verin. Yediği zaman da mutlaka ""aferin"" gibi motive edici sözler söyleyin. Yemek saatleri ne kadar keyifli olursa çocuğun yeme isteği de o kadar artacaktır. Birçok anne baba bunun için yemekleri oyun yoluyla ya da TV karşısında yedirmeye çalışmaktadır. Bu doğru bir yaklaşım değildir. Yemek saatiyle oyun saati birbirine karıştırılmamalıdır. Çocuk yemek yeme ihtiyacını bir sofra kültürü içerisinde gidermelidir. Bunun için de yemek saatlerinizde onu da bir mama sandalyesine oturtarak, size eşlik etmesini sağlayabilirsiniz. Bu şekilde ona model olarak onu teşvik etmiş olacaksınız. Ayrıca yemek yeme konusunda çocuğun özgüvenini geliştirmesine yardımcı olabilirsiniz. Hiç bir şey yemese bile eline vereceğiniz, bir havuç ya da elma ile size eşlik etmesi, yeme isteğini artıracaktır. Sevgiler...