merhaba,bana 14.06.2010 tarihinde cerrahi müdahale ile yapılan biyopside ho

Sevgili Eren, Merhabalar, Kafanızın karışmasını anlayabiliyorum. Umarım Vereceğim bilgiler sana faydalı olur ve kendine bir yol çizebilirsin. İnsanlarımız çeşitli şekilde duymuşlardır. Gammaknife, Cyberknife, Lineeer Akseleratör, Tomoterapi gibi radyoterapi cihazları bulunmaktadır. Mesela Gammaknife cihazıyla yalnızca beyindeki metastazlar veya küçük çaplı beyin tümörleri ışınlanabilir. (Stereotaktik Cerrahi yapılabilir.) Bu yöntemde, hastanın başına vidalarla bir takım aparatlar sabitlemek gerekir. Anlayacağınız tedavi endikasyonu kısıtlı ve zahmetlidir. Yarıca sizin hastalığını için kullanılabilecek bir cihaz değildir. Cyberknife cihazı Gammaknife cihazına göre daha konforlu tedavi sağlar ve aynı zamanda görüntü kılavuzu eşliğinde (IGRT) beyin dışında vücudun başka bölgelerinden gelişen kanserin çok erken evrelerinde sınırlı endikasyonlarla uygulanabilir. (Stereotaktik Cerrahi ve Stereotaktik vücut radyoterapisi) Ancak bu cihazda da tedavi sağlamak için tümör çevresine invaziv (yani hastaya sıkıntı verici) bazı işlemlerle radyo opak belirteçler yerleştirilerek görüntü sağlanabilir ve tedavi endikasyonu çok sınırlıdır. Bu nedenle sizin hastalığınızda kullanılması mümkün değildir. Günümüzde konformal tedavi imkanı sağlayabilen Lineer Akseleratör cihazları ve son yıllarda kullanıma girmiş olan Tomoterapi chazı mevcuttur. Bu cihazlarla 3 boyutlu konformal radyoterapi (3D CRT) ve yoğunluk ayarlı radyoterapi (IMRT) ve ek olarak Tomoterapi cihazıyla görüntü kılavuzluğunda radyoterapi yapma imkanı vardır. Son zamanlarda IMRT için artan bir ilgi mevcuttur. IMRT ile daha yüksek tümör dozu ve minimum çevre sağlam doku dozu elde etmek mümkündür. Son yıllarda yapılan araştırmalar tomoterapi cihazı ile sağlam doku korumasının diğer IMRT yapan cihazlara göre daha iyi olduğu ortaya konmaktadır. Küçük bir örnek vermek gerekirse, baş-boyun kanserlerinde tedavi alanında bulunup, yüksek doz aldığında ağız kuruluğu ve buna bağlı ağız içi enfeksiyonlarda artmaya neden olan tükrük bezi koruması Tomoterapi cihazıyla % 30 oranında daha iyi sağlanabilmektedir. Bahsettiğim bu tedavi şekillerinin hepsi, Tomoterapi cihazıyla tek bir defada yapılabilmektedir. Tomoterapi cihazının diğer cihazlardan farklı kılan en önemli özellikleri: a). Tomoterapi cihazını diğer radyoterapi cihazlarından ayrılan en belirgin özelliği yalnızca Tomoterapi cihazıyla Adaptaif radyoterapi dediğimiz radyoterapi şeklini yapabilmesidir. Bunun anlamı tedavi süresince tümörün küçülme durumuna göre her gün plan yapılarak, sağlıklı dokunun maksimum oranda korumaya imkan sağlamasıdır. Yapılan IGRT görüntülemeside tomografi cihazıyla yapıldığı için tümörün her gün ne kadar küçüldüğünü çok net bir şekilde görmek mümkündür. Bu nedenle de en konformal radyoterapiyi sağlamak mümkün olabilmektedir. Hastanın tümörü nerede, ne büyüklükte, yatış pozisyonuna göre yer değiştirmiş mi? bunların hepsi görülerek ışınlama yapılabilmektedir. Kör bir atış yapılarak hastalıklı dokunun etrafını saran sağlıklı dokular da öldürülmez. b). Diğer önemli bir özelliği ise vücudun çeşitli yerlerinde bulunan birden çok kitleyi aynı anda ışınlama kapasitesine sahip olmasıdır. Diğer cihazlarla tedavi süresince tek bir lokalizasyonda bulunan kitleyi tedavi ederken tomoterapi tek bir tedavi sürecinde 40 x 160 cm.lik bir bölgeyi hiçbir ara vermeden ışınlamak mümkündür. Alan boyutunun 40 X160 cm.’e kadar açabilmesi ile tüm vücut ışınlaması, beyin ve omuriliğin beraberinde ışınlaması durumunda etkin bir tedavi cihazıdır. Ayrıca vücudun farklı noktalarında bulunan birden fazla metastatik tümörü de bir seferde tedavi edebilme olanağı sunar. Tomoterapi, farklı dozlar vermek istediğiniz organlarda çok büyük kolaylıklar sağlıyor. Örneğin beyinde birden fazla tümör varsa, o tümörleri yüksek dozda, beynin kendisini düşük dozda ışınlamak mümkündür. Yanı şekilde karaciğerde birden fazla kitle varsa, karaciğerin kendi dozunu düşük tutup, diğer noktalarda dozu arttırmayı mümkün kılmaktadır. Tomoterapide sağlam doku koruması en iyi şekilde sağlanabildiği için sağlam doku dozlarını düşük tutup tümör için yüksek dozlar daha emniyetle verilebilmektedir. Dozu artırdıkça tümör kontrolü de o kadar artar. Dolayısıyla, hem yan etkileri kontrol altında tutup, hem de tümöre istenilen en yüksek dozu vererek, hasta tedavisinde başarı şansı arttırılmış ve radyoterapiye bağlı oluşabilecek erken ve geç yan etkileri en az düzeye indirilmiş bu şekilde de hem tedavi edilebilirlik hemde hasta konforunu arttrılmış olur. Radyoterapinin yapıldığı yerin özelliklerine göre hastayı rahatsız edici yan etkileri gelişir. Bulantı, kusma, daralma hissi, yorgunluk, bitkinlik, halsizlik, ağız yaraları, yutarken ağrı, ishal… vb. şikayetler Tomoterapi ile minimumda yaşandığı için, hasta radyoterapisini aldıktan sonra daha kolaylıkla günlük yaşamına devam ettirebilir.