Doktorsitesi.com

Hpv16 enfeksiyonu

BD

Bay D***

29 Kasım 2019
Hocam iyi günler. Hpv16 enfeksiyonu ile ilgili sorum olacak.Hpv16 erkeklerde nasıl seyreder , üretral mukozada hpv dna pcr test negatifliği ne kadar anlamlı ? Çünkü kadınlarda servikste hpv dna bakılıyor yoksa negatif diyoruz ,daha çok mukozalarda tutunduğu için erkeklerde de negatif olması anlamlı olmaz mı ? Yoksa epidermiste tutunma yerleşme oranı yüksek mi
1 cevap
124 görüntülenme

Cevaplar (1)

Uzm. Dr. Kadri Demirel
Uzm. Dr. Kadri Demirel
Tıbbi Mikrobiyoloji
Hücresel boyutta HPV infeksiyonu iki farklı şekilde izlenebilir. Epizomal infeksiyonda viral olarak aktif HPV, hücre çekirdeğine yerleşmiştir ancak viral DNA insan DNA’sından ayrıdır. İnfeksiyona neden olan HPV yüksek ya da düşük risk gruplarından olabilir. Klinik olarak anormal Pap testlerine neden olabilir ve kolposkopik olarak görülebilir. Entegre infeksiyonda, HPV DNA sarmalı açılmış ve insan DNA’sına katılmıştır. Bu durum yalnız yüksek riskli HPV tipleri ile izlenir. Epizomal hastalıkta olduğu gibi, anormal Pap testlerine neden olabilir ve kolposkopik olarak görülür. Bu infeksiyondan köken alabilecek kanseri önlemek için kesinlikle tedavi edilmelidir. Hücre transformasyonunda kilit rol oynayan E6 ve E7 bölümleri, HPV 16 ve 18’deki onkogenlerin sentezinden sorumludur. Tümör hücresi gelişimi için çoğu kez virus DNA’sının hücre DNA’sı içine entegre olması gerekmektedir. Bu birleşme de daha çok E1 ve E2 bölgelerinde olur. Bunun sonucunda özellikle E2 bölgesi geni parçalanarak inaktif hale geçer. E2 bölümünün fonksiyonunu yitirmesi E6 ve E7 bölümlerinin aktif olarak çalışmasını sağlar. Bu da tümör baskılayıcı genlerden sırasıyla p53 ve pRB nin baskılanmasına ve sonuç olarak kontrolsüz çoğalma ve malign gelişime yol açar. Nadir durumlarda, HPV DNA’sının, hücre DNA’sına entegre olmadan, epizomal kalarak da tümör gelişimine yol açabildiği bildirilmiştir . HPV ile infekte olan kişilerin %90’ında yaklaşık viral klerensin olduğu bilinmektedir. Bunun için belirli bir süre verilememektedir. Ancak 4-6 ay ile 1-2 yıl arasında gerilemenin olduğu bildirilmektedir. Ancak bu olguların %10’u progrese olarak intraepitelyal lezyon haline geçmekte; bunların da %1’i invazif kansere dönüşebilmektedir. Tüm CIN lezyonların regrese olabileceği düşünülmeli tedavi ve takipte hastalar buna göre değerlendirilmelidir. Sitolojinin ön planda tutulduğu çalışmaların metaanalizinde, CIN1 olgularının %57 spontan regresyona uğradığı, %31 persiste ettiği, %11 CIN 3’e ve %1 invazif kansere dönüştüğü saptanmıştır . CIN 3 için regresyon oranı %32 ve invazyona geçiş %12 bulunmuştur. CIN 3’den invazif kansere geçişin çeşitli yazarlarca %16-40 arasında değiştiği bildirilmektedir. Nasiell ise 39 aylık takip sonunda CIN 1’den regresyonun %62, CIN 3’e progresyonun %16 olduğunu tespit etmiştir. Daha yeni yapılan bir meta analizde LSIL’ın %47 oranında normale döndüğü, %21 HSIL’a ilerlediği ve %0.15 kansere dönüştüğü gösterilmiştir (25). HSIL lezyonların %50-80 tip 16 ve 18 saptanmıştır . HPV 16 ve 18 ile infekte olan kadınlar persiste ettikleri taktirde diğer tiplere göre daha fazla CIN 3 ve kanser geliştirme riskine sahiptir. Tüm prekanseröz lezyonlarda yüksek riskli HPV tipleri ile kalıcı infeksiyon serviks kanseri için çok önemli bir risk faktörüdür. Kalıcılık ileri yaş ve immunite ile de ilişkili olabilir (8,21,29). Viral eliminasyonun uzun sürede gerçekleşmesi karsinogenez açısından bir risk faktörü gibi görünmekle birlikte, uzun sürede eliminasyonun karsinogenezle doğrudan bağlantısı yoktur. HPV 16 diğer tiplere göre daha uzun sürede elimine edilmektedir. HPV 16 infeksiyonun 5 yıllık persistansı %40 CIN3 riski taşır. Ancak HPV 61 en uzun sürede elimine edilen tiptir. Buna rağmen düşük risklidir
29 Kasım 2019