Değerli hocam, öncelikle iyi çalışmalar diliyorum. Ben özellikle annede sağlık problemleriyle çok içli dışlı olmuş biriyim küçüklüğümden beri, şimdi de öyle. Böbrek yetmezliği tanısı olan diyaliz hastası bir annem var, daha önce 1 defa subaraknoid kanaması oldu ve hayati riski çok fazlaydı, zor atlattık, iyileştikten sonra mesane CA sebebiyle total histerektomi oldu, bunu da geçirdikten sonra tekrar anevrizma öyküsü çıktı ortaya ve bir ameliyat daha geçirdi, bunlar haricinde başka hastalıkları da var ne yazık ki. Ben yoğun bakım hemşiresiyim, bu tür konulara da çok soğukkanlı yaklaşan dirayetli ve bilinçli biriyimdir, gelin görün ki yaygın anksiyete bozukluğu ve panik bozukluk tanısı konulmuştu yıllar önce fakat son 3 yılda panik ataklarım sıklaşınca cipralex- tranko buskas kullanmaya başladım doktor önerisiyle. 7 ay içinde kademeli şekilde kendi isteğimle geri bıraktım ilaçları. Zaten ailede sıkıntılı hastalık süreçleri göre göre istemsizce kendime sağlık anksiyetesi oluşturmuş biri haline geldim maalesef. Bu süreçlerden sonra bendeki kopma noktası hayatımdaki insan tarafından bir anda terk edildikten sonra başladı aslında, bunun üzerine evde babam gözlerimin önünde kalp krizi geçirdikten sonra müdahale etmeye çalışmamla daha da arttı. Hastanede yaparken hiç etkilenmediğim (ya da öyle zannetiğim) o müdahale ve süreçler ailemden birinde birebir karşıma geldiğinde anksiyete bozukluğum daha da arttı. O günden sonra istemeden de olsa sürekli nabzımı kontrol ediyorum, çarpıntılarım artmıştı çünkü. Sol kolumda da sürekli ağrı hissedince içim rahat etmedi, doktora görünmek istedim. Kardiyoloji kontrollerim temizdi, EKO ve EKG’de sıkıntı olmadığı söylendi, kansızlığım ve insülin direncimde yükselme olduğu söylendi, holter sonucumda da kalbimin normalinin hızlı atım halinde olduğu ve az miktarda ekstrasistollerim olduğu söylendi. Saneloc 25 mg kullanıyorum, 50 bile ağır geliyor hemen bayılacak gibi oluyorum, fazla hassas bir bünyem var ne yazık ki. Taşikardi halim hafiflemiş olsa da belirtilerim geçmiyor hocam, sanki sürekli içim akıyor ve kalbim tekliyor, kalbimde bir kaçak varmış gibi hissediyorum sanki kan kalbimin içinde geriye kaçıyormuş da yeni atımla beraber ancak boşalıyormuş ve düzeliyormuş gibi, yeterli şekilde ve düzgünce pompalanamıyormuş gibi tuhaf hisler var, bununla beraber kalbim bazen boşta atıyormuş gibi hissediyorum. Hafif nefes darlığı da yapıyor desem yalan olmaz. En sıkıntılı olan ise kalbimde sürekli titreme hissi, özellikle bunu hissedip kendime odaklandığım zaman o titreme hissini çok daha net alıyorum, nabzımda problem yok gibi hissediyorum ama kalbim titriyor ve beni panik haline sürüklüyor, içim ve göğüs kafesim her zaman huzursuz, sürekli kendimi mutsuz hissediyorum artık yataktan kalkmak dahi istemiyorum o eski neşeli ve enerjik halim gitti yerine bambaşka biri geldi. O infarktüs olayından sonra iyice takıntı oluşturdum acaba genetik olarak etkilenirim de benim de kalbimde bir şey çıkar mı diye... Bu aritmi hissiyatı beni mahvetti, üstelik bunu psikolojik olarak kendi kendime yaptığımı düşünüyorum. Sürekli göğüs kafesimde baskı ve çekilip kasılma hissi var, aynı zamanda boğaz kısmımda da öyle. Boynumun her iki tarafı da sanki büyük bir basınçla beraber aşağı doğru çekilip kasılıyor gibi. Başka bir problemden kaynaklı olabilir mi bu fiziksel belirtiler sizce? Bunları düşünmekten deliye dönüyorum. Hocam daha 27 yaşındayım, sigara bile kullanmıyorum, ben bu takıntılı ruh halinden, bu sağlık anksiyetesinden nasıl kurtulabilirim? Terapi almam gerektiğini biliyorum, alacağım de zaten fakat hocam bu belirtiler normal midir? Organik bi sorun olsa eko’da görülürdü, 6 ay geçti 6 ayda bir şey mi değişti acaba kalbimde diyorum yoksa ben mi düşüne düşüne kalp sağlığımı bozuyorum bilmiyorum. Kısır döngüdeyim hocam, bir problemim var da o mu huzursuz ediyor yoksa zihnimin huzursuzluğu fizyolojik bir etkiye mi dönüyor anlayamıyorum. Bana ne önerirsiniz...
Hatayı daha en başta psikoaktif ilaçları kendi başınıza bırakmakla yapmışsınız. Psikiyatri-psikoterapi birlikteliği dışında bir takip ve tedavi yolu aramayın. Ve en az 5 yıl kardiyologlar ve kalp tetkiklerinden uzak durun. Geçmiş olsun.