Yumurtalıkların içinde ve yüzeyinde bulunan genellikle içi sıvı dolu oluşumlardır. Fizyolojik dediğimiz dönemsel bir şekilde, yumurtlama öncesi ve sonrası oluşup kendiliğinden kaybolan kistler olabileceği gibi, takip edilmesi ve tedavi edilmesi gerekli çeşitleri vardır.
Yumurtalık Kisti Çeşitleri Nelerdir?
Follikül kisti: Gençlerde sık rastlanır genellikle 2-4 santimetredir .Gelişen yumurta hücresinin çatlamaması ve büyümeye devam etmesi nedeniyle oluşur. Herhangi bir komplikasyon yaratmadan adet sonrası kendiliğinden kaybolur ve tedavi gerektirmez.
Korpus luteum kisti: Normalde her yumurtlamadan sonra yumurta hücresinin atıldığı doku farklılaşır ve korpus luteum adı verilen oluşuma dönüşüp progesteron adı verilen hormon üretilir. Bu doku zaman içinde sıvı birikmesi nedeniyle kiste dönüşebilir. Genellikle 3-4 cm. büyüklüğündedir. Hormon salgılaması olduğu için adet gecikmesine yol açabilir. Bir komplikasyon gelişmediği durumlarda tedavi gerektirmez. Genellikle adet sonrası kendiliğinden kaybolur.
Endometrioma: Rahim içini döşeyen endometrium adı verilen zar tabakasının yumurtalıklarda bulunması ve her adet döneminde kanayarak kistleşmesi sonucu oluşur. Kist içi çikolata kıvamında bir sıvıyla doludur ve bu nedenle çikolata kisti de denir. Hasta doktora kısırlık, ağrılı adet görme, ilişki esnasında ağrı şikayetiyle başvurur. Cerrahi tedavi gerektirir.
Dermoid kist: Doğuştandır.Embriyonel dönemde meydana gelen olaylardan kaynaklanır. Kitlenin içinde saç, deri, diş, kıkırdak parçaları, kemik, sinir hücreleri gibi her türlü doku görülebilir. Şikayet olarak karın ağrısı yapabilir ve cerrahi tedaviye gerek duyulur.
Seröz Kistadenom: En sık görülen tümörlerdir. Çoğunlukla üreme çağındaki kadınlarda görülür ve kendiliğinden kaybolmaz. Yüzde 30 oranında habis bir hastalığa dönüşebilir. Berrak bir sıvı içerir. Büyüklükleri 5-15 cm. arasında değişir. Genelde yakınma yaratmaz, belirti vermez. Jinekolojik muayene esnasında tesadüfen teşhis edilir. Kendiliğinden kaybolmazlar, cerrahi müdahale gerektirirler.
Müsinöz Kistadenom: İyi huylu yumurtalık tümörlerinin yüzde 25’i müsinöz kistadenomlardır. İnsanda görülen en büyük kistik yapılardır. 15-30 cm. boyutlarına ulaşabilirler. Kendiliğinden kaybolmazlar ve cerrahi tedaviye gerek duyulur.
Yumurtalık Kisti Tedavisi Nasıl Yapılır?
Birçok yumurtalık kisti şikayet oluşturmaz ve tedavi gerektirmez. Folikül kistleri, gebelik döneminde oluşan kistler ve fonksiyonel kistler kendiliğinden yok olacağından tedaviye ihtiyaç duyulmaz. Çikolata kistleri gibi agresif seyreden kistler ve kötü huylu tümörler ise tedavi gerektirir. Yumurtalık kisti tedavisinde kistin büyümesini durdurmak için doktor tarafından doğum kontrol ilaçları önerilebilir. Kistin büyümeye devam etmesi veya menopoz döneminde görülmesi kötü huylu bir hastalığa dönüşebileceğinden ameliyat ile cerrahi müdahale gerektirebilir. Kist çok büyük değilse laparoskopi yani kapalı ameliyat gerçekleştirilir. Kist büyük olduğunda ve kötü huylu olduğunda ise laparotomi yani açık ameliyat gerçekleştirilerek bir kesi yapılır. Eğer kist kötü huyluysa ve yayılma gösterdiyse ooferektomi yapılarak yumurtalıkların tamamının alınması da gerekebilir.
Yumurtalık Kisti Tedavisinde Nelere Dikkat Edilmeli?
Yumurtalık kisti tedavisinde kişinin yaşına ve doğurganlığına, kistin çeşidine ve büyüklüğüne, kistin oluştuğu döneme ve büyüme eğiliminde olup olmadığına dikkat edilmelidir. Büyüme eğiliminde olmayan kistlere ilaç tedavisi veya cerrahi tedavi uygulanmaz. Bu kistlerde dikkat edilmesi gereken düzenli kontrollere giderek gelişiminin takip edilmesidir. Eğer cerrahi müdahale gerektiren bir kist oluşumu varsa bu durumda kişinin çocuk sahibi olmak isteyip istemediği önem taşır. Eğer çocuk sahibi olmak istiyorsa doğurganlık korunacak şekilde yumurtalık alınmadan operasyon gerçekleştirilir.
Her hastalıkta olduğu gibi yumurtalık kistlerinde de erken tanı önemlidir. Düzenli Jinekolojik muayene ile kist oluşumu ve takibi yapılmalıdır