Yeme bağımlılığı
Obezitenin bir alt tipi mi?
Yeme bozukluğu mu?
Davranışsal bağımlılık mı?
Ayrı bir fenomen mi?
Aç iken yemeklerin daha lezzetli algılanmasınin nedeni besinlerin haz verici etkileridir. Dopamin salınımının yemekten alınan keyifle doğru orantılı olduğu görülmüştür. İçerik olarak yağ ve şekerden zengin yiyecekler ödül merkezinin işlevini değiştirir. Farelerde yüksek şekerli besin tüketimi, bağımlılıktakine benzer yoksunluk, aşerme ve kompulsif arama davranışlarını ortaya çıkarmıştır. Şeker ve yağ oranı yüksek olan besinlerin tüketimi sırasında kontrolü kaybetme, zihnin sürekli yiyeceklerle meşgul olması, kompulsif olarak yemek, tıbbi bir hastalığa rağmen yemeye devam etmek bağımlılık tanı ölçütleri ile örtüşür. Obez ve tıkınırcasına yeme bozukluğu tanılı kişilerin %57 sinin yeme bağımlılığı tanı ölçütlerini karşıladığı bir çalışma yapılmıştır. Yemenin fizyolojik sınırların dışına çıktığı obezite ve tıkınırcasına yeme bozukluğu gibi hastaların ortak noktası yeme davranışının patolojik bir hal almasıdır. Obezitenin bir tür yeme bağımlılığı olduğu savunulurken, ödül sistemindeki bir bozukluğun kompulsif yemeye yol açtığı bir hastalık olduğu da savunulmaktadır. Sonuç olarak yeme bağımlılığının obezite, yeme bozuklukları ve bağımlılık bozukluklarıyla örtüşen yönleri vardır ancak ayrı bir davranışsal bağımlılık olmaya aday olabilir. Tedavisinde uzman eşliğinde diğer bağımlılıklarda uygulanan motivasyonel görüşme, BDT gibi teknikler önerilmektedir.