Yaşa bağlı makula dejenerasyonu (sarı nokta hastalığı)

Yaşa bağlı makula dejenerasyonu (sarı nokta hastalığı)

Makula toplumda sarı nokta olarak bilinen gözün retina tabakasının ortasında yer almaktadır. Sarı nokta keskin görmeden sorumludur.

Sarı nokta hastalığı olarak bilinen yaşa bağlı makula dejenerasyonu makula ve retina altındaki tabakalarda tahribata neden olarak merkezi görme kaybına yol açar. Elli yaşından sonra görme kaybının en önemli sebebidir. Ülkemizde ve dünyada yaşam süresinin artmasıyla birlikte bu hastalığın görülme sıklığı da artmıştır.

Bu hastalıkta görmede azalma, görüntülerin ortasında bulanıklık, düz çizgileri eğik,dalgalı,silik görme ve görme alanının merkezinde karanlık veya boş bir alanın belirmesi gibi şikayetler olmaktadır. Sarı nokta hastalığında merkezi görme bozulurken çevresel görme korunur.

Yaşa bağlı makula dejenerasyonunun gelişmesine bazı etkenler suçlanmaktadır. Bu etkenlerden en önemlisi yaştır ve yaş ilerledikçe hastalığın gelişme riski artmaktadır. Gelişmiş ülkelerde 65 yaş ve üzeri bireylerdeki merkez görme kaybının en sık nedenidir.

Hastalığın sıklığı 65-75 yaş arasında %10, 75 yaş üzerinde %25 olarak tespit edilmiştir. Diğer risk faktörleri aile öyküsü, cinsiyet (kadınlarda daha sık), açık renkli göz, hipertansiyon, yüksek kolesterol düzeyi, sigara içme ve güneş ışığına aşırı maruz kalmadır.

Sigara içme sarı nokta hastalığına yakalanma riskini 3 kat artırırken, sigarayı bırakma hastalığın gelişme riskini azaltır. Sigara bırakıldıktan 20 yıl sonra sigara hiç içmemişlerle aynı seviye gelinebilir. Pasif içicilerde de hastalığın gelişme riski artmaktadır.

Sarı nokta hastalığının kuru ve yaş tipi olmak üzere iki tipi vardır. Kuru tip sarı nokta hastalığı daha sık görülür. Kuru tipte görme azalması ve hastalığın ilerleyişi yavaş olur. Kuru tip hastalarının bir kısmı yaş tipe dönüşmektedir. Bu nedenle kuru tip sarı nokta hastalığı olan hastalara Amsler kartı denilen kareli kartlarla hastanın kendisini kontrol etmesi istenir.

Bu testte düz çizgilerin eğri görülmesi, bazı bölgelerin görülmemesi veya bulanık görülmesi hastalığın ilerlediğini göstermektedir.

Bu test sayesinde hasta kendini kontrol ederek hastalığın erken müdahale edilmesine yardımcı olmaktadır. Yaş tip sarı nokta hastalığında retina tabakası altında yeni damarlar oluşur. Bu yeni oluşan damarlardan sıvı kaçağı ve kanamalar olur.

Hastalığın son evresinde skar dokusu oluşur ve ağır merkezi görme kayıpları meydana gelir. Bu evrede yapılan tedavilerin başarı şansı düşüktür. Yaş tipte tanı ne kadar erken konursa tedaviden alınan cevap daha iyi olmaktadır. Bu yüzden bu hastalıkta erken tanı önemli olmaktadır.

Kuru tip sarı nokta hastalığı olan hastalara düzenli olarak göz doktoruna gitmeli ve çeşitli vitamin, mineral, lutein ve zeaksantin gibi maddeleri içeren ilaçları kullanmaları önerilmektedir. Yaş tipte ise anormal damar oluşumunu engelleyen anti-VEGF denilen ilaçlar göz içine enjekte edilir. Hastalara birer ay arayla en az 3 kez enjeksiyon yapılır. Yaş tip sarı nokta hastalığında tekrarlama riski yüksektir. Bu yüzden hastalar sık kontrollere çağrılır. Hastalık tekrarlarsa enjeksiyonlara yeniden başlanır. Bu hastalıkta tedaviden iyi yanıt alabilmek için göz doktoruna düzenli gidilmelidir.

Sarı nokta hastalığı ileri yaşlarda görüldüğünden kataraktta sık görülmektedir. Hastalar sarı nokta hastalığı tedavisini bitirdikten sonra katarakt ameliyatı olmalıdır.Katarakt ameliyatı sarı nokta hastalığını ilerletmemektedir.

Beslenme ile sarı nokta hastalığından korunulabilmektedir. Ispanak, brokoli ve karalahanadan zengin diyetle beslenenlerde daha az sarı nokta hastalığı görüldüğü belirtilmektedir.

Bu besinlerde makulayı koruyan zeoksantin ve lutein adı verilen pigmentler bol miktarda bulunmaktadır. Bu pigmentler yumurta sarısı, portakal, mısır, şeftali ve hurma da bol miktarda bulunmaktadır.

Balık, balık yağı ve ceviz gibi besinlerde bol miktarda olan Omega-3 den zengin diyetle beslenenlerde sarı nokta hastalığı daha az görülmekte ve hastalığın ilerlemesi de yavaşlamaktadır.

Sarı nokta hastalığından sağlıklı beslenme, güneş ışınlarından korunma ve sigara kullanmama ile korunabiliriz. Tüm hastalıklarda olduğu gibi sarı nokta hastalığında da erken tanı konulduğunda tedaviye yanıt iyidir. Bu nedenle yıllık rutin göz muayenesi olmak gerekmektedir.  

Bu makale 16 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Doç. Dr. Esra Ayhan Tuzcu

Doç. Dr. Esra Ayhan Tuzcu, 1976 yılında Sivas'ta doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini dönem 3. olarak 2001 yılında başarıyla tamamlamıştır. İhtisasını ise, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yaparak 2007 yılında Göz Hastalıkları Uzmanı olmuştur.

Uzmanlık eğitimi sonrasında Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, görev almış Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde ''Yard. Doçent Doktor ve Doçent Doktor'' unvanları ile hasta kabulü yapmıştır. Uluslararası ve ulusal 70'in üzerinde yayınlanmış makalesi bulunmaktadır.

Türk Tabipler Birliği, Türk Oftalmoloji Derneği üyesidir.

Doç. Dr. Esra Ayhan Tuzcu, mesleki çalışmalarına ise Özel OFM Antalya Hastanesi'nde devam etmektedir.

Etiketler
Sarı nokta
Doç. Dr. Esra Ayhan Tuzcu
Doç. Dr. Esra Ayhan Tuzcu
Antalya - Göz Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube