Tüberküloz, yani halk arasında verem olarak bilinen hastalık, Mycobacterium Tuberculosis isimli bakterinin sebep olduğu bir enfeksiyon hastalığıdır. Dünyada bilinen en eski hastalıklardan birisidir. Yaşayan her 3 kişiden birisi tüberküloz ile karşılaşmış durumdadır. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde oldukça yaygındır.
Verem mikrobu ile karşılaşıldığında çoğu insan bunu farketmez. Bakteri vücutta kendisini hissettirmeden saklanır. Kişinin bağışıklık sistemi zayıfladığında ise tekrardan ortaya çıkar ve kişiyi hasta eder.
Verem hastalığının bulaşma nedenleri
Verem hastalığı solunum yoluyla bulaşır. Aktif akciğer tüberkülozu olan hastadan öksürük, hapşırma, konuşma, tükürme, aynı ortamda bulunup aynı havayı solumayla bile bulaşabilir. Bu bakteri solunum yoluyla alındıktan sonra ilk olarak akciğerlere gider. Daha sonra kan yoluyla diğer organlara yayılabilir.
Verem hastalığı bağışıklık sisitemi daha zayıf olan kişilerde daha kolay oluşabilir. Örneğin diyabet yani şeker hastalığı olanlarda, çocuklarda, HIV enfeksiyonu olanlarda, bağışıklık sistemini baskılayan tedavi alanlarda, sigara içenlerde, sık alkol kullananlarda görülme olasılığı daha fazladır.
Tüberküloz tedavisinde standart olarak 6 aylık bir tedavi verilir. Fakat hastanın tedaviye uymaması durumunda dirençli tüberküloz meydana gelir ki bunun tedavisi oldukça güçtür.
Tüberküloz teşhisinde bir çok yöntem vardır. Bunlardan biri balgamın yayılarak ve boyanarak mikroskop altında incelenmesidir. Balgam kültürü de bir diğer yöntemdir. Moleküler yöntemlerle de araştırılabilir.
Veremin teşhisinde en basit yöntem ise deri altına yapılan bir iğne ile tüberküloz varlığının araştırılmasıdır. Fakat bu testin yerini artık IGRA testleri denilen kanda Interferen Gama isimli bir maddenin seviyesini ölçerek tüberküloz varlığını araştıran testler almaya başlamıştır.