Evliliğin ilk yıllarında çift arasında nasıl olsa geçer gözüyle bakılan vajinismus, evlilik süresi ilerledikçe kadın ve erkeğin üzerine çocuk sahibi olamamanın ağırlığını çöktürür. İlk birkaç yıl sessiz kalan vevajinismusun zamanla geçeceğine inanan çiftin aileleri artık ‘Torun istiyoruz, neden hala çocuğunuz yok?’ soruları ya da imaları ile baskı yaratmaya başlamıştır. Evlenirken her çiftin cinsellikle ilgili beklenti ve hayalleri olur, vajinismus sorunu ortaya çıktığında bunlar ilk geceden yıkılır. Balayları kâbusa dönüşür. Vajinismus;kadın bedeninin penis-vajina birlikteliğini içeren cinselliği reddedişidir.
Çiftler vajinismus sorunu ile karşılaşınca önce büyük bir üzüntü ve çaresizlik yaşamakta ve bu sorunu en yakın çevrelerinden bile saklamaktalar. Herkesin yaptığı şeyi yapamamanın utancını yaşarlar.
Başlangıçta sorun genellikle ya görmezden gelinmekte ya da kendiliğinden düzeleceği düşünülerek bir cinsel terapiste başvurma kararı ertelenmektedir. Öncelikle vajinismusun tıbbi tedavi yöntemleri araştırılır. Vajinismusu kendi kendine tedavi yollarına girilir. Vajinismus kadınlar kulübü ve diğer internet sayfaları baştan sona okunur. Cinsel terapiye başvurma kararı verildiğinde ise, sihirli bir değneğin kendilerine dokunmasını ve hayatlarına sorunsuz olarak devam etmeyi isterler. Bu nedenle de hızlı ve mucize tedavilerde umut aramaktadır. Bir an önce bu vajinismus hastalığından kurtulmaya çalışılır.
Bunlar kızlık zarının ameliyatla aldırılması, anestezi altında cinsellik yaşamak, vajinismusta lokal anestezi uygulanması,vajinismusta botoks uygulamaları ya da tek seanslık tedavi yöntemleri olabilmektedir. Bu yöntemler çiftin hem paralarının hem enerjilerinin hem de umutlarının tükenmesine neden olmaktadır. Çünkü deneyip de başarısızlıkla sonuçlanan her tedavi girişimi çifti dipsiz bir kuyuya doğru sürükleyebilir, umutlarını kırabilir ve daha sonraki tedavi girişimlerini de güçleştirebilir.
Sorunların devam ediyor olması çiftin daha çok yıpranmasına ve cinselliği daha kötü algılanmalarına neden olabilir. Çiftler, bir süre sonra bunun bir kader olduğunu kabul etmeye başlayabilir, cinsellikten uzaklaşabilir veya cinselliğe küsebilir. Hatta bir evliliği tamamlayamamayı kişisel başarısızlık olarak algılayan çiftler, penis-vajina birlikteliğini içermeyen yalan bir cinsel hayat yaşamaya başlayabilir. Zamanla cinsel birleşme denemeleri giderek seyrelebilir veya “sürtünme” ile boşalma alışkanlığı geliştirebilir. Kadınlarda cinsel soğukluk, cinsel isteksizlik de başlar. Son aşamada iç dünyalarında fırtınalar kopmaya başlayan çiftler; birbirlerinden gün geçtikçe uzaklaşabilir.
Kadında cinsel soğukluk erkekleri de olumsuz etkiler. Çocuk sahibi olmalarına yönelik çevrelerinden gelen baskılarla yanlış üstüne yanlışa yapabilir. Vajinismusu kimselere anlatamazlar. Çocuk sahibi olmak için aşılama veya tüp bebek yöntemine yönelebilirler. Hatta çiftler çoğu zaman vajinismustan değil çocuk sahibi olamamaktan şikayetçi olabiliyor. Aslında yardım almayı erteleyen çiftler kendilerini daha yoğun bir mücadelenin içerisinde bulurlar ve bu süreç, onların mutsuzluğunu daha da arttırır.
Artık onlar için amaç evliliğin başında olduğu gibi mutlu olmak değil; utanç, kızgınlık, umutsuzluk duyguları ile kurdukları yalan dünyalarına sığınmak ve gizlenmektir. Ankarada vajinismus tedavisi. Ancak bazı çiftler daha baştan boşanmayı tercih edebiliyor yani vajinismus tedavisi olan bir durum olmasına rağmen evliliklerin dağılmasına neden olabilir.