Uyanmak için ne bekliyoruz?

Uyanmak için ne bekliyoruz?

Merhaba,

Son günlerde ülke genelindeki doktorların çok haklı serzenişlerinden yola çıkarak ufak bir hatırlatma yapmak istiyorum.

Yaşadığımız bu yıl (2020) hem doktorların hem de tek tek her insanın uyanması için çok uygun bir dönem bence

-“Birileri bizi kurtaracak” yada “ben birilerini kurtarabilirim” zannetmesini,

-“Birisi benim için bilir” yada “ben bilirim” zannetmesini,

-“Okudum, bilimselim, en iyisini ben yaparım” yada “birileri benim için yapsın”  zannetmesini,

-İsmimim başına koyduğum her tanım veya sıfatla “daha iyi oldum”, “eğitim şart” yada “bütün bu yaşananlar eğitimsizlikten”zannetmesini,

-“Bilim çok önemli” yada “allah bizi korur”zannetmesini, bitirme zamanının geldiğine uyanmaktan bahsediyorum!

Bu cümlelerle oynadığımız oyunları farketme zamanı!

Hiç kimsenin hiçbir şekilde açıklayamadığı, bilimin ve eğitimin, tek bir virüs ile yerle bir olduğu süreçten geçiyor dünya ..

-Bizi bilim kurtaracak!
-Aşı bulundu yaptıralım, yok yaptırmayalım!
-Dünyayı kirletiyoruz!
-Okullar ne zaman açılacak?
-Çocuğum okuldan geri kaldı!
-Sağlıkçılar bizi kurtaracak, alkışlayalım!!
-Biz insanları kurtarıyoruz, bittik, tükendik!!
-Ekonomi battı batıyor!……

Ve daha birçok ezberle yaşamaya devam mı edelim yoksa durup bu zannettiklerim gerçekten zannettiğim gibi mi diye durup düşünelim mi ?

Her yaşanılan gün değişmek için çok güzel. An be an önümüze gelen olaylara bakıp ezberlerimizi çürütmek mümkün.

Dünya sürekli kendini yeniliyor. Hiçbir şey eskisi gibi olmuyor, her gün yepyeni. Dün çoktan bitti. Yarını hiç bilmiyoruz, bilmemiz de mümkün değil.

Bu yıl başlayan dizilerden “Kırmızı Oda” çok beğenildi, izlenme rekorları kırıyor. Üçüncü bölümün adı “Ayna” idi. İsminden dolayı ilgimi çekti, izledim. Yazar, senarist, yönetmen “Ayna” derken tam olarak ne anlatmak istemiş bilmiyorum ama ben diziyi izlerken
psikiyatristin yani doktorun hasta olarak karşısında oturan insan ile aynı durumda olduğunu gördüm.

Zaten dizinin tamamında doktorların kendi sıkıntıları ile baş etmekte zorlandıkları görülüyor. Yani beni iyileştirecek umuduyla gidilen doktor da insan.

Ben kızım Duru’nun ölümünden az önce duvara tostadığım bir süreçte uyanmaya başladım. Ölümünden sonra tamamen uyandım. Ezberlerimi, zannetmelerimi, korkularımı, inançlarımı bitirerek kendimi değiştirdim ve değiştirmeye devam ediyorum.

Bunun için kullandığım yöntem çok kolay. Hep öneriyorum, yine öneriyim. Muhteşem bir Kişisel DEĞİŞİM yöntemi (kişisel gelişim değil).

Değişince ne olacak derseniz;

Her insanda var olan beş duyu ile harika bir şekilde yaşamak mümkün. Beş duyumuzu tam olarak kullanabilmek için inançlar ve ezberleri bitirelim

Bu makale 8 Ocak 2021 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dr. Dt. Betül Göfteci

1968 yılında Antakya’da doğan Betül Göfteci 1990 yılında Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinden mezun olmuştur. 1997 yılında Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim dalında doktorasını tamamlamış olup, Periodontoloji ile ilgili çalışmaları ile birlikte implantoloji çalışmalarını da yürütmüştür. 1998-2000 yılları arasında NewOrleans, ABD’de özel bir Periodondoloji, İmplantoloji kliniğinde çalışmıştır. Orada bulunduğu yıllarda LSU histopatoloji kliniği ile implant ve mukogingival cerrahi ile ilgili klinik ve histolojik çalışmalar yapmıştır. Yayınlanmış bilimsel makaleleri dışında multidisipliner birçok bilimsel çalışmada yer almıştır.  Yurtiçi ve yurtdışında hem hastane hem özel kliniklerde mesleğini icra ederken, halkı diş eti sağlığı konusunda bilgilendirmek için yazılar kaleme almıştır ve TV ve ra ...

Etiketler
Kişisel gelişim
Dr. Dt. Betül Göfteci
Dr. Dt. Betül Göfteci
İstanbul - Diş Hekimi
Facebook Twitter Instagram Youtube