Tiroid nodülü

Tiroid nodülü; tiroid bezinde belirgin yer kaplayan, çevresindeki normal tiroid dokusundan kıvam olarak farklı, küresel veya oval şekilli dokuya verilen isimdir. Nodül, tiroid bezi içerisinde normalde olmaması gereken kitle veya yumru olarak adlandırılabilir.

Tiroid nodülü

 

 

Tiroid nodülü nedir?

Tiroid nodülü; tiroid bezinde belirgin yer kaplayan, çevresindeki normal tiroid dokusundan kıvam olarak farklı, küresel veya oval şekilli dokuya verilen isimdir. Nodül, tiroid bezi içerisinde normalde olmaması gereken kitle veya yumru olarak adlandırılabilir. Tiroid bezi içerisinde nodül varlığında hastalık, nodüler guatr olarak isimlendirilir. Tiroid nodüllerinin boyutları birkaç milimetreden birkaç santimetreye kadar değişkenlik gösterebilir. Tiroid nodülü, toplumda en sık rastlanan tiroid bezine ait hastalık grubunu oluşturur.

Tiroid nodülleri neden oluşur?

Tiroid nodüllerinin oluşumunda en önemli faktör iyot eksikliğidir. Ülkemiz gibi iyot eksikliği olan bölgelerde tiroid nodüllerinin görülme sıklığı belirgin olarak artmıştır. Türkiye genelinde yapılan ultrason taramalarında erişkin toplumun yarısına yakınında nodüler guatr tespit edilmiştir. İyot yetersizliği dışında doğal guatrojenleri gibi bazı çevresel faktörler de tiroid nodüllerinin gelişiminde önemlidir. Ayrıca genetik (ailesel) bazı faktörlerin de tiroid nodüllerin oluşumunda önemli olduğunu biliyoruz.

Tiroid nodüllerinin belirtileri nelerdir?

Nodüler guatrı olan hastaların çoğunda sıklıkla bir şikâyet yoktur. Çoğu hastada nodüller, diğer nedenlerle doktora başvuru sırasında saptanır. Yapılan fizik muayenede veya tiroid dışı nedenler için yapılan görüntülemelerde rastlantısal olarak bulunur.

Tiroid bezi içerisindeki nodül çoğunlukla dışarıdan fark edilmez. Az sayıda hasta kendisinin veya çevresindeki kişilerin boynunda fark ettiği şişlik nedeniyle doktora başvurur. Ayrıca nadir olarak hastalar, nodülden kaynaklı aşırı hormon salgılanmasına ait şikâyetler (hipertiroidizm) nedeniyle doktora başvurabilir. Çok az olguda, çevre yapılara bası şikâyetleri nedeniyle hekime başvurulur. Nadir de olsa nodül içine kanama olursa boyunda ağrı şikayeti olabilir. Rastlantısal olarak nodülü saptanan hastalarda, ‘’Benim guatr şikâyetim yok. Bu yüzden daha ileri incelemeye gerek yoktur.” şeklindeki düşünce tamamen yanlıştır. Bu hastalarda da nodül şikayetiyle başvuran hastalarda olduğu gibi benzer riskler mevcuttur.

Tiroid nodülünün riskleri nelerdir?

Tiroid nodülünün hasta için 4 temel riski vardır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Tiroid nodülleri ile ilgili en önemli risk; tiroid bezi içerisindeki nodüllerin yüzde 5’inde tiroid kanseri riski varlığıdır. Bu nedenle tiroid nodülü olan hastada en önemli ve öncelikli değerlendirme nodülde tiroid kanseri riskinin dışlanmasıdır. Tiroid bezi içerisindeki bir veya birden fazla nodül (multipl) olabilir. Genel kanının aksine nodülün tek veya multipl olması nodülün kanser riskini belirgin değiştirmez. Genel kabul gören görüş, bez içerisindeki her bir nodülün kanser riskinin aynı olduğudur.
  • Özellikle büyük nodüller, nodülün tiroid bezi içerisinde yerleşim yerine göre çevre yapılara bası oluşturabilir. Nefes borusuna olan bası nefes darlığına, yemek borusuna olan bası yutma güçlüğüne, ses sinirlerine olan bası ses kısıklığı ve kalınlaşmasına yol açabilir. Bası oluşturan nodüller sıklıkla 4 cm üzerindedir. Küçük nodüllerin bası oluşturması beklenmez.
  • Tiroid bezi içerisindeki mevcut nodüllerin bir veya daha fazlası aşırı tiroid hormon salgısına yol açarak zehirli guatr (hipertiroidizm) tablosuna sebebiyet verebilir. Bu tip nodüllere sıcak nodül, toksik nodül, otonom nodül, hiperaktif nodül gibi isimler verilir.
  • Mevcut tiroid nodülü, büyüklüğü nedeniyle boyunda estetik görünüm açısından hasta için sorun yaratabilir.

Tiroid nodülünün çeşitleri nelerdir?

Tiroid bezi içerisindeki nodüller yapılarına göre üç ana başlık altında toplanabilir:

  • Katı kıvamdaki nodüller (solid)
  • Yarı katı-sıvı kıvamdaki karışık nodüller (semi-solid)
  • Sıvı içerikli (kistik) nodüller/basit tiroid kistleri

Tiroid nodülleri tanı yöntemleri nelerdir?

Öncelikle elle fizik muayenesi ve kan testi yapılır. Sonrasında da nodüller ultrasonla incelenir. Ayrıca ultrason ile yapılan incelemede nodüller, ultrason görüntülerine göre; hipoekoik, isoekoik, mikst ve kistik nodüller olarak tanımlanabilir. Tiroid sintigrafik görünümlerine göre nodüller; soğuk nodüller, sıcak nodüller ve ılık nodüller olarak da adlandırılır.

Hashimoto ve Graves hastalığı gibi durumlarda tiroid ultrasonunda kronik iltihabi sürece bağlı olarak bezin yapısında granüllü, kaba bir görünüm olabilir. Bu yapılanma ultrason görünümünde bez içerisinde sanki bir nodül varmış gibi yalancı nodül (psödo-nodül) görüntüsü verebilir. Eğer tiroid ultrasonu deneyimli biri tarafından yapılmıyorsa tiroid bezi içerisinde kronik tiroidite ait psödo-nodül görüntüsü aldatıcı olabilir.

Tiroid fonksiyon testleri normal olan nodüler guatr hastalarında sıklıkla sintigrafik incelemeye ihtiyaç yoktur. Sintigrafik inceleme sıklıkla tiroid fonksiyon testlerinde hormon fazlalığı (hipertiroidizm) olan hastalara yapılmaktadır.

Tiroid nodüllerinin değerlendirilmesinde en önemli basamak, tiroid nodülüne ait kanser olasılığının dışlanmasıdır. İnce iğne aspirasyon biyopsisi yapılmadan sadece ultrason veya sintigrafi gibi yöntemlerle bir nodülün iyi huylu olduğuna ait değerlendirme yapmak uygun değildir. Genellikle tiroid bezi nodüllerinin ortalama yüzde 5’nin kanser olduğu bilindiği için nodül boyutu 10 mm ve üzerindeki tüm hastalara biyopsi yapılmalıdır. Şüphe duyulan hastalarda daha küçük nodüllere de biyopsi yapılabilir.

Tiroid nodülünde kanser şüphesinin arttığı durumlar nelerdir?

Tiroid bezi içerisindeki nodülde;

  • Hızlı boyut artışı,
  • Boyun bölgesindeki lenf düğümlerinde şişme,
  • Çok sert ve çevre dokulara yapışık nodül,
  • Seste kısılma veya kalınlaşmanın olduğu durumlarda tiroid kanseri açısından şüphelenmek gerekir.

Tiroid kanseri riski;

  • Radyasyona maruz kalan,
  • Boyun bölgesine radyoterapi uygulanan,
  • Ailesinde tiroid kanseri olan,
  • 20 yaş altı veya 70 yaş üstü hastalarda artmaktadır.

Tiroid nodülü nasıl tedavi edilir?

Tiroid nodülü tedavisinin nasıl yapılacağı konusunda, nodülden yapılan ince iğne aspirasyon biyopsisinin patoloji sonucu çok büyük önem taşır.

Hipertiroidi (toksik nodül) varlığında radyoaktif iyot tedavisi iyi bir tedavi alternatifi olabilir. Günümüz şartlarında radyoaktif iyot tedavisi, cerrahiye göre birçok hastada daha sık tercih edilecek bir tedavi alternatifidir. Böyle bir durumda hastanın hekimiyle bu tedavi alternatifini tartışması uygun olacaktır.

Kanser olmayan iyi huylu nodüllerin sadece takip edilmesi yeterlidir. Tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisiyle iyi huylu olduğu doğrulan bir nodülün, ultrasonografideki riskine bağlı olarak 6-24 ay aralıkla yapılan tiroid ultrasonuyla takibi yapılmalıdır. Tiroid nodülünde büyüme saptanırsa tekrar biyopsi gerekebilir. Bazen biyopsi sonucu iyi huylu olsa bile nodülde büyümenin devam ettiği ve/veya klinik olarak kanser şüphesinin yükseldiği durumlarda cerrahi yapılabilir. Ayrıca tiroid bezi içerisinde çok sayıda nodülleri (multinodüler guatr) olan, biyopsi almanın mümkün olmadığı veya göğüs kafesi içerisine uzanım gösteren (retrosternal) nodüler guatr hastalarında da cerrahi girişim yapılabilir.

Daha önceki yıllarda tiroid nodüllerini küçültmeye yönelik tiroid hormonu supresyon (baskılama) tedavisi hekimler tarafından sık kullanılan bir yöntemdi. Ancak son yapılan çalışmalarda baskılama tedavisinin çok da etkili olmadığı bildirilmiştir. Ayrıca tiroid hormonu baskılama tedavisinin özellikle menopoz sonrası kadın hastalarda kemik yapısı üzerine olumsuz etkisi olduğu saptanmış ve kalp ritim sorunlarına yol açtığı belirlenmiştir. Bu nedenle nodüler guatr hastalarında tiroid hormonu ile baskılama tedavisi artık çok tercih edilmemektedir. Çok yaygın kullanımı olmamakla birlikte nodüler guatr olan seçilmiş hastalarda radyoaktif iyot tedavisi, nodül içerisine alkol injeksiyonları, lazer tedavisi, yüksek yoğunlukta odaklanmış ultrasonik ses dalgası tedavisi ve radyofrekans ablasyon tedavisi gibi uygulamalar da mevcuttur ve seçilmiş olgularda iyi sonuçlar alınmaktadır.

 

Bu makale 17 Ocak 2023 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dr. Mustafa Ünal

Uzm. Dr. Mustafa ÜNAL, 1966 yılında Ankara'da doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini başarıyla tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, Bezm-i Alem Vakıf Üniversitesi'nde yaparak Dahiliye - İç Hastalıkları uzmanı olmuştur. Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları yan dal ihtisasını da başarıyla tamamlayan Uzm. Dr. Mustafa ÜNAL, evli ve dört çocuk babasıdır.

Uzm. Dr. Mustafa ÜNAL, bir çok kamu hastanesi'nde görev almış şu an ise, mesleki çalışmalarına Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi'nde devam etmektedir.

Etiketler
Tiroid
Uzm. Dr. Mustafa Ünal
Uzm. Dr. Mustafa Ünal
İstanbul - Dahiliye - İç Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube