Doktorsitesi.com

Sezaryan ve ileri anne yaşı

Prof. Dr. Gürkan Arıkan
Prof. Dr. Gürkan Arıkan
14 Ekim 2014371 görüntülenme
Randevu Al
Sezaryan ve ileri anne yaşı

Sezaryenle doğum ne zaman tercih edilir olmalıdır?

Henüz doğum ağrıları dahi başlamadan kesin sezeryan tercih edilmesi gereken  durumlar şöyle sıralanabilir:

* Bebeğin yan gelişi

* Bebek ile annenin kemik pelvisi arasında uyumsuzluk

* Kemik doğum kanalaında darlığa yol açan doğuştan veya sonradan oluşan anormallikler

* Daha önceden birden fazla sezeryanle doğum

* Miyom ameliyatları

* Plasentanin rahim ağzında yerleşmiş olması (plasenta previa)

* Akut hamilelik zehirlenmesi (Eklampsi)

* Suların erken gelmesine bağlı kordon sarkması

Günümüzde doğumda riskleri minimale indirmek üzere makat gelişi, çoğul gebelik, çok erken doğum, önceki doğumda anal sfinkter kası yaralanması gibi nedenler de sezeryan sebebleri arasına girmiştir.

İlk doğumunu sezaryen yapan bir anne, ikinci doğumunu, 35 yaş ve üstündeyse normal yapmak istemesinin bir sakıncası var mıdır? Varsa risklerin neler olabileceğini açıklar mısınız?

İlk doğumu sezeryan ile olan anne yukarıda sözü edilen sebebler mevcut değilse, normal doğumu tabii ki deneyebilir. Sadece diğer hamilelere göre sezeryan riski 2 kat kadar daha fazladır.

Ayrıca anne yaşının hamilelikte sorun yaratması konusunu ele alırsak; yaşı 35'in üstünde olan annelerde yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kalp damar hastalığı, erken doğum, bebekte gelişim geriliği, doğum sonrası kanama riskleri artar şeklinde genellemeler -yazılı basındaki kanaatin aksine- doğumun muhakkak sezeryan ile yapılması gerektiğini anlatmaz.

Hele 35 yaş günümüze gerçekten geç bir hamilelik yaşı olarak değerlendirilmemelidir. Amerika'dan alınan bir istatistik bilgisine göre 1982'de tüm doğumlar arasında 35 yaş üzerinde doğum oranı %5 iken, 2001 yılında bu oran %9 olmuştur. Aynı bilgilerde 1970 yılında 35 yaşında kadınların %9'unun çocuğu yokken, 1989da bu oran %20 bulunmuştur.

Her hamilenin durumunun birey olarak ayrıca değerlendirilmesi gerekir. Yaş, tek başına sezeryan için bir kriter değildir. Ek sağlık sorunları var ise ve anne yaşı 40 ve üzeri ise artan bir riskten söz etmek mümkündür.

Yurtdışında, özellikle Avrupa’da her durumda normal  doğum yapılması için bekleniyor, anneler 35 yaş üstü olsa bile. Burada bu denli sezaryene yönelişin nedenini ne olarak değerlendiriyorsunuz?

Ülkemizde en sık rastlanan -isteğe bağlı- sezeryan sebeblerini sıralarsak:

* Doğumu kesin bir tarihe planlama arzusu

* Uzun saatler sürebilen doğumdan kaçınma arzusu

* Çocuğu riske sokmama arzusu

* Ağrıdan korku

* Daha sonra gelişebilecek sarkma ve idrar kaçırma sorunlarından kaçınma arzusu

* Doğum sonrası sexuel fonksiyonları yitirme korkusu 

Bu sebebler tıbbi değil, psiko-sosyal nitelikte olup, organizasyon sorunları, yanlış bilgilenme veya kötü örneklerden haberdar olma gibi etkenlerle tıbbi kararlara baskın çıkabilmeltedir.

Batı ülkelerinde 'isteğe bağlı sezeryan' ayrı bir statüde değerlendirilir ve bazı sağlık kurumları bu sebeble artan masrafları karşılamamaktadır.

-  Normal doğumun yaş ile artan bir riski var mıdır?

Artan yaş ileyüksek tansiyon, şeker hastalığı, kalp damar hastalığı, erken doğum, bebekte gelişim geriliği, doğum sonrası kanama riskleri artabilir. Ama doğum miadına kadar gelmiş bir anne için hemen tamamı geçmişte kalmış bu riskler sezeryan sebebi olamaz.

Toplumumuzun genel sağlık verilerinde pozitif gelişmeler göze alındığında, normal doğum açısından ancak 40 yaş üstü risk olarak değerlendirilebilir. O zaman dahi anne adayının fiziki durumu, hastalıkları veya hamileliğin durumuna göre fleksibl karar verilebilir.

Normal doğum yapmak isteyen hamilelerin özel olarak beslenme veya başka birtakım dikkat etmesi gereken özellikler var mıdır?

Normal doğum için sezeryana göre daha başka bir diyet uygulamasına gerek yoktur. Genel sağlıklı beslenme tavsiyeleri bu durumda da geçerlidir:

* 3 ana ve 3 ara öğün almak sureti ile sık ama öğün başına daha az miktarlarda beslenmek

* Bol sebze ve meyve tüketmek

* Yağ ve karbonhidrat ağırlıklı besinleri daha az tüketmek

* Lifli gıdalar ve antioksidandan zengin bir diyet

* Doktorun tavsiyesine göre demir, vitamin preparatları, omega yağ asidi takviyesi

-35 yaş sonrası normal doğum için anne adaylarına önerdiğiniz egzersiz, spor gibi yöntemler var mıdır? Bunlar nelerdir ve hamilelik süresince ne işe yarar?

Normal doğum arzulayan annelerin

* doğum hazırlık kursları gibi ön bilgilenme olanaklarından faydalanmaları,

* karın ve pelvik taban kaslarını güçlendirici egzersizleri öğrenmeleri ve uygulamaları,

* nefes alıp verme ve ıkınma tekniklerini pratik etmeleri çok faydalıdır.

Egzersiz hamileilk süresince daha sağlıklı bir yaşam, kilo ve kan şekerinin kontrolünde faydalı olduğu gibi, anne adayının doğumda daha aktif rol oynayabilmesini ve doğumun daha kolay olmasını sağlar.

Ayrıca lohusalıkta vücut kaslarının, özellikle pelvik taban ve karın kaslarının sağlam olması, doğum sonrası formun düzelmesine katkı sağlar.
Bu tür hazırlıkların bir başka faydası ise, anne adayının -yaşı ne olursa olsun-, vücut kontrolünü ve bilincini artması ve doğum korkusunu yenmesidir.
Hamileliğe özgü aktivitenin yanısıra yüzme, uzun yürüyüşler de taviye edilebilir.

Normal doğum vajinal deformasyona neden olur mu? Bu konuda endişe duyan annelere ne öneride bulunmak isterseniz?

Evet. Her türlü doğum genital bölgede anatomik ve fonksiyonel değişikliklere yol açar. Bu, ancak doktorun fark edebileceği bir vajinal doku gevşemesinden, belirgin bir sarkma veya idrar kaçırmaya kadar gidebilir.

Normal doğumda bu değişim daha belirgindir ama sezeryanla dahi bu değişiklikler kısmen olur.

Vücudun doğum sonrası olabildiğince normal forma dönüşü (ınvolusyon) 3 ile 6 ay kadar sürer.

Doğumdan iki üç ay sonra
* pelvik taban egzersizleri,
* sağlıklı yaşam,
* düzenli fizik aktivite ve
* sağlıklı kiloda kalmaya özen göstermek gibi önlemler ile genital bölgedeki iyileşme daha iyi ve daha hızlı hale gelir.

Hamileler normal doğumdan korktukları için sezaryene yöneliyor bazen. Bu durumda anne adaylarına önerileriz, tavsiyeleriniz neler olabilir?

Doktordanve doğuma hazırlık kurslarından ile uzman görüşü almak, gerekiyor ise psikolojik destek alarak gereksiz korkuları yenmek kesinlikle mümkündür.

Bence en önemli konu anne adayının neden korktuğunun sorgulanmasıdır. Korku çok farklı sebeblere bağlı olabilir. Bilginin hızla yayıldığı günümüzde anne adayı korkusunun sebeblerine eğilen ve empati yaparak sebebe yönelik destek veren sağlık uzmanına ihtiyaç duymaktadır.

Doğum ağrıları esnasında oluşabilecek sorunlar ve doğumun ilerlememesi halinde tabii ki sezeryana geçiş her zaman mümkündür.

Doğum ağrısı -mesela epidural anestezi ile- kesiklikle etkin şekilde tedavi edilebilir.

Bu bilgiler dahi annenin korkularını yenmesine faydalı olabilir.

Sezeryan ile doğum bir ameliyat olduğu bir gerçektir. Anne adayının isteyerek ameliyat olmadan önce ender de olsa, narkoz ve ameliyat risklerini iyi değerlendirmesi gerekir.

Sezeryan ve narkoza bağlı riskler göz önünde tutulmalıdır:

* allerjik reaksiyon

* solunum yetersizliği

* kanama

* enfeksiyon

* yeniden ameliyat gerekmesi

* barsak fonksiyon bozuklukları, barsak tıkanması

* yapışıklıklar ve buna bağlı ağrı

* kısırlık

* endometrioz

* karın estetiğinde bozulma

Annenin doğum biçimi hakkında kararında rol oynaması muhtemel bir diğer önemli adım da, normal doğum yolu ile gerçekten hissederek veya en azından bunu deneyerek anne olmanın vereceği haz hakkında konuşmak olmalıdır.

-35 yaş ve üstü hamileler için normal doğum ve sezaryenle doğum karşılaştırması yapmanız mümkün mü? Artıları ve eksileri olarak… (normal hayata dönme, cinsel ilişkiye girme, hızlı kilo verme vs.)

Normal doğum sonrası normal hayata dönüş sezeryana oranla çok daha hızlı olur. Ameliyat olmamış bir annenin bebeğini kucaklaması, enmzirmesi ve bebek bakımını yapması tabii ki çok kolaydır.

Cinsel ilişkiye girmek için lohusalık akıntısının bitmesini beklemek gerekir. Doğum biçimi dikkate alınmaksızın 4 ile 6 haftalık bir süre gerektirir.

Normal doğum sonrası fizik aktiviteye Hiçbir engel olmayacağından spor ve kilo kontrolü tabii ki daha kolay olacaktır.

Sarkma ve vajınal dokuda hasar veya hasara eğilim mevcur ise, normal doğum sonrası bu durum sezeryana göre daha belirgin ortaya çıkacaktır. Bu açıdan riskli vakalarda sezeryanın daha üstün olduğunu kabul etmek gerekir.

-Normal doğum için alınan kilonun çokluğu, doğum sırasında risk taşır mı?

Annenin çok kilo alması normal doğum için bir engel değildir. Sadece doğum için annenin hareket kabiliyetini biraz azaltır ve bakım ve tedaviyi güçleştirebilir. Ama aşırı kilo ile ameliyat olmaktansa normal doğurabilmek, mesela yara iyileşmesi açısından da daha iyidir.

Bebeğin kilosu normal doğumu etkileyen bir faktör müdür? En fazla kaç kilo olmalıdır normal doğum yapmak için, ya da böyle bir şey var mıdır?

Evet. Doğum ağırlığı 4000 gramın üstünde olan bebekler, iri bebek olarak sınıflanır ve doğumları daha zor olabilir. Başın çıkmaması, vakum veya forseps ile doğum oranında artma, omuzun takılması gibi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Aşırı büyük bebek bir sezeryan sebebi olabilir. İri bebeklerde risk , doğum ağrıları öncesinde, sonografik tahmini doğum ağırlığı ve annenin vücut yapısı hesaba katılarak değerlendirilir.

 Prof. Dr. Gürkan Arıkan

Etiketler

Bebeğin kilosu normal doğumu etkileyen bir faktör müdür?35 yaş ve üstü hamileler için normal doğum ve sezaryenle doğuNormal doğum vajinal deformasyona neden olur mu?Sezaryenle doğum ne zaman tercih edilir olmalıdır?Normal doğumun yaş ile artan bir riski var mıdır?

Yazar Hakkında

Prof. Dr. Gürkan Arıkan

Prof. Dr. Gürkan Arıkan

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır