Selülit ve awt !

Uzm. Dr. İsmail Ağar
Uzm. Dr. İsmail Ağar
14 Eylül 20121636 görüntülenme
Randevu Al
Selülit ve awt !

 Selülit ve AWT 

Akustik dalga tedavileri temelinde böbrek taşlarının non invazif girişimle parçalanması ile başlayan yaklaşık 30 yıllık bir geçmişe sahiptir.Özellikle en inatçı selülitlerde dahi güçlü etkisiyle dikkat çeken akustik dalga terapisi bölgesel zayıflamada ve bağ dokusu ile cilt sıkılaştırmada da oldukça etkilidir.bunlarla beraber gebelik sonrası çatlaklar ve kas sıkılaştırmadada iyi sonuçlar vermektedir. AWT nin kullanıldığı alanlar

1)Selülit tedavisi

2)Cilt ve bağ dokusu sıkılaştırma.

3)Enzimatik Lipoliz:Awt öncesi ve sonrası yapılan kan tetkiklerinde vücut yağlarının son yıkılma ürünleri olan serbest yağ asitleri ve gliserol miktarının arttığı görülmektedir.

4)Skar ve kırışıklık tedavisi

5)Gebelik çatlakları

6)Örümcek ağı tipi Varisler

7)Liposuction sonrası çabuk iyileşme

 

Akustik Dalga Terapisi (AWT) ile Selülit Tedavisi

Selülit Nedir?

Selülit cilt dokusunda meydana gelen ve cilde bir “portakal kabuğu” görünümü veren değişimlerdir. Selülit kadınlarda çok daha yaygın görülmektedir. Araştırmalar, kadınların %85-98’inde belli bir ölçüde selülit olduğunu göstermektedir. Yağlar erkekler ve kadınlarda farklı biçimlerde oluşmaktadır. Erkeklerde yağları oluşturan ve destekleyen bağ dokusu iplikleri temel olarak deriye paralel bir biçimde uzanmaktadır. Bundan dolayı erkeklerde deri altında biriken yağ tabakaları en düşük seviyede çökmeye maruz kalmakta ve böylece de erkekler daha düzgün bir cilde sahip olmaktadır. Ama ne var ki kadınlardaki yağ tabakası deriye dik olarak oluşmakta ve bunun bir sonucu olarak da, bağ dokusunun destek yapısı, deriyi aşağıya çekmekte ve pürüzlü bir yüzey meydana gelmektedir.

Selülit kadınlarda yaşanan normal bir süreçtir ve bu nedenle bilim uzun yıllar boyunca selülit tedavisi ile ilgilenmemiştir. Selülitin nedenini belirleme için yapılan araştırmaların tümü sadece son birkaç yıl içinde gerçekleştirilmiştir. Selülitin etkili tedavi yöntemleri ise daha da yeni gelişmelerdir. Selülit yüzeyel yağ tabakaları arasında oluşmaktadır. Vücuttaki tüm yağ katmanları içinde yalnızca bu yüzeyel tabaka selülitten etkilenir. Yüzeyel tabaka kilo kaybından etkilenen en son tabakadır. Bu nedenle egzersiz ve kilo verme selüliti ortadan kaldırmamaktadır. Düzenli olarak egzersiz yapan ve düşük yağlı beslenme diyetleri uygulayan kadınlarda bile hala selülit görülebilmektedir. Bu durum, selülitin kontrol altına alınmasını ve selülit tedavisini tümüyle farklı bir sorun haline getirmektedir.

Selülitin Nedenleri Nelerdir?
Selülit oluşumu sebeplerinin en önemlisi dişilik hormonları östojen ve progesterondur. Uzun yıllardır bilinen bu sebepler nedeniyle dolaşım bozuklukları oluşmakta ve bunun neticesi olarak asıl adı hidrolipo distrofi olan selülit sorunu oluşmaktadır.
Ancak son yıllarda yeni araştırmalar ile selülit sorunu daha deataylı olarak açıklanmıştır. Son zamanlarda yapılan araştırmalar da selülitin başka nedenleride ortaya çıkarılmıştır. Birincisi yağı oluşturan bağ dokusunun destek sisteminin sertleşmesidir. Bu kısımlara bağ dokusu bölmeleri (fibröz septa) denilmektedir. Bunlar kollajen yapısındadır.

Zamanla bu bölmeler sertleşmekte ve kısalmaktadır. Bu kısalma, selüliti karakterize eden çukurumsu görünümün büyük bir bölümünde etkendir. Ayrıca, bu büzülüp kısalmadan dolayı kan damarları ve lenf dolaşım sistemi de bloke olmakta ve kan damarlarının bu biçimde engellenmesi fibröz septaları daha da sertleştirmektedir. Lenf sisteminin bloke olması ise kalın, kaba ve düzensiz bir deri görünümüne neden olmaktadır.

Selülitin başlıca nedenlerinden ikincisi ise yağ hücrelerinin “retiküler dermis” olarak bilinen derinin alt kısmı içinde çıkıntı oluşturmasıdır. Bu çıkıntılar ise çukurlaşmayı arttırarak görünümü daha da kötüleştirmektedir.

Selülit tedavilerinde gerçekten iyi sonuçlara ulaşılabilmesi için hormonal nedenlere dayalı olarak oluşan dolaşım bozukluğu ve bunun sonucu oluşan yağ hücrelerindeki şişmenin tedavisi yanında bu yeni bulunan sorunların ikisinin de masaya yatırılması gereklidir. Son döneme kadar uygulanan tedavilerde bu sorunlardan herhangi birine ilişkin etkili bir yöntem mevcut olmadığı gibi ikisine birden yönelen tedaviler ise çok daha az sayıda ve verimsiz olmuştur. AWT bu sorunların her ikisini birden ele alacak ve bunu en az acı ve yan etki ile yapacak bir tedavi sağlanmasında Türkiye’deki ilk uygulamadır: Bu uygulamanın adı Akustik Dalga Terapisi(AWT)’dir.

Selülit İçin Akustik Dalga Terapisi

Akustik Dalga Terapisi (AWT) selülit için yeni bir yaklaşım getirmektedir. AWT’de, selülitin başlıca iki nedeni olan fibröz septa ve yağların alt dermis içinde oluşturduğu çıkıntılar üzerinde etki gösteren şok dalgaları kullanılmaktadır. AWT tedavisi ile üretilen şok dalgaları deriden ve yağlardan geçerek fibröz septa üzerinde etkide bulunmaktadır. Bu şok dalgası septayı kollajenden ayırarak deriyi serbest bırakmakta ve bu sayede daha düzgün bir yüzey sağlanmaktadır.

Yazar Hakkında

Uzm. Dr. İsmail Ağar

Uzm. Dr. İsmail Ağar

Uz. Dr. İsmail Ağar 1961 Doğumlu. 1985 İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezunu. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi nörolöji klniğinde bir yıl süreli volanter hekim olarak çalıştı İstanbul Haydarpaşa Siyami Ersek Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Merkezi Araştırma Hastanesinde Eğitim ve araştırma görevlisi olarak Kardiovasküler Anestezi Yoğun Bakım ve Beslenme Uzmanlığı yaptı. Tıp fakültesi sonrasında Akupunktur, Mezoterapi ve Medikal Estetik dallarında çalışmaya başladı.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır