ANEMİ / KANSIZLIK
Temelde eklem hastalığı olarak görülen romatizmaların, tıptaki teknik gelişmelerle birlikte, gittikçe daha fazla başka organları da tuttuğunu görüyoruz.
Bu, Romatoid Artrit için de geçerlidir.
• Kansızlık/ Anemi, iltihabi durumun şiddeti ile orantılıdır. Buna kronik iltihap anemisi diyebiliriz. Hastalık arttıkça basit KANSIZLIK yanı sıra Demir eksikliği de ortaya çıkar. Hastalık yatışınca geriler. Bu nedenle, anemi Romatoid Artritli hastada hastalığın şiddetini belirleyici bir ölçüt olarak da kabul edilebilir. Anemiyi gidermek için, öncelikle hastalık yatıştırılmaya çalışılmalıdır. Zira, hastalık şiddeti yüksek kaldığı sürece, anemi tedavisi beyhude bir uğraşı olacaktır. Ancak, çok halsizlik yapan ağır vakalarda demir eksikliği araştırılıp, düşükse açık tamamlanmalıdır.
• Hastanın kan sayımında beyaz küre sayısında, özellikle de nötrofillerde düşüklük görülebilir. Bu ya ilaç yan etkisidir ya da RA'in bir alt grubu kapsamında ortaya çıkmıştır.
• Trombosit adı verilen, kan pıhtılaşmasında etkili bir hücre türü de iltihap şiddeti ile paralellik gösterir. İltihaplı durumun şiddetine göre sayısı artarak 400-500.000'i geçer.
ROMATOİD ARTRİTTE KALP TUTULUMU
Akut Eklem Romatizmasının yaşamsal önemi olan bir hastalık haline gelmesine neden olan kalp kapakları tutulumu, Romatoid Artrit'te aynı oranda riskli değildir.
Ancak son 15 yılda kalp koroner damarlarının tutulumunun önemli olduğu saptanmıştır. Bizim de bu yönde gözlemlerimiz ( çalışmalarımız) vardır. Kısaca, Romatoid iltihap koroner kalp hastalığının tetikçisi olabilir. Demek ki, romatizmal iltihabı baskılarsak, bu hastaları kalp damar hastalığından bir ölçüde korumuş olacağız !
Kapak tutulumu var, ama bu tutulumun önemli klinik sonuçları yok...
AKCİĞER TUTULUMU
Romatizmal hastalıklarda akciğer bulguları son yıllarda gelişen teknik olanaklarla daha sık farkedildi ve daha iyi ortaya konur oldu. Özellikle akciğer tomografisi ve perfüzyon sintigrafisi bize çok bilgi verdi. Bu kapsamda öncelikli olarak Romatoid Artrit'te Akciğer Fibrozisi adı verilen, akciğerin bağ dokusunun sertleşmesi olarak tanımlayabileceğimiz hastalık gündeme geldi. Kronik ve sessiz seyreden bu olay, akciğerin kapasitesinin düşmesine yol açar. Tabii ki, yaşam kalitesini düşüren, zaman içinde yaşamı tehdit eden bir olaydır. Bu olaya RA'in kendisi kadar, bu hastalıkta kullanılan bazı ilaçlar da yol açabilir. Bunların başında da Romatoid Artrit'te son çeyrek asırda en çok kullanılan uzun vade ilacı olan Methotrexate gelir.
Son 10 yılda tedavi paletimizi zenginleştiren Biyolojik Ajanlar da Tüberküloz riski nedeni ile yine gözlerimizi akciğere çevirmemize neden olmuşlardır.
Bütün bu nedenlerle RA'in takibinde akciğer daima göz önünde bulundurulmalıdır.
GÖZ TUTULUMU
Romatizmal hastalıkların çoğu bir damar iltihabı ile seyreder. Vaskülit adı verilen bu tutulum, çeşitli organlarda görülür. Bunların en kolay görülen, gözlenenleri göz ve deriyi tutar. Çünkü bu organlar çok kolay gözlenebilirler.
Öte yandan göz tutulumu çok sayıda romatizmal hastalıkta ortaya çıkar. Farklı romatizmaların göz tutulumları da farklı özellikler gösterir.
RA'de gözde seyrek de olsa en önemli tutulum Sklerit'tir. RA'de Sicca Sendromu kapsamında da göz kuruluğu görülebilir.