Rektal Prolapsus (Makat Sarkması) Nedir?

Çoğu vakada pelvik taban kaslarının zayıflaması temel nedendir. Genellikle yaşlı bireylerde, çok doğum yapmış kadınlarda ve uzun süren kabızlık problemi yaşayan kişilerde görülür. Hastalar, makatta dolgunluk hissi, rahatsızlık ve zaman zaman dışkılama sırasında doku çıkıntısı fark edebilirler.
Rektal Prolapsus Kimlerde Görülür?
Rektal prolapsus en sık 50 yaş üstü bireylerde ve kadınlarda görülmektedir. Kadınlarda, özellikle doğum sonrası pelvik taban kaslarının zayıflaması sonucu risk artmaktadır. Ayrıca, menopoz dönemindeki östrojen seviyelerinin düşmesi de bağ dokusunun esnekliğini azaltarak prolapsusa zemin hazırlayabilir.
Çocuklarda da rektal prolapsus görülebilir, özellikle kronik kabızlık ve sık ıkınma gibi faktörler nedeniyle ortaya çıkabilir. Sinir sistemi hastalıkları, bağ dokusu rahatsızlıkları veya pelvik kasların gelişimini etkileyen durumlar da rektal prolapsus gelişme riskini artırabilir.
Rektal Prolapsus Neden Oluşur?
Rektal prolapsusun en yaygın nedeni pelvik taban kaslarının ve bağ dokularının zayıflamasıdır. Bu zayıflama, bağırsakların normal pozisyonda tutulmasını zorlaştırır ve zamanla rektumun anüsten dışarı sarkmasına yol açar. Kronik kabızlık, uzun süreli ıkınma ve zor doğumlar da prolapsusun gelişiminde önemli rol oynar.
Ayrıca, sinir hasarına yol açan hastalıklar (Parkinson, multipl skleroz, omurilik yaralanmaları), bağ dokusunun zayıfladığı durumlar (Ehlers-Danlos sendromu gibi) ve obezite de rektal prolapsus gelişiminde etkili faktörler arasındadır. Tuvalette uzun süre oturma alışkanlığı da bağırsakların sarkmasını tetikleyebilir.
Rektal Prolapsusun Erken Belirtileri Nelerdir?
Rektal prolapsus erken evrelerinde hafif belirtilerle kendini gösterir. Hastalar genellikle dışkılama sırasında makat bölgesinde bir çıkıntı veya dolgunluk hissi fark ederler. Başlangıçta bu çıkıntı kendiliğinden yerine dönebilir, ancak zamanla sürekli hale gelebilir.
Diğer erken belirtiler arasında makatta hafif kaşıntı, dışkılama sonrası tam boşalamama hissi ve hafif mukus salgısı yer alır. Bazı hastalar, bağırsak hareketlerini tam kontrol edemediklerini veya hafif dışkı kaçırma yaşadıklarını fark edebilirler.
İleri Düzey Rektal Prolapsus Belirtileri
Hastalığın ilerlemesiyle birlikte rektum, dışkılama dışında da anüsten dışarı çıkabilir ve hastalar bu durumu elle içeri itmek zorunda kalabilirler. Bu aşamada, makatta sürekli bir dolgunluk hissi ve baskı oluşur. Uzun süre dışarıda kalan rektal doku zamanla kuruyabilir, tahriş olabilir ve enfeksiyon riski artabilir.
İleri evrelerde bağırsak kontrolü zorlaşabilir ve dışkı kaçırma sorunu (inkontinans) gelişebilir. Bunun yanı sıra, sık sık kanama, mukus salgısında artış ve bağırsak hareketlerinde belirgin değişiklikler görülebilir. Bu tür belirtiler hastanın yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir.
Rektal Prolapsus Çeşitleri ve Evreleri
Rektal prolapsus farklı tiplerde ortaya çıkabilir:
Mukozal prolapsus: Sadece rektumun iç yüzeyini kaplayan mukoza tabakası dışarı çıkar.
Tam kat rektal prolapsus: Rektumun tüm duvarı anüsten dışarı çıkar.
İç prolapsus (intussusception): Rektum kendi içine doğru katlanır, ancak dışarı çıkmaz.
Bu evreler prolapsusun ilerleme derecesine bağlı olarak değerlendirilir ve uygun tedavi yöntemleri buna göre belirlenir.
Rektal Prolapsus Tanı Yöntemleri
Tanı genellikle fizik muayene ile konur. Hasta ıkındığında rektal doku anüsten dışarı çıkıyorsa, prolapsus teşhisi koymak kolaylaşır. Ancak iç prolapsus gibi durumlarda daha detaylı tetkikler gerekebilir.
Rektal prolapsusun derecesini belirlemek için defekografi (dışkılama sırasında görüntüleme), manyetik rezonans görüntüleme (MR) ve kolonoskopi gibi testler kullanılabilir. Bu yöntemler, altta yatan diğer bağırsak hastalıklarının tespit edilmesine de yardımcı olur.
Rektal Prolapsus ile Hemoroid Arasındaki Farklar
Rektal prolapsus ve hemoroid, benzer belirtilere sahip olsa da, temel farkları şu şekilde özetlenebilir:
Hemoroidler, anüsteki damarların genişlemesiyle oluşurken, rektal prolapsus rektumun tamamen sarkmasıdır.
Hemoroidlerde ağrı ve kaşıntı yaygınken, prolapsus genellikle ağrısızdır.
Hemoroid kanaması parlak kırmızı renkte olurken, prolapsusta mukus salgısı ve dolgunluk hissi daha belirgindir.
Rektal Prolapsusun Yaşam Kalitesine Etkileri
İlerlemiş rektal prolapsus, hastaların günlük yaşamını ciddi şekilde etkileyebilir. Dışkılama sırasında rahatsızlık hissi, sık sık tuvalete çıkma ihtiyacı ve dışkı kaçırma gibi sorunlar, bireylerin sosyal yaşamdan uzaklaşmasına neden olabilir.
Hastalar özellikle uzun süre otururken veya ağır kaldırırken daha fazla rahatsızlık hissedebilirler. Ayrıca, sürekli bir dolgunluk ve baskı hissi nedeniyle egzersiz yapmaktan kaçınabilirler. Bu durum, hem fiziksel hem de psikolojik sağlığı olumsuz yönde etkileyebilir.
Rektal Prolapsus İçin Koruyucu Önlemler
Rektal prolapsus riskini azaltmak için alınabilecek bazı önlemler şunlardır:
Kabızlığı önlemek için yeterli lif tüketmek (sebze, meyve, tam tahıllar).
Bol su içmek ve bağırsak hareketlerini düzenli tutmak.
Tuvalette uzun süre oturmaktan ve aşırı ıkınmaktan kaçınmak.
Pelvik taban kaslarını güçlendiren egzersizler yapmak (örneğin Kegel egzersizleri).
Ağır kaldırmaktan kaçınmak ve düzenli egzersiz yaparak karın kaslarını desteklemek.
Rektal Prolapsus Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Rektal prolapsus tedavisi, hastalığın şiddetine, hastanın genel sağlık durumuna ve belirtilerin yaşam kalitesini nasıl etkilediğine bağlı olarak değişir. Hafif vakalarda cerrahi dışı yöntemlerle iyileşme sağlanabilirken, ileri vakalarda cerrahi müdahale gereklidir.
Tedavi yöntemleri konservatif (cerrahi dışı) yaklaşımlar ve cerrahi işlemler olarak ikiye ayrılır. Erken dönemde yaşam tarzı değişiklikleri, egzersizler ve diyet düzenlemeleri önerilirken, ilerleyen evrelerde cerrahi seçenekler değerlendirilmelidir.
Cerrahi Dışı (Konservatif) Tedavi Seçenekleri
Hafif ve orta dereceli rektal prolapsus vakalarında cerrahi dışı tedavi yöntemleri ile hastalığın ilerlemesi önlenebilir. En önemli konservatif tedavi yöntemi, bağırsak hareketlerini düzenleyen beslenme alışkanlıkları edinmektir. Kabızlığın önlenmesi için lif açısından zengin gıdalar tüketilmeli ve bol su içilmelidir.
Pelvik taban kaslarını güçlendiren egzersizler de (örneğin Kegel egzersizleri) prolapsusun ilerlemesini yavaşlatabilir. Ayrıca, ıkınmayı önlemek, tuvalette uzun süre oturmamak ve bağırsak düzenleyici ilaçlar kullanmak gibi yöntemler de hastalığın seyrini olumlu yönde etkileyebilir.
Rektal Prolapsus İçin Ameliyat Gerekliliği
Eğer prolapsus ileri seviyeye ulaşmışsa ve konservatif tedaviler yeterli olmuyorsa cerrahi müdahale gerekebilir. Özellikle bağırsak kontrolünün kaybolduğu, sürekli dışarı çıkan rektal dokunun elle içeri itilmek zorunda olduğu vakalarda ameliyat kaçınılmaz hale gelir.
Ayrıca, hastalar sık sık dışkı kaçırma, kanama veya enfeksiyon gibi sorunlar yaşamaya başlamışsa, cerrahi müdahale daha erken planlanabilir. Ameliyat kararı, hastanın genel sağlık durumu, prolapsusun derecesi ve hastanın yaşam kalitesi üzerindeki etkisi göz önünde bulundurularak alınır.
Rektal Prolapsus Ameliyatı Çeşitleri ve Yöntemleri
Rektal prolapsus cerrahisi, hastanın yaşına, genel sağlık durumuna ve prolapsusun şiddetine göre değişen yöntemlerle gerçekleştirilir. Başlıca ameliyat yöntemleri şunlardır:
Perineal (Anüs Bölgesinden Yapılan) Ameliyatlar: Özellikle yaşlı ve genel anestezi riski taşıyan hastalarda tercih edilir. Altemeier prosedürü ve Delorme ameliyatı bu gruba dahildir.
Abdominal (Karından Yapılan) Ameliyatlar: Genç ve sağlıklı bireylerde daha çok tercih edilir. Laparoskopik veya açık cerrahi olarak uygulanabilir. Rektal fiksasyon (rektumun bağlanarak sabitlenmesi) ve sigmoid rezeksiyonu gibi işlemler içerebilir.
Rektal Prolapsus Ameliyatı Sonrası İyileşme Süreci
Ameliyat sonrası iyileşme süresi, yapılan cerrahi tekniğe bağlı olarak değişir. Abdominal ameliyatlar sonrası hastalar genellikle birkaç gün hastanede kalırken, perineal ameliyatlar sonrası taburcu süresi daha kısa olabilir.
İyileşme sürecinde hastaların kabızlığı önlemesi, ağır kaldırmaktan kaçınması ve bağırsak hareketlerini düzenleyen bir diyet uygulaması önerilir. Hastalar genellikle 4-6 hafta içinde normal aktivitelerine dönebilirler.
Ameliyat Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
Ameliyat sonrası dönemde hastaların bazı önemli noktalara dikkat etmesi gerekmektedir:
Bol su tüketerek ve lifli besinler yiyerek kabızlık önlenmelidir.
Ağır kaldırmaktan kaçınılmalı, bağırsak hareketleri zorlanmadan gerçekleştirilmelidir.
Tuvalette uzun süre oturmaktan kaçınılmalı ve ıkınma minimum düzeyde tutulmalıdır.
Doktor tarafından önerilen ilaçlar düzenli kullanılmalıdır.
Hastaların, ameliyat sonrası erken dönemde ani karın ağrısı, kanama veya enfeksiyon belirtileri yaşaması halinde vakit kaybetmeden doktora başvurması gerekmektedir.
Rektal Prolapsus Tekrarlar mı?
Rektal prolapsus ameliyat sonrası tamamen düzelebilir, ancak bazı durumlarda hastalık tekrarlayabilir. Özellikle pelvik taban kasları güçlendirilmezse veya kabızlık problemi devam ederse tekrar riski artabilir.
Tekrarlama oranı ameliyat türüne, hastanın yaşam tarzına ve altta yatan risk faktörlerine bağlıdır. Bağırsak sağlığını koruyucu önlemler alınarak ve düzenli takip yapılarak tekrar riski azaltılabilir.
Rektal Prolapsus ve Beslenme Önerileri
Bağırsak sağlığını korumak için uygun beslenme alışkanlıkları büyük önem taşır. Rektal prolapsus hastalarının beslenmelerinde dikkat etmeleri gereken bazı temel noktalar şunlardır:
Lif açısından zengin sebzeler, meyveler ve tam tahıllı gıdalar tüketilmelidir.
Günlük su tüketimi artırılmalı, bağırsak hareketlerini kolaylaştıran sıvılar (örneğin kefir) tercih edilmelidir.
Kafeinli içecekler, işlenmiş gıdalar ve aşırı baharatlı yiyeceklerden kaçınılmalıdır.
Rektal Prolapsus ile Yaşam: Hasta Deneyimleri ve Öneriler
Rektal prolapsus hastaları, günlük yaşamda bazı zorluklarla karşılaşabilirler. Özellikle dışkılama sırasında rahatsızlık hissi ve bağırsak hareketlerinin düzensizliği hastaların yaşam kalitesini düşürebilir. Bu nedenle, hastaların düzenli takip edilmesi ve tedavi planına sadık kalması önemlidir.
Bazı hastalar cerrahi sonrası tamamen iyileşirken, bazıları hafif belirtiler yaşayabilir. Ameliyat sonrası bağırsak düzenine dikkat eden ve kabızlığı önleyen hastalar, günlük aktivitelerine sorunsuz devam edebilirler. Egzersiz ve sağlıklı beslenme ile yaşam kalitesini artırmak mümkündür.
Rektal Prolapsus Hakkında Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Rektal prolapsus kendi kendine düzelir mi?
Hafif vakalarda belirtiler azalabilir, ancak genellikle tamamen iyileşme için tıbbi müdahale gereklidir.
Rektal prolapsus kansere dönüşebilir mi?
Rektal prolapsus kanser değildir, ancak uzun süre tedavi edilmezse bağırsak sağlığını olumsuz etkileyebilir.
Rektal prolapsus için en iyi tedavi yöntemi nedir?
Tedavi yöntemi hastanın durumuna bağlı olarak değişir. Hafif vakalarda konservatif tedavi yeterli olabilirken, ileri vakalarda cerrahi en iyi seçenek olabilir.
Rektal prolapsus ameliyatı sonrası bağırsak hareketleri nasıl olur?
Bağırsak hareketleri ameliyat sonrası ilk birkaç hafta düzensiz olabilir, ancak zamanla normale döner.