Periodontoloji; diş hekimliğinde diş ve kökleri saran diş etinin sağlığıyla ilgilenen branştır. Son yıllarda oldukça popüler bir hale gelmiştir, çünkü insanlar diş estetiği dışında diş etlerinin de bu estetiği direk etkilediğini keşfetmişlerdir. Periodontoloji branşı diş taşları, diş eti operasyonları,flap operasyonları, papil operasyonları, derin küretaj ve implantolojiyi içermektedir.
Özellikle gülünce diş etinin fazla görünmesi (Gummy smile) dediğimiz dişetinin 3 mm den daha fazla sarkık görünmesi kötü bir estetiğe sebep olmaktadır. Son yıllarda bu operasyon için gingivektomi ve gingivoplasti işlemi artık sıkça uygulanabilir ve istenir hale gelmiştir.
DİŞ TAŞI NEDİR ? DİŞ TAŞI TEMİZLİĞİ?
Diştaşı (tartar, calculus), bakteri plağı adını verdiğimiz birikintilerin diş yüzeylerinde uzun süre kalması sonucu oluşan sert yapılardır.
Oluşumunda tükürükte bulunan kalsiyum ve fosfat iyonları etkindir.
Temizlenmeyen plak üzerine bu inorganik kristaller çöker ve diş yüzeyindeki sert yapıları oluştururlar.
Diş taşlarının oluşmaması için ağız hijyenine dikkat edilmeli ve dental plakların etkin bir biçimde temizlendiğine emin olunmalıdır.
DİŞ TAŞI TEMİLİĞİ DİŞLERİME ZARAR VERİR Mİ?
Hayır bu işlem uygun şekilde yapıldığı müddetçe zarar vermeyecektir.
Elbette ki diştaşlarını temizlerken dişlere ve diş etlerine zarar vermeden temizlemek gerekir.
Ancak unutmayınız ki dişlerinizin üzerindeki diştaşları ve plak, diş ve dişetlerinize zaten fazlaca zarar
BAKTERİ PLAĞI NEDİR?
Dişlerimizin üzerinde fırçaladıktan birkaç dakika sonra bile ince ve saydam bir tabaka oluşur ve buna biofilm denir.
Bu tabakaya bakteri istilası sonucu dişlerimize asıl zarar veren yapı olan bakteri plağı (mikrobiyal dental plak) oluşur.
Plaktaki bakteriler toksin (zararlı maddeler) üretirler. Toksinler ile dişetlerini çevreleyen destek periodontal dokular (lifler vs.) yıkılır ve diş ile dişeti birbirinden giderek uzaklaşır. Periodontal hastalık böylece gelişir ve tedavi edilmedikçe ve temizlenmedikçe periodontal cepler daha da derinleşir. Bakteriler bu kez mineye göre daha savunmasız olan sement ile kaplı kök yüzeyine tutunur ve dişin kemik desteği de kaybolur, sallanarak en sonunda diş kaybedilebilir.
Dişlerimizi fırçalayarak bu bakteri plağının oluşumunu kesintiye uğratıp mekanik temizlik sağlarız. Bu sayede dişlerimizin üzerinde bakterilerin uzun süre kalmasını önleyerek diş ve diş etlerimizi koruruz.
Sağlıklı Dişetleri;
1. dişlere sıkıca bağlı,
2. cep derinliği 0,5-1 mm olan,
3. gül kurusu-pembe renkte,
4. portakal kabuğu gibi yapıda,
5. ağrısız, şişlik ve kızarıklık olmayan,
6. kendi kendine veya fırçalama esnasında kanama göstermeyen yapıdadır.
DİŞETİ HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?
1. Fırçalarken ya da kendiliğinden kanama gösteren,
2. Hassasiyet, ağrı,
3. Kızarıklık, ödem,
4. Kaşınma hissi, kötü koku, diş eti çekilmesi
5. Dişlerin sallanması,
6. Kök yüzeylerinin açığa çıkması
DİŞETİ ÇEKİLMESİNİN NEDENLERİ?
1. Diş taşlarınızın olması
2. Kötü ağız hijyeni
3. Taşkın dolgular
4. Uyumsuz kron ve köprüler
5. Diş sıkma
6. Hatalı diş fırçalamak
7. Genetik,
8. Dişeti hastalıkları
DİŞETİ ÇEKİLMESİ NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Mevcut çekilmenin nedeni bulunup yok edilmelidir.
Maalesef ciddi çekilmelerde dişetinin tekrar kendi kendine sağlıklı konumuna dönmesi söz konusu değildir.
Ancak ciddi sorun yaratan durumlarda (ör: kök yüzeyleri açıkta ve hassasiyet çok fazlaysa) öncelikle ilk aşamadaki tedaviler uygulanır ve gerekliyse cerrahiye geçilir ve yumuşak doku greftleri kullanılabilir.
PERİODONTAL HASTALIKLAR NELERDİR?
Dişeti hastalıklarının başlangıç seviyesidir.
7 gün boyunca fırçalanmayan dişler ve temizlenmeyen bir ağızda gingivitis oluşmaktadır.
Hastalığın genel belirtileri kızarık, şiş, kanamalı dişetleridir.
Genelde ağrı, sızlama gibi rahatsızlıklar bu evrede gözlenmez.
Dişin çevre dokularında kemik ve ataçman kaybı yoktur.
Diş hekiminizin zamanında müdehalesi ve sizin ağız hijyeninize dikkat etmeniz ile tekrar sağlıklı dişetlerine kavuşabilirsiniz.
Tedavi edilmezse periodontitise dönüşecektir.
Periodontitis:
Gingivitisten farklı olarak periodontal dokularda ve kemikte kayıp söz konusudur ve artık dönüşümsüz bir aşamadadır.
Farklı türleri vardır. Genetik, kötü ağız hijyeni, bazı sistemik hastalıklar periodontitisin oluşumunu ve gelişimini etkileyebilir.
Agresif periodontitis:
Hastalık hızla yıkıcı bir şekilde ilerleyip diş kayıplarına neden olabilir. Dişeti tedavisi ile birlikte ilaç tedavisi de gerektirebilir.
Kronik periodontitis:
Derin cepler ve dişeti çekilmeleri olan, genelde 35 yaş üstünde gözlenen bir tablodur.
Daha yavaş seyirlidir ancak hızlı geliştiği durumlarda olabilir.
Nekrotizan ülseratif periodontitis:
Dişetinde ve çevre dokularda nekrotize iltihaplı alanlar vardır.
Genelde HIV ile enfekte bireylerde gözlenir.
DİŞLERİM ÇOK KISA UZATILABİLİR Mİ?
Eğer kron köprü gibi restorasyonlar yaptıracaksanız daha estetik bir görünüm elde etmek ve bu restorasyonların tutunacağı yüzey alanını artırmak adına kron boyu uzatma işlemleri yapılabilir.
Ancak bu işlemler keyfi gerçekleştirilmemeli hekiminiz tarafından uygun endikasyon olup olmadığı iyi yorumlanmalıdır.
DİŞETİ HASTALIKLARINDA TEDAVİ NASIL OLUR?
Düzenli ve iyi bir ağız bakımıyla dişeti hastalığına yakalanma riskinizi oldukça azaltırsınız.
Ancak dişeti hastalığının oluşmasının ve oluştuğu durumda hemen müdahale edip ilerlemesinin önüne geçmek için düzenli diş hekimi ziyaretlerinizi gerçekleştirmelisiniz.
Oluşan bir diş eti hastalığını yalnızca ağız bakımınızı terine getirerek gerçekleştiremezsiniz.
Bu durumda profesyonel yardım şarttır.
Öncelikle diştaşlarınız temizlenmeli ve size verilen oral hijyen eğitimini uygun şekilde yapmalısınız.
FLAP OPERASYONU NEDİR NASIL YAPILIR?
Eğer çok derin ceplere sahipseniz bu durumda daha etkin temizlik yapabilmek ve iltihaplı dokuyu ve diştaşlarını daha etkin şekilde temizleyebilmek için mutlaka flap operasyonlarına gerek duyulur.
Böyle durumlarda dişeti kaldırıp altındaki enfekte dokular temizlenip, dişeti tekrar kapatılır.
Gerekli duyuluyorsa kemik greftleri kullanılarak ya da hastanın kendine ait kemik parçacıkları kullanılarak kayıp doku telafi edilmeye çalışılır.
DİŞ HASSASİYETİ
Diş hassasiyetine, diş minesinin altında bulunan ve "dentin" olarak adlandırılan dişin yumuşak kısmının aşamalı olarak açığa çıkması yol açar. Dentinde, sinir uçları içeren ve sıvı ile dolu küçük kanallar (tübüller) bulunur. Sıcak, soğuk veya tatlı, ekşi yiyecek veya içeceklerin tüketilmesi bu sıvının harekete geçmesine yol açar. Bu sıvı hareketi, sinir uçlarının reaksiyon göstermesine neden olarak ani bir rahatsızlığı veya kısa süreli ve keskin bir sızıyı tetikler. HASSASİYET NASIL GİDERİLİR? |
Piyasada ‘sensitive‘ olarak adlandırılan diş macunlan, gargaralar ve fırçalar kullanılabilir. Bunların içinde bulunan maddeler, dentin kanallarını tıkayarak yiyecek ve içeceklerin sinirlere ulaşmasını ve hassasiyetin oluşmasını engelliyor. Eğer ağızda bir çürük sorunu yoksa belli bir süre düzenli sensitive diş macunu, yumuşak veya ekstra yumuşak diş fırçası ve diş ipi kullanımı, sızlama sorununu ortadan kaldırabilir. Ancak çürük problemi olanların önce bunu tedavi ettirmesi öneriliyor. Eğer diş minesindeki tahribat büyük boyutlardaysa dolgu, flor, kaplama ve kanal tedavisi gibi yöntemlere başvuruluyor.
PEMBE ESTETİK ?
Kişinin diş etleri çok görünüyorsa ya da dişler gereğinden kısa ise küçük bir cerrahi girişim ile pembe estetik uygulaması yapılır. İşlem yaklaşık 15 dakika sürer. Diş etleri olması gereken seviyeye getirilir.
Kişilerde estetik bir gülümseme sadece beyaz ve düzgün dişlerle sağlanamaz. Bu dişlerle uyumlu olacak diş etlerinin de varlığı gerekir. Diş etlerinde yapılan estetik çalışmalara pembe estetik adı verilmektedir. Karşıdan göze hoş gelen, temiz ve uyumlu bir gülüş elde etmenin ilk adımı dişler ve diş eti arasında gereken uyumun sağlanmasıyla oluşur. Diş etine sağlıklı diyebilmek için açık pembe renkli olması, dişe ve kemiğe sıkı bir şekilde yapışması, portakal kabuğuna benzeyen parlak ve pütürlü bir görünümde olması gerekir. Estetik diş hekimliği dalında yapılan tedavilerde amaçlanan kusursuz bir gülümseme sağlamaktır. Kusursuz denilecek bir gülümseme için diş eti estetiği oldukça önemlidir.
PEMBE ESTETİK NASIL ELDE EDİLİR ?
Rejeneratif: Bu işlemler periodontal hastalık nedeniyle yıkıma uğramış destek dokuların vücudun kendi yapım mekanizmaları uyarılıp yeniden yapılması amacıyla yapılmaktadır. Uygun olan durumlarda hastalıktan etkilenen dokular uzaklaştırılıp, mebran, doku uyarıcı proteinler ya da kemik grefti kullanılıp yeni destek yapıların oluşturulması sağlanır.
Gingivektomi: Bu yöntem diş eti büyümesinde ve derin ceplerin oluştuğu bölgelerde fazlalık olan diş etinin çıkarılması işlemidir. Ardından diş eti konturları gerektiği şekilde düzeltilerek, diş eti fizyolojik olarak bir forma sokulmakta ve estetik görünüm sağlanmaktadır.
Gingivoplasti: Bu operasyonla fazla oranda görünen diş eti ya da asimetrik olan diş eti seviyesi düzeltilmektedir. Hastalara lokal anestezi uygulandığından, acı hissetmeden gerekli düzeltmeler yapılmaktadır. Gerektiği takdirde uygulanan full porselen laminat ya da metal desteksiz olan zirkonyum porselenler daha estetik bir görünüm elde edilmesini sağlarlar.
Kron boyu uzatma: Dişlerde fazla doku kaybı oluşmuşsa, çürüğün diş eti altına uzanması durumunda dişlerde korun boyu uzatılarak, fazla diş eti dokusu çıkarılır ve kemik yeniden şekillendirilir. Bu sayede dişlere daha uzun bir görünüm verilmiş olur.
Botoks uygulaması: Diş etlerinde olan sorunların cerrahi yollarla giderilememesi halinde, botoks uygulanarak, diş eti sorunları giderilebilir.