Penisin prostatla ne ilgisi var?-2

Daha önceki "Penisin prostatla ne ilgisi var?" makalesinde penisin prostatla yakın anatomik ve fonksiyonel ilişkisinden söz etmiştim. Şimdi de penisin prostat ile cerrahi anatomik yakınlığı nedeniyle olan münasebetine dair bilgiler vermek istiyorum. Prostat penise göre daha çok sorun çıkaran bir organ olması ve hatta penisin bazı fonksiyon bozukluklarının prostattan kaynaklanması nedeniyle bu iki organ arasındaki yakın ilişkinin pek sevimli olmayan bir yüzü de vardır.

Penisin prostatla ne ilgisi var?-2

Daha önceki Penisin prostat ile ne ilgisi var? makalesinde penisin prostatla yakın anatomik ve fonksiyonel ilişkisinden söz etmiştim. Şimdi de penisin prostat ile cerrahi anatomik yakınlığı nedeniyle olan münasebetine dair bilgiler vermek istiyorum. Prostat penise göre daha çok sorun çıkaran bir organ olması ve hatta penisin bazı fonksiyon bozukluklarının prostattan kaynaklanması nedeniyle bu iki organ arasındaki yakın ilişkinin pek sevimli olmayan bir yüzü de vardır.

Önce prostatı kısaca bir hatırlatarak başlayacağım. Öyle ya penisi ne kadar tanıyor ve merak ediyorsak prostat da o derece bilinmeyen bir organ. Bir kere prostat bir organ, bir hastalık değil. Prostat ile ilgili ikinci gerçek ise sadece erkeklerde ama genç-yaşlı bütün erkeklerde bulunan bir organ olması. Prostat aşağı yukarı bir ceviz büyüklüğünde bir organ iken kırklı yaşlardan itibaren büyümeye başlar. Bu iyi huylu büyüme değişmez bir kural gibi neredeyse bütün erkeklerde görülür. İyi huylu prostat büyümesi belki de erkeklerin cinsel olarak bir olgunluğa eriştiği bu orta yaşlarda cinselliğin önünde bir gölge gibi çökmeye başlar. İşeme problemlerinin yanında cinsel fonksiyonlar da etkilenir. Ama iyi huylu prostat büyümesi her zaman ve her erkekte soruna neden olmaz.

Prostat büyümesi işemeyi zorlaştırdığında öncelikle bazı ilaç tedavileri ile sorunu aşmaya çalışırız. Bu amaçlar alfa blokerler ve 5 alfa redüktaz inhibitörleri olarak bilinen iki grup ilaç sıklıkla kullanılır. Bu ilaçlarla ilgili detaylı bilgilere Prostat büyümesi mutlaka ameliyat edilmeli midir? adlı makaleden ulaşabilirsiniz.

Alfa blokerler ilk olarak tercih edilen ilaçlardır. Prostatın içindeki kas dokusunu gevşeten bu ilaçlar, bu organın idrar borusunu adeta bir vana gibi sıkmasının önüne geçer. Ama prostatı gevşetirken bir yandan da prostatın hemen arkasında, mesane boynunda yer alan sfinkteri yani büzüğü de gevşetebilir. Hatta boşalma öncesinde meniyi prostatik üretrada biriktiren ve boşalma sırasında kasılan kaslar da gevşek kalabilir. Böyle olduğunda alfa bloker ilaçları kullanan hastalarda mesaneye doğru geri boşalma ya da hiç boşalamama gibi problemler görülür. Bu problemler çocuk sahibi olmayı planlamayan erkeklerde ciddi bir sorun yaratmasa da cinsel yaşam kalitesini olumsuz etkiler.  

İkinci grup ilaçlar (5 alfa redüktaz inhibitörleri) ise prostatın büyümesini durdurmak, hatta geriletmek için kullanılır. 5 alfa redüktaz inhibitörleri testosteronun çok daha etkili formu olan dihidrotestosterona dönüşümünü engeller. Bu hormon prostat büyümesini arttırdığı için üretiminin önüne geçilerek prostata olan etkisi elimine edilir. Ama dihidrotestosteronun yokluğu cinsel fonksiyonları olumsuz etkiler. Cinsel istekte azalma, sertleşme problemi gibi yan etkiler görülebilir.

Görüldüğü gibi hem prostat büyümesinin kendisi hem de onun ilaçla tedavisi cinsel fonksiyonları olumsuz etkileyebilmektedir. Cinsel fonksiyonları iyileştirirken bir yandan da işeme güçlüğünü azaltan fosfodiesteroz 5 inhibitörü ilaçlar özellikle yukarıdaki ilaçlarla yan etki gelişen hastalarda bu anlamda daha dengeli sonuçlar vermektedir.

İlaç tedavilerinden fayda görmeyen iyi huylu prostat büyümesi artık cerrahi ile tedavi edilmelidir. Kapalı yöntemle (endoskopik) penis ucundan idrar borusundan girilerek yapılan ameliyatlar prostat büyümesinin cerrahisinde altın standart yöntemlerdir. Bu ameliyatlar işeme güçlüğü için kesin çözüm sunarken cinsel fonksiyonlara etkileri de minimaldir. Prostat dokusu dışarı çıkarıldığı için kuru boşalma denen bir durum meydana gelir.

Prostatın diğer bir önemli hastalığı olan prostatit yani prostat iltihabında ise cinsel fonksiyonlar önemli ölçüde etkilenir. Pelvik bölgede, genital organlar ve makat çevresinde ağrı ile karakterize bu hastalıkta hem cinsel istekte azalma hem de sertleşme problemi görülebilir.

Prostatın üçüncü ve belki de en önemli hastalığı prostat kanseridir. Prostat kanser bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de sık görülen bir sağlık problemidir. Prostat kanserine yönelik ameliyatlar ve tedavilerin cinsel fonksiyonlara etkisi bir başka yazının konusu olacak.

Bu makale 15 Kasım 2023 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Doç. Dr. Oktay Özman

Doç. Dr. Oktay Özman;1988 yılında doğdu. Tıp eğitimini İstanbul (Çapa) Tıp Fakültesi'nde 2011 yılında tamamladı. Uzmanlık eğitimini Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde tamamlayarak 2018 yılında üroloji uzmanı oldu. 2021-2023 yılları arasında Avrupa Üroloji Derneği Bursu ile Hollanda Kanser Enstitüsü’nde Prof. Henk van der Poel’in yanında ''robotik cerrahi ve üroonkoloji'' alanında araştırmacı olarak bulundu. Burada Dr. Poel gözetiminde ve ORSI Academy-ERUS işbirliği ile yürütülen modüler eğitimin sonunda kendi gerçekleştirdiği vakalar ile robot yardımlı radikal prostatektomide yeterlilik sertifikası almaya hak kazandı. Dr. Özman, bu sertifikayı Avrupa’da bir robotik cerrahi akademisinden alan ilk Türk ürologdur. Hollanda Kanser Enstitüsü’nde bulunduğu sırada yürüttüğü TÜBİTAK projesi kapsamında yazdığı makaleler, üroloji alanında en prestijli ak ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
pubmed
Etiketler
Prostat hastalığı
Doç. Dr. Oktay Özman
Doç. Dr. Oktay Özman
İstanbul - Üroloji
Facebook Twitter Instagram Youtube