Oruç ve kadın hastalıkları

Oruç ve kadın hastalıkları

Dinimizde sadece açlık demek olmayan, beden ve ruh terbiyesini, açlıkla sınanmayı, olmayanın halinden anlamayı amaçlayan, Ramazan ayı kadınlarımızda neleri değiştirir, neler beklemeliyiz, neler olursa doktorumuza danışmalıyız?

Öncelikle ergenlerden başlarsak, adet düzeni henüz tam yerleşmemiş genç kızlarımızda oruç sonrası birkaç ay süren adet düzensizlikleri, kanama veya kanamama sorunları olabilir. Vücudun değişen yağ dengesi nedeniyle, akneler artabilir. Akıntıları susuzluğa bağlı olarak koyulaşabilir. Sindirim sistemindeki değişim nedeniyle barsaklarda artan gaz ani kasık ve karın ağrılarına sebep olabilir.        Polikistik over sendromuna bağlı insülin problemi yaşayanlarda oruçla tetiklenen ağır hipoglisemiler bayılma nöbetlerini arttırabilir. Ağır şeker düşüşlerinde geçici görme kaybı dahi yaşanabilir. Hipoglisemi, yani kanda şeker miktarının gerekenin altına düşmesi, vücuda gereken şekerin alınamaması hali, şiddetli migren ataklarına, başağrılarına sebep olabilir. Uzun vadede gereken şekerin alınamaması hali kaslarda ve eklemlerde erimelere ve protein kayıplarına doğru ilerlerse kas-eklem rahatsizlıkları, myaljilerle sonuçlanabilir. Bu tür durumlarda doğum kontrol hapı kullananlarda gördüğümüz migren tipi başağrısı yan etkisini değerlendirmek doğru olmayabilir. Etkilerin ilaçlardan mı yoksa açlığa bağlı oluşan durumlardan mı olduğunu anlamak için hekiminizle durumu paylaşmak önemlidir.

Gebelerde oruç oldukça sıkıntı yaratır. Gebelikte artan vitamin, demir şeker ve protein gereksinimini karşılamak için hamilelerin oldukça çeşitli gıdaları, belli aralıklarda ve düzende yemesi bebeğin sağlıklı gelişimi için oldukça önemli ve gereklidir. Hamilelikte metabolizma hızlanır. Anneden bebeğe yiyecekler kordon kanı ile aktarılır. Eğer anne gereken gıdaları belli düzende ve aralıklarda alamazsa bebek de alamaz. Alınması gerekenlerin toplamının 6-8 saatte alınmasıyla durum düzelmez. Yani iftardan sahura sürekli yiyerek gerekenleri alabileceğinizi sanmak doğru olmaz. Çünkü sindirim için belli bir zaman gerekir en az 2-2.5 saat aralıklarıyla 6-8 öğün yapabilmek için ortalama 12 saate gerek vardır. Yoksa ciddi sindirim sistemi sorunları ile karşı karşıya kalırız. Bu sebeplerle hamilenin gün içinde su içememesi, yemek yiyememesi ve ihtiyaçlarını gece gidermesi metabolizmasını değiştirmeye ve gece sindirime zorlayacaktır. Bu zorlanma gebede, hazımsızlık, mide sorunları, artan safra taşı veya böbrek taşı oluşumu, bebeğin suyunda ve kan şekerinde aşırı düşüşler gibi acil erken doğuma götürebilecek durumlarla sonuçlanabilir.

Menopozda oruç tutuluyorsa mutlaka öncesinden tansiyon, şeker, guatr ilaçları gibi ilaçların ayarlanması, alım saatlerinin doktorunuzla kişiye göre belirlenmesi daha doğru olacaktır. Yoksa bu tür ilaçlarda rastgele yapılan değişiklikler ani tansiyon veya şeker oynamalarına bağlı kalp krizi veya felçleri ve hatta ani ölümleri de beraberinde getirebilir. Susuzluk böbrek taşı sorunu olanlarda veya kabızlık çekenlerde durumu daha da ciddileştirebilir. Bu tür durumların mutlaka hekiminizle tartışılarak yemek düzeninin belirlenmesi gerekir.

Oruçla birlikte uzayan açlık tiroid (guatr), şeker, tansiyon gibi ani değişebilecek durumları tetikleyebilir. Bazı durumlarda sonuç,metabolik düzensizliklerden etkilenen düzensiz yumurtlamaya bağlı, düzensiz vajinal kanamalar olabilir. Oruçtan sonra devam eden adet düzensizlikleriniz olursa müdavi doktorunuza durumu bildiriniz. Oruç tutarken oluşan ani kasık, karın ağrıları, idrar veya dışkıda kan görülmesi, şiddetli başağrıları veya bayılmalar oluşursa mutlaka kontrol edilmelidir. Vajinal akıntınızda kan olması veya kötü koku eklenmesi veya peynir kesiği gibi kaşıntılı hal alması hallerinde jinekoloğunuzla görüşünüz.  Hamilelerde açlığın getirdiği sindirim sistemi problemleri; durmuşken başlayan kusmalar, bulantılar, karın ve kasık ağrıları, kabızlık, bebek hareketlerinde azalma, idrar kaçırma hissi şeklinde sürekli suyun gelmesi, karın çapının küçülmesi,  idrarda kanama veya hemoroid kanamaları da dikkate alınmalıdır.

Tüm insanlığa, Ramazan ayının barış, huzur, bereket ve sağlık getirmesini diliyorum. Hayırlı Ramazanlar.

Kalın sağlıcakla.

Yrd. Doç.. Dr. Seçil Günay Avcı.

Bu makale 8 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dr. Öğr. Üyesi Seçil Günay Avcı

Yrd.Doç.Dr. Seçil GÜNAY AVCI, 17 Aralık 1973 tarihinde doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi'nde yapmış ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olmuştur.İstanbul Esenyurt Üniversitesi'nde Yardımcı Doçent ünvanını almıştır. Uzmanlık eğitimi sonrasında, Halkalı Kent Hastanesi'nde, Gelişim Hastanesi'nde, Memorial Hizmet Hastanesi'nde, Medical Park Bahçelievler Hastanesi'nde görev yapmış olan Yrd.Doç.Dr. Seçil GÜNAY AVCI, mesleki çalışmalarına Bakırköy'de bulunan Özel Muayenehanesi'nde devam etmektedir. Yrd.Doç.Dr. Seçil GÜNAY AVCI, Türkiye Jinekoloji ve Obstetriks Derneği, Maternal Fetal Tıp ve Perinatoloji Derneği, Jinekolojik Endoskopi Derneği, Türk T ...

Etiketler
Kadın sağlığı
Dr. Öğr. Üyesi Seçil Günay Avcı
Dr. Öğr. Üyesi Seçil Günay Avcı
Muğla - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube