Hastanelerimizde uyguladığımız özel bir yöntem ile uygun hastalarda organ koruyucu olarak da ifade edilen yöntemle hastanın organ kaybına uğramadan tedavisini gerçekleştirdik. Uyguladığımız yöntem konusunda şunları söyleyebilirim;
Hastamız N.Ş, uzun zamandır devam eden ,tekrar tekrar tedavi almasına rağmen bir türlü geçmeyen, yan ağrısı, kolik renal, ağrılı ve kanlı idrar yapma şikayetiyle hastanemize başvurdu.Hastamızın yapılan tetkiklerinde ,idrar tahlilinde kan dışında hiçbir şey tespit edemedik. Yaptığımız sistoskopi işleminde; sol böbrekten mesaneye sürekli kanlı idrar atımı olduğunu gözlemledik.
Hastanın ultrasonografi ve tomografik incelemelerinde sol böbrekte patoloji tespit ettik.. Bunun üzerine hastaya flexible uretororenoskopi (RIRC ) işlemini uyguladık. Sol böbrek orta kaliksinde kanayan kitle tespit ettik. Daha sonra lazer ablasyon ve koterizasyon ile kitleyi rezeke edip, vücut dışına aldık.
Konvansiyonel ( geleneksel ) yaklaşımlarda bu tür vakalarda nefrektomiye ( böbreğin alınması ) kadar giden işlemler yapılmakta iken, sözünü ettiğimiz yaklaşımda hastanın böbreğini koruyarak tedaviyi gerçekleştirmiş olduk.
Bu nedenle ;tedavi yaklaşımımızda kullandığımız yöntem; organ koruyucu özelliğinden ötürü altın standart niteliğindedir.