OBEZİTE DEDİKLERİ İÇİMİZİ KEMİREN DÜŞMAN!


Obezitenin birçok tanımı olmakla birlikte Dünya Sağlık Örgütü (WHO) en basit ve anlaşılır tanımı yapmıştır; Sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikimi.
Obeziteyi belirlemek için en sık kullanılan sınıflandırma, WHO’nun belirlediği obezite sınıflandırmasıdır. Bu sınıflandırmada Beden Kitle İndeksi (BKİ) esas alınmaktadır. BKİ hesaplaması kilonun boyun metre cinsinden karesine bölünmesiyle bulunan değerdir. BKİ boy uzunluğuna göre vücut ağırlığını değerlendiren bir gösterge olup, vücuttaki yağ dağılımı hakkında bilgi verir. BKİ 18.5-24.99 normal kilolu, 25-29.99 pre- obez, 30 ve üstü obez olarak kabul edilir(WHO) ki obezite de 3 dereceye ayrılmıştır. 1. Derece obez; 30-34.99. 2. Derece obez;35-39.99. 3. Derece obez;40 ve üzeri BKİne sahip insanları kapsar.
Obezite 21. Yüzyılın en önemli halk sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin sorunu olmaya artarak devam etmektedir. Tüm dünyada obeziteprevalansı 1980-2008 arasında tam olarak 2 katı artmıştır. Dünya geneline beş yüz milyonu aşkın obezpopülasyonu mevcuttur. Türk Kardiyoloji Derneğinin (TKD) yaptığı araştırmada Türkiye’de erişkin
erkeklerin %25.2 si, kadınların ise %44.2 si obez olarak bulunmuştur.
Çocukluk çağı obezitesinde Türkiye’deki durum şöyledir;
0-5 yaş obezite sıklığı %8.5
6-18 yaş obezite sıklığı %8.2
Obeziteye neden olan başlıca risk faktörleri;
Yanlış beslenme
Yetersiz fiziksel aktivite
Genetik faktörler
Hormonal bozukluklar
Psikolojik bozukluklar
Kullanılan bazı ilaçlar
Doğum sayısı ve doğumlar arasındaki sürenin kısalığı sayılabilir.
Obezitenin yol açtığı sağlık sorunları;
İnsülin direnci
Diyabet
Kalp hastalıkları
Solunum yolları hastalıkları
Karaciğer yağlanması
Kanser(kadınlarda safra kesesi endometriyum, yumurtalık ve meme kanseri, erkeklerde ise prostat ve kalın barsak kanserleri)
Kemik hastalıkları
Gebelik komplikasyonları
Psikolojik sorunlar
Deri hastalıkları gibi bir çok hastalığa neden olur.
WHO verilerine göre obezite Avrupa’daki yetişkinlerde Tip 2 diyabetin %80’inden, iskemik kalp hastalıklarının %35’inden ve hipertansiyonun %55’inden sorumludur ve her yıl 1 milyondan fazla kişinin ölümüne neden olmaktadır.
Tüm bu olumsuzlukların yanında obezite kişilerde ve ülkelerde iş gücü kaybı ve sağlık harcamalarında artışa neden olmaktadır. ABD’de yapılan bir çalışmaya göre obez çalışan başına yıllık 42 bin dolar harcama yapılıyor. Bu da obez birinin yıllık sağlık harcamasının, normal kilolu birinin aktif çalışarak kazanacağı yıllık gelire yaklaşık olarak eşittir. Obezite ile Mücadele Derneği(OMDER) verilerine göre obezite ile ilgili sağlık harcamaları gelişmiş ülkelerdeki tüm sağlık harcamalarının %2-7’sini oluşturuyor. 2012 de Türkiye’de 25.9 milyon obez hastanın obezite tedavi giderleri normal sağlık giderlerinin %10-12’sini kapsıyor ve bu yaklaşık 16 milyon YTL’na karşılık geliyor. Eğer obezite ile etkin bir mücadele edilmez ise bu rakamların artacağı aşikardır.
T.C Sağlık Bakanlığı tüm bu olumsuzlukları göz önüne alarak Obezite eylem planı hazırlamış ve yürürlüğe koymuştur. Planda obezitenin önlenmesi, çocuklarda beslenme alışkanlıklarının kazanılması, obez hastaların tedavisi ve bilinçlendirilmesi hedefler arasına alınmıştır.
Obezite tedavisinde uygulanan yöntemler;
Diyet
Egzersiz tedavisi
Davranış değişikliği tedavisi
İlaç tedavisi
CERRAHİ TEDAVİ
Cerrahi tedavi uygulanması uzun yıllardır uygulanan bir yöntem olmasının yanısıra son 10 yılda popülaritesi artmıştır. Tüm dünyada 2012 yılında 340 bin obezite ameliyatı yapılmıştır. Obez hastaların cerrahi tedavisinin planlanmasında önemli kriterler; BKİ 35 ve üzeri hasta grubu olması, bu operasyona engel hali bulunmaması, 3 yıldır obez olması, tekrarlayan tıbbi yöntem ve diyet uygulamalarından sonuç alamaması sayılabilir.
Uygulanan cerrahi prosedürler ise başlıca iki gruba ayrılmaktadır
Mide hacmini küçültücü ameliyatlar
Ayarlanabilir mide bandı
Tüp mide ameliyatı (Sleevegastrektomi)