OBEZİTE, CERRAHİ MÜDAHELE İLE ARTIK TEDAVİ EDİLEBİLİR

Prof. Dr. Oktay Banlı
Prof. Dr. Oktay Banlı
23 Mayıs 2016108 görüntülenme
Randevu Al
OBEZİTE,  CERRAHİ MÜDAHELE İLE ARTIK TEDAVİ EDİLEBİLİR

Obezite neden tedavi edilmelidir?

Obezite, ülkemizde ve tüm dünyada git gide artan ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Tedavi edilmeyen obezite kişinin sağlık kalitesini ve yaşam konforunu ciddi bir şekilde etkilemektedir. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki obez kişilerde Tip II dediğimiz şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kalp ve damar hastalıkları, diz ve eklem ağrıları, felç ve inmeler kaçınılmaz bir son olarak gözükmektedir.

Bunun yanı sıra özellikle gençlerde ve genç kadınlarda estetik sorunlar ve kaygılar karşımıza çıkmaktadır. Yaşanan tüm bu sıkıntılı süreç sonucunda kişi kendisini eve kapatmakta, sosyal ortamlardan uzaklaşmakta ve bunun sonucunda da depresyona girerek kendisini sigara, alkol ve yeme bağımlılığının tam orta yerinde bulabilmektedir.  Tüm bu bağımlılıklar da mevcut olan obeziteyi yeniden tetikleyerek kişinin gün be gün kilo almasına sebep olmaktadır.

Böylelikle obez kişi, tatsız ve sıkıntılı bir hayatı yaşamaya mecbur kaldığı gibi yaşam süresini de 10-15 yıl kısaltmaktadır. Dolayısıyla; sağlığın geri kazanımı, üretkenliğin arttırılması, yaşam konforu ve psiko-sosyal sorunların önlenmesi için obezite mutlaka tedavi edilmesi gereken ciddi bir hastalıktır.

 

Obezitenin cerrahi tedavisinde kaç çeşit yöntem vardır ve nasıl yapılır?

Obezitenin cerrahi tedavisinde sıklıkla uygulanan 2 yöntem bulunmaktadır. Yöntemlerden biri halk arasında tüp mide olarak bilinen Sleeve Gastrektomi’ dir. Tüp mide ameliyatı esasen hastanın mide hacminin küçültüldüğü ve iştah kontrolünün sağlandığı bir ameliyattır. Tüp mide ameliyatlarından sonra hastalar az miktarda yemekle doyabilmekte ve daha az kalori alarak hızla kilo kaybetmektedirler.

İkinci cerrahi yöntemi ise Gastrik Bypass ameliyatlarıdır. Bu yöntemle hastanın mide hacmi küçültüldüğü gibi bağırsaklarda besin öğelerinin ve kalorinin emildiği alanlar da azaltılmaktadır. Dolayısıyla bypass ameliyatı hastanın hem az gıda tüketmesine hem de aldığı gıdanın kalori ve besin öğesi olarak belirli bir miktarının kullanılmasına neden olup kişinin kilo vermesini sağlamaktadır.

Hastalara hangi cerrahi yöntemin uygulanacağına hekim karar vermektedir. Doğru cerrahi yöntem, daimi başarının sağlanması için önemlidir.

 

Obezitede cerrahi yöntem güvenli mi?

Obezite cerrahisinde uygulanan yöntem genellikle kapalı yani laparoskopik olarak yapıldığından, açık ameliyatlara kıyasla çok daha güvenli olup, hasta 2-3 gün içerisinde normal yaşantısına dönebilmektedir.

Operasyon öncesi hasta, deneyimli ve tecrübeli bir ekip tarafından iyi değerlendirilmeli ve tedavide interdisipliner bir yaklaşımla takip edilmelidir. Her cerrahi operasyonda olduğu gibi obezite cerrahisinde de komplikasyon riski vardır. Ancak oran % 1’ in altında yani çok düşüktür.

Tedavi bir ekip işi olup, çekirdek ekibin deneyimli ve tecrübeli olması oluşabilecek komplikasyonların önlenmesi açısından oldukça önemlidir ve uygulanan cerrahi girişimi güvenli kılacaktır.

Obezite ameliyatlarında başarı oranı ne kadar?

Obezite ameliyatlarından sonra başarı hastanın sürece uyumu ile ilişkilidir. Hastanın yeme alışkanlıklarını değiştirmesi ve fiziksel aktivitesini arttırması başarıyı etkileyen başlıca iki faktördür.

Hasta uyumu sağlandığında, kilo kaybı sağlıklı ve istikrarlı bir şekilde gerçekleşir ve daimi başarı yakalanmış olur. Hasta, hekimi ve ekibi  ile işbirliği yaptığı takdirde obezite ameliyatlarında başarı %95 oranındadır.

Obezite ameliyatından sonra hastaların dikkat etmesi gereken hususlar nelerdir?

Hastalar ameliyat sonrası erken ve geç dönem takiplerine kesinlikle devam etmedirler. Erken dönem takibin amacı; geçirilen cerrahi operasyondan sonra bedenin kendini onarması ve sorunsuz bir şekilde iyileşmesini sağlamaktır. Geç dönem takibi ise; hastanın yaşam alışkanlıklarını değiştirip fazla kiloların sağlıklı ve istikrarlı bir şekilde verilmesini sağlamak ve kilo problemini radikal bir şekilde ortadan kaldırmaktır.

Hastalar; bu takipleri ve tedavi protokolunda yer alan direktifleri uyguladığı takdirde sağlıklı, zahmetsiz ve huzurlu bir hayata sahip olmaktadırlar.

 

AYAKLARIM BİLE KÜÇÜLDÜ

Fatoş Olağan, tüp mide ameliyatıyla 9 ayda 52 kilo verdi. 113 kilodan 61 kiloya düşen Olağan’ ın ayakkabı numarası bile küçüldü.

Olağan, “Doğal yolla kilo veremeyince ‘ne yapacağım?’ diye düşünüyordum. Annem ameliyat için ısrar ediyordu. Anneme ‘beni öldürmek mi istiyorsun?’ diye kızarken kendimi masada buldum. 9 ayda yaşadığım değişime ben bile inanamıyorum” diye konuştu. “ Kiloluyken de rahat giyiniyordum ama zayıflayınca ister istemez bütün dolap değişti. Ayakkabı numaram bile 40’ tan 38’ e düştü. Bu durumları gördükçe duygusal anlar yaşadığım oluyor” dedi.

170 KİLOLUK GENÇ KIZIN “GELİNLİK” AZMİ

Özlem Koçak, “O kiloyla ölmek istemedim” diyerek ameliyat oldu. Operasyonun ardından 90 kilo veren Koçak, beyaz gelinlik giydi.

Ameliyat ile hayatının değiştiğini, bir genç kız olarak gelinlik giymenin mutluluğunu yaşadığını anlatan Koçak, “İlk aylar çok önemli. Beslenmenizde sıkıntılar varsa kilo almaya tekrar başlıyorsunuz. Artık yolda yürürken insanların acı bakışlarından kurtuldum. Ellerim inceldi. Vücudumdaki kemikleri ilk defa zayıflayınca fark ettim. Kemiklerimi ilk gördüğümde şok geçirip oturup ağladım. Ah etmiştim zayıf gelin olacağım diye. Kendimi öyle görünce çok mutlu oldum” dedi.

Etiketler

ObezObezite cerrahi

Yazar Hakkında

Prof. Dr. Oktay Banlı

Prof. Dr. Oktay Banlı

Prof. Dr. Oktay BANLI, 1965 yılında Gülşehir'de doğmuştur.  Dikmen İlkokulu, Sokullu Mehmet Paşa Ortaokulu ve Ankara Atatürk Lisesi'nden mezun olarak lisans öncesi öğrenimlerini tamamlamıştır. Hemen ardından Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tıp eğitimine başlamış ve 1988 yılında mezun olarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise 1991 yılında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı'nda yapmıştr.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır