Nöralterapi uygulaması hakkında. kime? neden? ne beklemeliyiz?

Nöralterapi uygulaması hakkında. kime? neden? ne beklemeliyiz?

Nöralterapi (NT) 1920 li yıllarda Huneke soyadını taşıyan iki alman doktorun daha önceleri uygulanan ve o zaman için unutulmaya yüz tutumuş ağrı ve hastaluıkların tedavisi için akupunktur noktaları, ağrılı bölgeler, skar hatlarına ve ganglion girişimlerinin yapıldığı Alman kökenli bir tedavi şeklidir.

Bozucu alan olarak bahsedilenler alanların vücutta gereksiz fazla sinyal çıkarark dengeyi bozması ve doku çaluışmasına hasar vermesi esas etmendir. Vücutta herhangi bir alanda olabilir. Normal menstrual dönemde olsa bile uterus, şehir yaşantısına bağlı değişen florası olan GİS, ve bunlar yanında her türlü vücut müdahelesine bağlı skar olabilir.

İşlemin esası fazla sinyal çıkaran alanın ciltten yapılan işlemlerle normal fonksiyonunu kazanması durumudur. Cillten verilen düşük yoğunluklu, diğer bir değişle seyreltilmiş sıvını yapıldığı yereden itibaren ilintili olduğu sinir segmenti ve kendisinin bağlı olduğu esas sinir çıkışlarında düzenleme sağlaması ve bu aracılıkla ağrılı dokunun iyileşmesi ve düzelmesini hedef alır.

Temel olarak aklınıza gelebilecek kronik ağrıların hemen hepsinde kullanılabilir. Tüm miyofasyal ağrılar, migren fibromyalji, tüm vücut eklem ağrılarında, GİS kaynaklı sorunlarda kullanılabilir. Ortada olan bir anatomik defekti veya oluşmuş olan bir anatomik defekte bağlı sorunu çözemez ama tedaviye destek verebilir. Görülür bir sorun yokken olan ağrılar için kullanılabilir. Herhangi bir enfeksiyona veya ameliyat sonrası oluşan ağrıda kullanılabilir. Örneğin bel fıtığına bağlı siyatik ağrısı olan ve düşük bacak oluşmuş bir hastada nöralterapi ile bunu tedavi etmeye çalışmak çok doğru bir yaklaşım değildir. Fakat operasyon endikasyonu yok ve fizik tedavi tedavilerine dirençli ve ağrı kesici kullanamayacak veya uzun süre kullanması sakıncalı olan hastada nöralterapi iyi bir seçenektir. Diğer bir örnektede ameliyat sonrası başlamış, isterse alakasız yerde veya ameliyat yerinde olan ağrısı olan hastada, ağrıya sebep olacak ek bir hastalık yoksa kullanılabilir. operasyon endikasyonu olmayan veya istemeyen ağrılı varikosel, ve operasyon sonrası kronik ağrılarda kullanılabilir. Ayrıca renal kolikte ağrıyı ilk 15 dakika %70 lik bir hasta grubunda ani olarak kesebilmektedir.

Nöralterapi primer bir tedavi olmak için kullanılabilse de, daha çok; sorunlu, çözümü sıkıntılı ve artık FARKLI SEÇENEKLER ARAYAN VE ÇALACAK BAŞKA KAPISI OLMAYAN KİŞİLER İÇİN uygun bir seçenektir. Dikkat edilmesi gereken hususu ise öncelikle ilgili bölümlerce gerekli tahliller ve değerlendirilmeler yapıldıktan sonra bu tip bir tedavi için altta yatan cerrahilik veya ileri değerlendirme yapılmasına gerek olan  bir durum yoksa, özellikle primer standart tedaviler alındıktan sonra, bu tedavilerin yapılması uygundur

Tedavide yapılan enjeksiyon ve uygulamalar kadar esasen kişinin vücudunun tamir mekanizması da devrededir. alınacak cevabın bir kısmıda aslında sizin vücudunuza ne kadar iyi baktığınız ve performans durumuyla alakalıdır. Ayrıca bu tedavi sonucunda edinilen iyilik durumunu korumakta sizin sorumluluğunuzda dır. "Arabayı tamir ettirip sonra duvara vurunca "neden kaporta eğildi?" diye soramazsınız. 

Tedavi içerisinde olay sadece bir iğneleme işi değildir. Eş zamanlı olarak barsak sağlığınız yaşam stiliniz ve beslenme alışkanlıklarınızda ki değişikliklerde işin içine girmektedir. bu tip tamamlayıcı tedavilerin hepsinde bütüncül bir yaklaşım vardır. Ayrıca örnek vermek gerekirse prostatdini ve abakteriyel prostatitinizle uğraşırken, dizinizde olan bir ağrının da eş zamanlı tedavisi ister istemez işin içinde olur. Yada zaten dizinizde olan bir ağrı için tedavi protokolünüzde prostat veya uterus taki reaksiyonun da tedavisi gerekir ki terimlerden biri olan "bozucu alan" oretadan kalksın. 

Özet ile;  klasik tedavilerden kısmen fayda görmüş veya fayda görmemiş kişiler için oldukça güvenli, uluslararası çalışmalar ile desteklenen destekleyici bir uygulamadır.

Bu makale 24 Eylül 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Oğuz Ergin

Op. Dr. Oğuz Ergin, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde eğitimini tamamlayarak Tıp Doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tamamlayarak Üroloji uzmanı unvanının sahibi olmuştur.

Op. Dr. Oğuz Ergin, Hopa Devlet Hastanesi, Eğirdir Kemik Hastalıkları Hastanesi, Isparta Devlet Hastanesi, Özel Davraz Yaşam Hastanesi gibi kurumlarda görev almış mesleki çalışmalarına ise şu an Antalya Özel ASV Yaşam Hastanesi'nde devam etmektedir.

Etiketler
Bel ağrıları
Op. Dr. Oğuz Ergin
Op. Dr. Oğuz Ergin
Antalya - Üroloji
Facebook Twitter Instagram Youtube