Dünyaya dair anlama, öğrenme, değerlendirme, sorun çözme, hatırlama ve karar verme gibi zihinsel becerileri oluşturduğumuz dönem ilk 3 yaşta şekillenir. Bu dönemde öğrenilen yaşamsal kavramlar insan hayatında ömür boyu izlerini taşıyabilir. Yaşamın ilk yıllarında hayata dair öğrendiğimiz inançlarımız sonraki yılların temelini oluşturmaktadır. Elbette insanoğlu için değişim, dönüşüm, öğrenme yaşam boyu devam eder fakat herkes hayata ilk başta ebeveynlerinin penceresinden bakmakla başlar. Özellikle çocuğun birincil bakımını sağlayan annenin hayata bakış açısı son derece önemlidir. Bu yüzden kadın kendini iyileştirmesi aslında en çok nesline fayda sağlar. Sadece annenin iyi olması tek başına yeterli olmasa da büyük ölçüde etkilediği bir gerçektir. Zihinlerinizde negatif düşünceler barındırıyorsanız çocuğunuza olumlu düşünmeyi öğretemezsiniz. Bilinçli veya bilinçsiz ona kendi iç hesaplaşmanızı, mutsuzluğunuzu, kargaşanızı yüklemiş olabilirsiniz. Peki buna sebebiyet vermemek için ne yapmak gerekir? Öncelikle kendimizi iyileştirmekten başlayabiliriz. Çocuğa hayatı öğretirken kendi kalıplarımıza sıkışmış bir kopya oluşturmaktansa dış dünyayı doğru şekilde öğretmek hedefimiz olmalı. Ne fazlaca toz pembe hayat sunmak ne de sert kuralların hakim olduğu korkutucu hayat sağlıklı zihni oluşturmaz. Çocukluk döneminde sağlıklı zihni oluşmayan insanların hayatlarının ileriki dönemlerinde oldukça zorlandığı gözlemlenmiştir. Düşünce tarzınız, hayatını bakış açınız aslında çoğu zaman karşılaşacağınız olayları şekillendirir. Ayrıca olumsuz düşüncelere sahip zihin iç huzursuzluğu da yol açacaktır. Huzursuz hissettiğiniz veya sizi yoran duygularınız var ise öncelikle bu duygunun kime ait olduğuna odaklanın. Annenize, babanıza, kardeşinize, arkadaşınıza, halanıza, teyzenize vs. .. Zihin başkalarının olumsuz düşüncelerini süngerin suyu çektiği gibi çeker.. Kendinize ait sandığınız birçok olumsuz duygu aslında birinci çevrenizden size geçmiş veya size öğretilmiş yanlış bakış açılarıdır. Kendinizi ne zaman başkalarının etkilerinden çıkardınız, kendi bakış açınızı kazandınız o zaman hem siz hem kaderiniz değişip dönüşmeye başlar. Zihniniz sizi yönetmesin, siz onu yönetin. Bunu başardığınızda çocuğunuzu daha özgüvenli, çözüm odaklı, mutlu yetiştirebilirsiniz. Anne-baba olarak çocukların gelişimi noktasında çocuğun boyu, kilosu gibi daha fiziki kavramlarla ilgileniyoruz fakat asıl mesele mutlu çocuk yetiştirebilmekte.. Bunun içinde zihinsel-duygusal gelişime önemli vermeliyiz. Çocukların ruhunu ve çocukluğunu zehirlemekten kaçının. Sağlıkla kalın..