Myomlar ve tedavisi

Myomlar ve tedavisi
Miyomlar, üreme çağındaki kadınların yaklaşık %20’sinde rastlanabilen iyi huylu düz kas tümörleridir. Miyomların oluşumunu anlamak için, rahmin yapısından bahsetmek gerek. Rahim tamamen kastan yapılmış yumruk büyüklüğünde bir organdır. Rahim içindeki bu kas dokusu, zaman içerisinde ani ve istemsiz bir büyümeye giderek bazen kitlesel oluşumlara sebep olabilir. Kas liflerinin oluşturduğu bu iyi huylu tümörlere miyom adı verilir. Bu kasların düzensiz bir şekilde hızlı büyümesinden kaynaklı bir durumdur.


Miyomların çoğu uzun süre belirti vermeden vücutta barınabilmektedir. Hatta hastaların yaklaşık %75’i kendisinde var olan miyomdan habersiz yaşamını sürdürmektedir. Çünkü her 4- 5- kadından birinde miyom vakasıyla karşılaşmak mümkündür. Miyomları, belirti vermeyenleri olduğu gibi belirti veren türlerine de rastlanmaktadır. Belirti veren miyomların sebep olduğu şikayetleri şu şekilde sıralayabiliriz: Anormal kanama: Belirti veren miyoma sahip kadınların yaklaşık %30’unda adet kanamaları normalden fazla olur ve bu da tedavi görmesi gerektiğinin işaretidir. Fazla kanamanın sebebi, kitlenin büyüdükçe endometrium yani rahim içi dokusuna baskı yaparak itmesidir. Kitle endometriumu ittikçe dokunun yüzölçümü artar ve kanamaya müsait alan fazlalaşır. Başlangıç aşamasında kanamanın süresi değişmeyip sadece miktarda artış olurken, ilerleyen aşamalarda süre olarak da eskiye oranla fazla kanayan kadında anemi yani kansızlık oluşabilmektedir. Bazı miyom türleri ise kanama fazlalığı ile birlikte ara kanamalara da yol açabilir.


Miyomlu hastanın kanamaları o kadar fazla olabilir ki günlük aktiviteleri gerçekleştirmekte sıkıntı çıkabilir.


İşte doktora bu aşamada başvuran bayanların oranı oldukça yüksektir. Bu şikayetle doktora başvuran kadınların rahim ağızları incelenecek, gerek görüldüğünde rahim içinden parça alınarak kanamanın endometriumdan kaynaklanıp kaynaklanmadığı saptanacaktır.


Ağrı: Miyomu olan kadının adet sancıları daha şiddetli bir hal alır, ya da daha önce adet ağrısı çekmezken miyom dolayısıyla ağrı oluşacaktır. Bu tip miyomlar ağrılı cinsel ilişkiye sebep olurken, karın ve kasık bölgesinde de rahatsızlık hissi meydana getirecektir. Bazen, nadir de olsa adet kanamasından bağımsız ağrılar da söz konusu olabilir.


Sık idrara çıkma: Miyomlar teşhis edilmediği durumlarda giderek büyüyerek baskı hissi yaratmaya başlarlar. Bu baskı hissi miyomun tutunduğu yere bağlı olarak değişir. Rahimin ön duvarına tutunan miyom, özellikle idrar torbası ve idrar yoluna baskı yapar, dolayısıyla hastada sık idrara çıkma, idrar yolu enfeksiyonu ve idrar kaçırma gibi şikayetler oluşabilir. Aynı şekilde eğer miyom rahmin arka duvarına tutunduysa kalın barsağı sıkıştıracak ve bu da gaz, kabızlık gibi problemleri ortaya çıkaracaktır.


Karında şişlik ve karın şeklinde bozulma: Karnın görüntüsünü bozacak kadar büyümüş miyomlar nedeniyle ameliyat önerilebilir. Genelde bu derecede büyümüş miyomlarda mutlaka başka belirtiler de vardır.


Miyom – Gebelik ilişkisi: Miyomlar kadının gebe kalmasını engelleyebileceği gibi gebelik halinde de rahmin gebeliği taşımasını zorlaştırabilir. Miyomlar endometriumda değişikliklere neden olduğundan, döllenen yumurtaların rahme tutunmasını engelleyebilir. Öte yandan fallop tüplerine baskı yaparak, spermin yumurtaya erişmesini ve dolayısı ile döllenmeyi engelleyebilir. Miyoma rağmen oluşan gebeliklerde ise bebeğe büyüyecek yeterli alan kalmadığı için düşük ihtimali artacaktır. Miyomlar ayrıca erken doğuma da neden olabilir. Miyomu olan kadınları en çok düşündüren nokta ‘acaba kanser olur muyum?’ kuşkusudur. Miyomlu kadınların %0.5 gibi çok düşük bir yüzdesinde ‘leiomyosarkom’ denilen kanser türü görülür.


Ancak çoğu araştırmacı bu kanser çeşidinin kendi başına da gelişebildiğini savunmaktadır. Tedavi aşamasına gelecek olursak, belli boyutlara ulaşan miyomlar, düzensiz kanama, ağrı, idrar kaçırma gibi şikayetler oluşturduğunda veya rahim içine baskı yaptığında opere edilerek alınabilmektedir. Ancak her miyomun ameliyatla alınmasına gerek yoktur. Miyomun ilaçla da tedavisi yoktur, ilaçla yok etmek mümkün değildir. Miyomların tanınmasında ultrasonografi, histerografi, sonohisterografi ve histeroskopi yardımcı teknolojiler olarak kullanılmaktadır. Histeroskopik operasyonlar bilhassa rahim içinde yer tutan miyomların tanı ve eş zamanlı tedavisinde en etkin metodu oluşturmaktadır.

Bu makale 13 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu

Etiketler
Myom
Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu
Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu
Ankara - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube