Meme hastalıkları tanı yöntemleri

Meme hastalıkları tanı yöntemleri

Meme kanseri oldukça yaygın bir hastalıktır. Her sekiz kadından birinde meme kanseri geliştiği için jinekologların bu konuya önem vermeleri gerekir.

Meme anatomisi

Memeler ikinci ve altıncı kostalar arasında bulunur. Meme deri, deri altı dokusu ve meme dokusundan oluşur. Her bir meme, meme başına açılan 10-15 toplayıcı kanal, her kanal 10-15 lobül, her lobül ise 10-100 alveol içerir. Memenin kanlanmasını meme ana damarları (mammarian arter ve lateral torasik arter) sağlarken, lenfatik drenajının %97'si koltuk altı lenf nodlarına gider. Bu bölge meme kanseri metastazları için en fazla tutulan bölgedir.

Meme Hastalıkları Tanı Yöntemleri:

Meme hastalıklarında temel tarama yöntemleri:

-Klinik meme muayenesi

-Kendi kendine meme muayenesi

-Mammografi,

-Digital mammografi

-Meme USG

-Magnetik Rezonans Görüntüleme (MRI)

Meme hastalıklarında tanısal yöntemler:

-Diagnostik mammografi

-Meme biopsisi (ince iğne aspirasyon biopsisi, eksizyonel biopsi)

-Klinik meme muayenesi: Yıllık meme muayenesi ve mammografi ile görülmeyen kanserlerin yaklaşık %5'i saptanabilir. Bu muayene sırasında kadınların memelerini düzenli olarak nasıl muayene etmeleri gerektiği de anlatılır.

Meme muayenesi :

Meme muayenesi, sırt üstü yatarken, oturur pozisyonda, eller başın üzerinde ve eller kalçalarda iken yapılmalıdır.Sırt üstü yatarken memeler göğüs duvarına doğru yayılacağı için daha kolay muayene edilebilir. Meme muayenesi sırasında, meme derisinde ödem, kızarıklık, meme başında akıntı, yara, çekilme ve memelerde büyüklük farkı olup olmadığı incelenir. Memeler ortadaki üç parmağın iç yüzü ile ve dairesel hareketler yapılarak muayene edilir, memelerin herhangi bir kadranında kitle olup olmadığı değerlendirilir. Ayrıca koltuk altı ve meme üst bölgesi (supraklaviküler alanlar) de muayene edilmelidir.

-Mammografi: Mammografi ile daha küçük meme kanserleri görülebilir. Tarayıcı mammografi, bilateral iki yönlü çekilir. Kırk yaşın üstünde olan kadınların taramasında kullanılır. Ailesinde birinci derece yakınlarında meme kanseri olanlar 35 yaşından sonra dikkatle takip edilmelidir. Tarayıcı mammografide anormal bulgu tesbit edildiğinde, diagnostik mamografi (tanısal mammografi) ile bu alan büyütülerek bir çok görüntü alınması gerekir. Kanserlerin %5-%15'i mammografilerle görülmez. Sonuç olarak klinik muayenede ele geldiği halde mammografide görünmeyen bir kitle olursa ya da mamografide şüpheli bir lezyon tesbit edilirse bu alandan ince iğne aspirasyon biopsi yapılması gerekir.

-Digital mammografi: Daha yeni bir teknik olup bilgisayar yardımıyla memedeki lezyonları daha net olarak saptayan bir metottur. Elli yaşından genç, yoğun meme dokusu olan perimenopozal kadınlarda daha faydalı bir yöntemdir. Bu teknik uygulandığından beri meme kanseri saptama oranında yaklaşık % 7'lik bir artış tesbit edilmiştir.

-Meme ultrasonu: Özellikle 40 yaşın altında olan kadınlarda memedeki kistik ve solid lezyonları ayırt etmede kullanılır. Meme ultrasonu da bir tarama yöntemidir. Kompleks kistler, akustik gölgeler ve düzgün sınırı olmayan solid kitleler, şüpheli bulgular olarak değerlendirilmelidir. Meme dokusu yoğun olan kadınlarda, mammografi ile belirlenemeyen kitlelerin belirlenmesinde meme ultrasonu önemli olup, ince iğne aspirasyon biopsisi ve lezyondan eksizyonel biopsi alınması da ultrason gözetiminde yapılır.

-Magnetik Rezonans Görüntüleme (MRI): Meme kanseri saptanmasında mammografiden daha hassas, daha pahalı bir yöntemdir. Bu yöntemde radyasyon etkisi söz konusu olmadığı için gebelik sırasında bile rahatlıkla tercih edilebilir.

 

 

Bu makale 18 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Kutlugül Yüksel

Op. Dr. Kutlugül YÜKSEL, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Hacettepe Üniversitesi’nde başladığı tıp eğitimini başarıyla tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yapmış ve 1987 yılında Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olmuştur. Uzmanlığı sonrasında Afşin Devlet Hastanesi, Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Özel Akay Hastanesi, Özel Çağ Hastanesi ve HRS Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi gibi birçok kurumda görev yapmış olan Op. Dr. Kutlugül YÜKSEL, 2010 yılından beri Ankara'da bulunan özel muayenehanesinde hastalarını kabul etmektedir. Ulusal ve uluslararası dergilerde yayınlanmış birçok makalesi ve bildirisi bulunan Op. Dr. Kutlugül YÜKSEL, Sağlık Bakanlığı onaylı “Kadın Hastalıkları" ve  “Doğum ve Kadın Sağlığı Hem ...

Etiketler
Mr
Op. Dr. Kutlugül Yüksel
Op. Dr. Kutlugül Yüksel
Ankara - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube