Meme estetiği hakkında merak edilenler

Meme estetiği hakkında merak edilenler

 

Kadınların bir kısmı memelerinin küçük olmasından yakınırken bir diğer kısmı büyüklüğünden dolayı, bazıları ise memelerinin sarkık olması nedeniyle mutsuz bir ruh hali içerisindeler. Bu bağlamda kadın yaşamında mutluluk, özgüven ve dolayısı ile basari gibi temel konularda meme görünümlerinin bu kadar belirleyici olmasını ve ruhsal durumlarını bu kadar etkilemesini nasıl açıklayabiliriz?

 

İnsanlık tarihi boyunca diğer organlarımızdan farklı olarak meme dokusuna gerek işlevsel gerekse sosyal olarak çok sayıda anlam yüklenmiştir. Mitolojide meme, bolluk ve bereketi temsil etmiştir. Meme dokusu bebek emzirme nedeniyle temel besin kaynağı olmasının yanında kutsal görülen anneliğin de simgesi olmuş, anne sevgisi ve şefkat duygusuyla birlikte anılmıştır. Tüm bunlardan farklı olarak nipple-areola kompleksinin ( meme ucu ve bunun çevresindeki koyu renkli dairesel alan) erojen bir doku olması nedeniyle, cazibe, erotizm ve cinselliği de çağrıştırır. Bir diğer özelliği ise vücudun ön yüzünde meme dışında belirgin bir hat oluşturan başka bir bölge olmamasından dolayı, doğrudan bakışları üzerine çekmesi; ayrıca omuz, kalça ve basen genişliği arasındaki farkları yumuşatarak geçişi sağlaması sonucunda vücudun estetik görünümüne katkıda bulunmasıdır. Amerika’da yapılan bir çalışmada işkadınlarının sahip oldukları meme boyutlarının, erkek is arkadaşları tarafından profesyonel olarak değerlendirilip değerlendirilmemelerini doğrudan etkilediği savunulmuştur. Tüm bunlar, hakli olarak kadınların bilinçaltında dahi olsa memelerini neden bu kadar önemsediklerini açıklar.

 

Meme dokusunu vücut hatlarından ayrı olarak düşünmek hatalı olur. Boy, kilo, kalça ve omuz genişliği gibi parametrelerle birlikte bir bütün olarak değerlendirilmesi gerekir. Meme sekil ve boyut olarak mükemmel olsa bile eğer vücut hatları ile uyumsuz ise güzel görünmeyecektir. Örneğin beli ve baseni tam saran giysiler giyildiğinde, göğüs bölgesinde giysi bol veya göğüsleri orta kısımda toparlayacak şekilde dar kalmamalıdır. Dekolte giysiler, mayo veya bikini giyildiğinde meme ek olarak birtakım desteklere ihtiyaç duymamalıdır. Kişi kendisini böylelikle mutlu, rahat ve güzel hissedecektir. Bu da çevresindeki insanlara özgüven olarak yansıyacaktır ki; ilk izlenimde bu çok önemlidir. Meme seklini matematiksel olarak tarif edebilmek mümkün değil ancak tanımlamak gerekirse karşıdan bakıldığında tepesini meme başının oluşturduğu konik şekilde, meme dokusunun sarkarak altındaki oluğu geçmediği, diri görünümlü, yandan bakıldığında ise damlamsı şekilde olan meme estetik ve güzel meme olarak değerlendirilebilir. Bu nedenle meme ameliyatlarında Plastik cerrah, memenin bu kendine has sekline ulaşabilmek için sadece bilgi ve tecrübesini değil ayni zamanda hayal gücünü, vizyonunu ve bir heykeltıraş gibi sanatsal yönünü ön plana çıkarmak zorundadır.

 

Memelerin altından geçecek şekilde, göğüs çevresinin ölçümü sutyen bedeninin rakamsal değerini verir (75, 80 vb). Meme uçlarından geçecek şekilde ölçüm yapıldığında ise, meme altından yapılana göre daha yüksek bir değer bulunur. Bu iki değer arasındaki fark 6.5 cm.den küçükse A olarak kabul edilir ve her 6.5 cm artışında da B; C;D;DD olarak büyür. Böylece sutyen bedeninin cup ölçüsü de bulunmuş olur ve rakamsal değerin yanına yazılır(75B,80A gibi).
 

Ergenlikle başlayan meme gelişiminin tamamlanması için 18 yas civarını beklemek gerekir. Bu yastan sonra herhangi bir zamanda ameliyatı planlanabilir. Eğer kişinin psikolojisini çok etkiliyor, alay konusu oluyor, dışarıdan arzu edilmeyen bakışlara maruz kalıyor ve içe dönük, utangaç olmasına neden oluyorsa ya da çok büyük memelerde olduğu gibi boyun, sırt ve omuz ağrısına, kollarda uyuşukluğa, aktivite kısıtlanmasına, sutyen yerlerinde kesiklere, meme altında mantar enfeksiyonları pisikler ve kötü kokuya neden oluyorsa, nefes almasını zorluyorsa ameliyatı ertelememek gerekir.

 

Estetik amaçlı ameliyatların temel olarak tek bir amacı vardır: Ameliyat edilmesi istenen doku yada organdan kaynaklanan ruhsal, sosyal yada fiziksel sıkıntının giderilerek mutluluk ve özgüven olarak kişiye dönüşümünü sağlamak. Meme operasyonlarında da bunu sağlayabilmek için pek çok teknik geliştirilmiştir. Gün geçtikçe hasta memnuniyetinin yüksek olduğu teknikler ortaya çıkmaktadır. Hangi tekniğin kullanılacağı konusunda hastanın beklentileri, meme büyüklüğü ve cerrahin kişisel seçimi rol oynar. Her cerrahin tercih ettiği bir teknik vardır ve bu tekniğin sonuçlarının hasta tarafından önceden bilinmesi gereklidir. Aynı şekilde hastanın beklentilerinin de cerrah tarafından net bir şekilde anlaşılmış olması lazımdır.

Meme büyütme ameliyatları hastanın kendi dokusu kullanılarak yapılabileceği gibi meme protezleri kullanılarak da yapılabilir.
 

Estetik amaçlı meme büyütme ameliyatlarında hastanın memelerine yağ dokusu enjeksiyonu yapılarak büyütme işlemi gerçekleştirilmiş olur. Gerek uzun dönem estetik sonuçları gerekse, birtakım memeye yönelik tetkiklerin tanısal güvenilirliğini azaltması açısından pek çok cerrah tarafından tercih edilmeyen bir tekniktir.
 

Meme büyütme (protez) ameliyatları meme areolasının (meme bası çevresindeki koyu kısım) alt kısmından, memenin alt kıvrımından, koltuk altından nadiren de göbekten yapılan kesilerden biri seçilerek uygulanır. Meme protezi, ya hemen meme dokusunun altına, ya da meme dokusuyla birlikte göğüs kasının altına konur. Her tekniğin farklı avantaj ve dezavantajları vardır.
 

Meme protezlerinin hemen hepsinin dış kısmı silikon bir kılıftan yapılmıştır. Bu silikon kılıfın yüzeyi düz veya pürtüklü olabilir. Kılıf içerisini dolduran materyal ise yağ, serum veya silikon jeldir. Bazı protezlerin ise içerisinde iki ayrı bölümde olmak üzere hem serum hem de silikon jel bulunur. Bazı protezler şişirilebilirken bazı protezlerin hacimleri sabittir. En çok kullanılan protez türü; içi silikon jel dolu meme protezleridir, çünkü bu protezlerin sonuçları diğerlerine göre daha iyidir. Sekil olarak da yuvarlak (round) ve anatomik ( damla seklinde) protezler mevcuttur. Yuvarlak şekilli protezlerde alçak, orta ve yüksek profilli alt grupları vardır.

 

Kulanılacak protez ve yerleşim alanı, hasta ve cerrahin birlikte karar verebileceği bir konudur. Hastamız, doğal görünümlü bir meme, üst kısmi belirgin bir meme, tamamen protez olduğu belli bir meme, giysilerden kendisini gösterecek meme, ameliyatlı olduğu belli olmayacak şekilde minimal değişiklik yapılmış meme vb. olarak nasıl bir meme istediğini anlattıktan sonra hastanın beden ölçüleri ve göğüs yapısının muayenesi yapılır. Bu muayeneden sonra estetik cerrah, hastanın istekleri ile beden yapısının uygunluğunu değerlendirip eğer gerekli ise, kendi estetik vizyonu ve tecrübesi doğrultusunda daha iyi bir sonuç için önerilerde bulunur. Daha sonra hangi tür protez kullanılacağına karar verilir. Eğer hastanın serumlu veya silikon jelli olarak herhangi bir ısrarı yok ise cerrah sonuçlarına güvendiği protez türünü kullanacaktır. Bazı özel durumlarda estetik cerrah hastanın isteklerinin iyi olmayacağını tereddütsüz bir şekilde anlatmalıdır. Örneğin; yüzücü bir bayanın göğüs kasının altına protez yerleştirilmesinin uygun olmayacağı gibi.

 

 

Meme protezlerinin (özellikle kas altına konulduğunda), süt verme işlevi ve hamilelik üzerine negatif etkileri söz konusu değildir.

 

Meme büyütme (protez) ameliyatlarında genel olarak his duyusunun etkilenmesi beklenmez.

 

Meme büyütme işleminde kullanılan silikona bağlı meme kanseri geliştiğini gösteren herhangi bir kanıt bulunamadığı gibi son yapılan çalışmalarda meme protezi olan bayanlarda meme kanserinin, meme protezi olmayanlara kıyasla yaklaşık % 30 daha az görüldüğü ortaya konulmuştur.

Meme ameliyatları sonrası, eğer hastanın yara iyileşmesi normal ise basarîli bir meme büyütme ameliyatı sonrası kalacak iz yok denecek kadar azdır, zaten bir süre sonra da yok olup gider. Meme küçültme ameliyatlarında ise mutlaka iz kalacaktır. Önemli olan bu izin ne kadar az bir alanda ve ne kadar belirsiz olduğu, sutyenden ve giysilerin dekoltelerinden dışarıya taşıp taşmadığı ve özel hayatini negatif olarak etkileyip etkilemediğidir. Klasik ters “T” tekniklerinde areola (meme ucu çevresindeki koyu alan) çevresinden başlayıp aşağıya doğru inen ve memenin altındaki doğal kıvrımdan her iki yana uzanan, hem dikey hem de yatay kolları olan ters “T” seklinde bir iz kalır: 1970’lerde ortaya atılan ancak, planlanmasında bir takim değişiklikler yapılması, uygulama aşamasında da tekniğe liposaksin eklenmesi sonrasi, daha güzel bir meme sekli elde edilebilmesiyle, yaklaşık on yıl önce popüler olan “vertical Mammoplasty” tekniğinde ise meme altındaki kıvrımda yatay iz bırakılmamaktadır. Ameliyat sonrasi iz ters“T” seklinde değil de sadece “I” seklinde düz bir dikey çizgi olarak kalır. Bu iz de oldukça iyi iyileşir ve hastayı özel ilişkilerinde kesinlikle rahatsız etmeyen, belli belirsiz bir izdir.

 

Meme küçültme (reduction mammoplasty) ameliyatlarında, süt üreten bezler ve sütü meme ucuna taşıyacak kanallar mutlaka etkilenecektir fakat etkilenmenin boyutu ve kalıcı olup olmayacağı tercih edilen teknikle doğrudan ilişkilidir. Meme başı duyusundaki etkilenme derecesi de ayni şekilde teknikle ilişkili olarak değişecektir. Bazı meme küçültme ameliyat tekniklerinde meme ucu duyusu tamamen kaybolmakta, bazılarında ise hiç değişmemektedir.

 

Meme küçültme ameliyatları sadece estetik amaçla değil, aynı zamanda sağlık amacıyla da yapılabilir. Bazı büyük memeler kişinin ruh sağlığını etkiler veya asosyal bir kişiliğe sokar ise yada bel ve boyun ağrısı, meme altında pisik ve mantar oluşumları, yatarken nefes almada zorluk, yürürken çabuk yorulma gibi sıkıntılara neden oluyor ise meme küçültme ameliyatları zaten bu sıkıntılardan kurtulmak için gereklidir.

 

Yapılan çalışmalar göstermiştir ki meme küçültme operasyonu geçiren bayanlarda kanser gelişme riski, küçültme operasyonu geçirmeyenlere oranla %40 civarında azalmıştır.

 

 

 

Meme ve areola asimetrileri hem küçültme hem büyütme hem de dikleştirme operasyonlarında simetrik hale getirilir. Eş zamanlı olarak meme sarkıklıkları da düzeltilir. Eğer meme büyüklüğü normal ama sarkıklık mevcut ise büyüklük değiştirilmeden sadece meme dikleştirme ameliyatı uygulanır.

 

 

Büyük memelerin sarkık olma olasılığı daha fazlayken, bazen hamilelik, emzirme vb. nedenlerden dolayı küçük memeler de genç ve dik görünümlerini yitirerek sönmüş bir balon gibi sarkık görünebilirler. Meme büyüklüğünü değiştirmeden sadece sarkıklığın giderilmesi ameliyatlarına meme dikleştirme ameliyatı denir. Çok sayıda meme dikleştirme ameliyat tekniği vardır. Bu ameliyatların bir kısmi lokal anestezi altında yapılabilir. Sonuçları mutlu edicidir. Bu ameliyat sonrasi memeler diri bir görünüm kazanırlar.

 

 

 

Meme ucunun içeride olması hem görünümü nedeniyle sıkıntı nedeni olur, hem cinsel hayati etkiler hem de emzirme döneminde birtakım yetersizliklere yol açar. Meme başı, cerrahi olarak dışarı çıkarılabildiği gibi çok çıkıntılı meme ucunu da küçültmek mümkündür.

 

 

 

 

Erkeklere meme küçültme ameliyatı

 

Erkeklerde meme büyümesi bazı ilaçların kullanılması sonucu olabilir, bazı hastalıklarda da meme büyümesi gelişebilir. Bazen de (örneğin vücut geliştirme için) hormon kullanan kişilerde meme büyüyebilir. Bunların dışında bebeklik ve ergenlikte olduğu gibi tamamen fizyolojik meme büyümeleri de olabilir. Erkeklerdeki bu meme büyümesine jinekomasti denir. Jinekomasti ameliyatında fazla gelişmiş meme dokusu alınır. Operasyona liposuction da eklenebilir. Jinekomasti ameliyatları, sonuçları oldukça doğal ve iz problemi olmayan mutlu edici ameliyatlardandır.

Bu makale 14 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Hasan Fındık

Etiketler
Estetik cerrahi
Op. Dr. Hasan Fındık
Op. Dr. Hasan Fındık
İstanbul - Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube