Medikal ketojenik diyet

Epilepsi Nedir? Epilepsi çocukluk çağında görülen nörolojik sorunlar arasında önemini korumaktadır. Merkezi sinir sisteminde işlev gören nöronlarda ani, anormal deşarjlar sonucunda ortaya çıkan farklı görünümlerdeki yineleyici bozukluklar epilepsi olarak tanımlanmaktadır. Aslında epilepsi aileler için korkutucu bir kelime olsa da birden fazla nöbeti tanımlamak için kullandığımız bir terimdir.. Ancak tek bir nöbet de olsa EEG anormalliği gibi tekrar riskini arttıran durumlar var ise yine epilepsi tanımını kullanmaktayız. Epilepsi pravalansı ülkemizde 16 yaş altı çocuklarda % 0,8 olarak bildirilmiştir.Bu oran aslında çok da nadir görülen bir durum olmadığını göstermektedir. Epilepsinin pek çok nedeni vardır. Biz çocuk nörologları, çocuğun neden nöbet geçirdiğini her zaman tanımlayamayabiliriz. Ayrıca ne zaman tekrarlama göstereceğini de tahmin etmek mümkün değildir.Tek nöbetten sonra daima EEG ve gerekli durumlarda beyin MR görüntülemeleri yaparız.

Medikal ketojenik diyet

Ne Zaman Tedavi Başlanır?
Genel olarak ilk nöbetten sonra %30 gibi oranlarda tekrarlama görebiliriz. Bu nedenle ilk nöbet sonrasında, çocukta tekrar riskini arttıran bir durum yok ise tedavi başlamadan takibe alırız. Tekrarlayan nöbeti olanlarda önce tek ilaçla tedavi başlanır. Ancak 2-3 ilaca ragmen nöbetler devamlılık gösterirse dirençli nöbet olarak kabul edilir. Ne yazık ki epilepsili çocukların yaklaşık %20’si hiçbir ilaca yanıt vermeyebilir. Dirençli epilepsi olgularında ketojenik diyet tedavisi kullanılacak önemli bir tedavi yöntemidir.Bu diyetin farklı şekilleri olan modifiye Atkins diyeti ve düşük glisemik indeks tedavileri de çokça kullanılmaktadır.

Ketojenik Diyet Nedir?
Ketojenik diyet yüksek oranda yağ, büyümeyi sağlayacak düzeyde protein ve düşük karbonhidrat içeren bir tıbbi tedavi yöntemidir. Açlığın nöbetler üzerinde olumlu etkileri ilk olarak MÖ 400 yıllarında Hipokrat tarafından bildirilmiştir. Açlığın epilepsiyi tedavi ettiğine dair ilk bilimsel yayın ise 1921 yılında Amerika’da Mayo klinikte Dr. Wilder tarafından sunulmuştur. 1990’lı yıllarda Charlie’nin hikayesiyle tekrar gündeme gelen ketojenik diyet günümüzde tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaya devam etmektedir.
Normal durumlarda beyin enerji kaynağı olarak glikoz kullanmaktadır. Ketojenik diyette vücutta glikoz yerine yağların kullanımına geçiş olmaktadır. Vücudun birincil metabolizmasının, glikoz kullanımından yağ temelli enerji kaynağına dönüşümü nöbetlerin kontrol edilmesini sağlamaktadır. Vücut enerjiyi karbonhidratlar, yağlar ve proteinler gibi 3 temel gıda kaynağından alır. Günlük kalori alımın önemli kısmını karbonhidratlar oluşturur. Vücut bu karbonhidratları enerji üretimi için glikoza dönüştürür. Açlıkta olduğu gibi glikoz desteği sınırlı olur ise vücut enerji için yağları yakmaya başlar. Ketojenik diyetteki kişi karbonhidratlar (glikoz) yerine yağ yıkıcı metabolizmayı uyararak enerjiyi dışardan aldığı yağları harcayarak sağlar. Yağların yıkılması ile keton
cisimleri olarak adlandırılan artıklar kanda birikir. Bu artıklardan beta hidroksibütirik asit karaciğerde metabolize edilerek beyin tarafından enerji kaynağı olarak kullanılır.

Ketojenik Diyetin Etki Mekanizması Nedir?
Diyetin etki mekanizması ile ilgili farklı görüşler ve çalışmalar vardır:
-Uzun süreli ketozis sonrası yağ asitlerinin, beyin enerji depolarına, hücrelerin enerji kaynağı olan mitokondrilere ve hücre yenilenme yolaklarına etkileri vardır.
-Diyet sadece nöbet önleyici değil aynı zamanda çeşitli nörolojik ve davranışsal bozuklukların tedavisinda rol oynayan nörotransmiterlerin seviyelerini etkiler.
-Beyinde çeşitli nöromodülatörlerin etkisini düzenler.
-Nöbet duyarlılığını değiştirmede nöronlar ve onları destekleyen hücresel metabolizmaya duyarlı yolakları etkiler.

Ketojenik Diyet Kimlere Uygulanabilir?
Ketojenik diyet günlük nöbetleri olan, en az iki ilaç tedavisine rağmen nöbetleri kontrol altına alınamayan ve cerrahi şansı olmayan dirençli epilepsilerde tedaviye alternatif bir seçenek oluşturmaktadır. Ayrıca diyetin çok yararlı olduğu bilinen bazı hastalıklarda da olabildiğince erken başlanması önerilmektedir. Bu özgün hastalıklar arasında GLUT-1 eksikliği, piruvat dehidrogenaz eksikliği, infantil spazm (West sendromu), Dravet sendromu, Doose sendromu, Rett sendromu, tuberosklerozis kompleks, mitokondriyal hastalık ve çoğunlukla hazır mama tüketen çocuklar sayılabilir. Ketojenik diyet her çocuk için özel olarak hazırlanır. Diyet bu konuda deneyimli çocuk nöroloji uzmanı ve bu alanda eğitim almış bir beslenme uzmanı tarafından yakın izlemle takip edilmelidir.

Ketojenik Diyet Başlanmasında Yaş Önemli mi?
Küçük yaştaki çocuklarda biraz daha iyi nöbet kontrolüne eğilim vardır. Literatürde erken yaşta başlanan hastaların daha fayda gördüğü bildirilmektedir. Bununla birlikte ergenlik döneminde ve hatta erişkinlerde de kullanılabilir.

Ketojenik Diyet Nasıl Başlanır ve Yan Etkileri Var mı?
Diyete başlanmadan önce ketojenik diyet ekibiyle ailenin beklentisinin tartışılması, ketojenik diyetin başarısını etkiler. Her çocuk için beklenti gerçekçi bir şekilde saptanmalı ve minimum 3 aylık tedaviden sonra tedaviye devam kararı tekrar değerlendirilmelidir. Aileye ketojenik diyet eğitiminde öğünlerin hazırlanması, hasta olunduğunda nasıl yönetileceği, besinsel eklemeler öğretilir. Uzun ve kısa sürede meydana gelebilecek yan etkileri aileye belirtilir ve tedaviye başlanmadan önce onam formu alınır.
İster nöbet ilacı olsun, ister diyet tedavileri olsun her tedavi yönteminin bilinen veya potansiyel yan etkileri olabilir. Tedavi başlamadan önce ailelere verilen eğitimler sırasında karşılaşılabilecek istenmeyen etkiler açısından bilgilendirmeler yapılmaktadır. Diyet başlangıçta açlık şeker düşüklüğüne (hipoglisemi) neden olabilir. Bu nedenle ilk günlerde günlük keton ölçümleri ile birlikte kan şekeri takipleri yapılmaktadır. Ketozise bağlı kusma, huzursuzluk, yüzde kızarma ve yorgunluk olabilir. Sıvı kaybı, kabızlık, reflü, kilo değişiklikleri, vitamin ve mineral eksiklikleri, böbrek taşı, kolesterol yüksekliği, kemik metabolizması değişiklikleri gibi sorunlar bildirilmiştir. Vitamin ve mineral eksikliği açısından tedavi süresince hastalara takviyeler önerilmektedir. Ketojenik diyette başarının anahtarı ailenin diyete uyumudur. İyi bir diyet uygulaması ve takibi ile çocuğun nöbetlerinde azalma olabilir, algılarında ve motor becerilerinde artış gözlenebilir.

Ketojenik Diyetin Etkisini Ne Kadar Sürede Anlarım?
Her çocuğun metabolizması farklıdır. Bazı çocuklarda keton kısa sürede istenilen düzeye ulaşırken bazılarında bu süre daha uzun sürmektedir. Ketojenik diyetin tam etkinliği için diyet en az 3 ay süreyle uygulanmalı, diyet iyi ilerliyorsa 2 yıl devam ettirilmelidir. İki yılın sonunda nöroloji uzmanının değerlendirmesiyle sonlandırılmalı veya devam edilmelidir.

Ketojenik Diyet Alan Çocuğun Takibi Nasıl Yapılır?
Ketojenik diyet alan çocuk birinci ay sonunda ve devamında en az 3 ay aralıklarla nöroloji uzmanı tarafından takip edilmelidir. 1 yaşın altındaki çocukların daha sık takip edilmesi gerekebilir. Kontrollerde muayenenin yanı sıra laboratuvar incelemeleri ve EEG’ler yapılmaktadır. Gerekirse böbrek ultrasonu, EKO veya kemik mineral dansite ölçümü yapılmaktadır. Gerekli olduğunda izlemde EEG kontrolü yapılarak ketojenik diyet etkinliği izlenmektedir.

Bu makale 8 Ağustos 2023 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Serdal Güngör

Prof. Dr. Serdal Güngör, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini  başarıyla tamamlayarak Tıp Doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tamamlayarak Çocuk Nörolojisi uzmanı olmuştur. 2008 yılında doçent, 2014 yılında profesör ünvanını almıştır. 

Prof. Dr. Serdal Güngör, Mesleki çalışmalarına ise Medical Park Antalya Hastanesi'nde devam etmektedir

 

 

Etiketler
Eeg tetkiki
Prof. Dr. Serdal Güngör
Prof. Dr. Serdal Güngör
Antalya - Çocuk Nörolojisi
Facebook Twitter Instagram Youtube