LOHUSALIK DÖNEMİ VE RUHSAL DEĞİŞİKLİKLER


Doğumdan sonraki 6 hafta sonunda gebeliğin yarattığı fizyolojik ve psikolojik değişimlerin gebelik öncesi haline dönmesidir.
Çok erken lohusalık dönemi doğumdan sonraki ilk 24 saati, erken lohusalık dönemi ilk bir haftayı, geç lohusalık dönemi ise geri kalan beş haftayı kapsar.Üreme organları bu altı haftada normal haline döner.
HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER :
Gebeliğin başından itibaren gebeliğe özgü çok sayıda hormon üretilir(beta-HCG,AFP,relaksin,vb).Aynı zamanda gebelik öncesi dönemde var olan bazı hormonların seviyelerinde de yükselme görülür (progesteron,östrojen,prolaktin hormonu gibi).
Östrojen hormonu doğum sonrası kısa sürede gebelik öncesi seviyesine iner.Progesteron hormonunun eski seviyesine dönmesi daha uzun süre-bir hafta- alır.Beta-HCG hormonu on beş gün sonra kandan kaybolur.Prolaktin hormonu ise bebek emdikçe süt üretimini sağladığından kandaki seviyesi aynı kalır.Oksitosin hormonuda uterusun kasılmasını ve eski haline dönmesine yardımcı olurken,aynı zamanda üretilen sütün kanallar içinde ilerlemesini sağlar.
KANAMA
Lohusalıkta doğumdan hemen sonra başlar ve altıncı haftaya kadar devam eder.İlk günden sonra görülen kanamalar daha azdır.
Kanamada artış görülürse nedenlerini araştırmak gerekir.Uterusun eski haline gelebilmesi için gereken involusyonunyeterli olmayışı,placentanın tam ayrılmamış ve kısmi parçasının kalmış olabilmesi veya endometrit gibi infeksyon kökenli olabilir.Mutlaka doktor tarafından değerlendirilmesi gerekir.
LOHUSALIĞIN NORMAL SEYRİNDE ORTAYA ÇIKAN DEĞİŞİKLİKLER:
- Gebelik döneminde artan sıvı nedeni ile kan hacminde artma ve dokular arasında biriken sıvı fizyolojik ödeme neden olur.Lohusalığın ilk saatlerinden itibaren vücutta biriken bu fazla sıvı idrar yolu ile veya terleme ile atılır.
- Gebelik döneminde artmış olan dakika solunum sayısı ile kalp atım sayısı eski değerlerine dönüşür.
- Gebelik döneminde gelişen nefes darlığı,varis,hemoroid gibi dolaşım yavaşlaması ve gebe uterusun bası hissi bebek doğduktan ve baskı ortadan kalktıktan sonra kaybolur.
- İdrar yollarında değişiklikler yaşanır.Gebelik döneminde gebe uterusun mesaneye yaptığı bası nedeni ile mesane kapasitesi azalır ve buna bağlı olarak sık sık ancak az miktarda idrar yapma ihtiyacı olur.Doğumdan sonra bu baskı ortadan kaltığından bu sık idrara gitme durumu kaybolur.Normal doğum sonrası bebeğin doğumu ile vajen giriminde epizyotomi veya başın yarattığı basıya bağlı geçici idrar yaparken yanma hissi veya idrar yapamama durumu şikayet oluşturabilir.Ancak 24 saat içinde bu şikayetler geçer.Mesanede karşılaşılan ve düzelmesi biraz daha uzun bir zaman alan diğer şikayet gülerken veya öksürürken idrar kaçırmadır.Bu durum Kegel egzersizleri yaptırılarak ve ödemin geçmesine yardım ederek kısa sürede tedavi edilir.
İdrar yollarında karşılaşılan bir diğer sorun mesane kaslarının kasılması henüz eski haline dönmediğinden mesane içinde ''artık idrar'' kalır. Bu durumda da bakteriler çoğalabileceğinden idrar yolu infeksyonlarına bu dönemde daha sık rastlanır.Perine bölgesini daha temiz tutarak,ve bol su içerek bu sıkıntının ortadan kalkması sağlanır.
- Saç dökülmesi görülebilir.Ancak geçicidir.
- Vücüt ısısında da değişiklikler görülür.Doğumdan hemen sonra vücuttan ani ısı kaybedilmesine bağlı olarak annede fizyolojik titreme ortaya çıkar, ve beraberinde üşüme hissi olur.Tüm bu şikayetler çok kısa sürede geçer.Ancak vücut ısısı lohusalığın ikinci gününden sonra 38 derece ve üzerinde olursa muhtemelen bir infeksyona bağlı olabilir.Doktorla irtibata geçmeli.
- Lohusalık döneminde değişen hormon dengesine bağlı barsak hareketlerinde yavaşlama ve kabızlık olabilir.Lifli gıda tüketerek ve bol sıvı alarak kabızlık önlenebilir.
- Tiroid hormonları lohusalık döneminde 4 hafta sonra normale döner.Lohusalar hipotiroidiye dönişebilen otoimmun tiroidit riski altındadır.
LOHUSALIKTA RUHSAL DEĞİŞİKLİKLER
Lohusalık döneminde en önemli psikolojik değişiklikler ruhsal labilitedir(değişkenlik-dalgalanma).Postpartum hüzün,postpartum depresyon,ve postpartum psikoz gibi 3 ana başlıkta incelemek gerekir.
Postpartum hüzün
Doğumdan kısa süre sonra yaşanan depresif ruh halidir.doğumdan sonraki 1-5 gün içinde başlar.Belirtileri huy değişiklikleri,depresyon,sık ağlamak,yorgunluk,irritabilite,konsantrasyon azlığı ve keder ile kendini gösterir.Bu belirtiler 10 gün içinde geçer.Nedenleri bilinmemektedir.Tedavisi anneye güven vermek,yakından izlemek ve sıcak bir aile ortamı yaratıp yalnız bırakmamaktır.
Postpartum depresyon
Doğumdan iki hafta sonra ortaya çıkabilir.İlk bir sene içinde her zaman gelişebilir.Postpartum hüzünden daha uzun sürer.Özgül neden bilinmemektedir.Serum ve santral sinir sistemi östrojen,progesteron,kortizol ve betaendorfin düzeylerindeki ani değişiklikler sorumlu tutulmaktadır.Gebede var olan bazı risk faktörleri ile bunun ortaya çıkışı paralellik göstermektedir.Örnek; prenatal depresyon,kişisel-ailevi depresyon öyküsü,gebelik sırasında anksiyete ve depresyon,istenmeyen gebelik,evlilik sorunları,sağlık problemi olan yenidoğan.
Güven ve destek sağlanmalıdır.Beraberinde mutlaka psikoterapi,farmakoterapi uygulanmalıdır.Tedavisi 3 ile 14 ay sürebilir.
Postpartum psikoz
Doğumdan sonra ilk ay boyunca herhangi bir zamanda görülür.Etkilenen kadınların çoğunda psikotik öğeler içeren unipolar depresyon veya bipolar hastalık öyküsü vardır.Belirtiler organik beyin sendromuna benzer,konfüzyon,dikkat kaybı,dalgınlık,sensoriyal bulanıklık görülür.Psikiyatrik konsultasyon gereklidir ve akut durumlarda hospitalizasyon gerekebilir.Prognoz iyidir.Hastalık 2-3 ay sürebilir.
DOĞUM SONRASI AĞRILAR
Uterusun(rahim) doğumdan sonra gebelik önceki durumuna dönmesi rahim kasılmaları ile gerçekleşmekte.Gebelik süresince ağırlık ve hacimce 20-30 kat büyüyen uterus doğumdan hemen sonra % 50 küçülür ve yaklaşık 1 kg kadar olur.Doğumdan 6 hafta sonra gebelik öncesi büyüklüğüne ulaşır.Lohusa bebeğini emzirirken de beyinden salgılanan ''oksitosin'' hormonuna bağlı olarak rahim kasılması sonucu ağrı hisseder.
NORMAL DOĞUM SONRASI EPİZYOTOMİ
Doğru zamanda usulüne uygun açılan ve usulüne uygun tamir edilen epizyotomi ile vajen girişi ve perine bölgesi eski haline yakın bir durumda olur.Epizyotomi yeri lohusalığın ilk haftasında temiz tutulmalı ve o tarafa ağırlık verilmeden oturmaya çalışılmalıdır.Ağrı biraz fazla ise buz uygulanmalı ve analjezik alınmalıdır.
EMZİRME
Gerek normal doğum gerekse sezaryen sonrası hemen emzirme başlamalıdır.Belli aralıklarla ve tempolu bir şekilde emzirme sürdürülmelidir.Emzirme üzerine doğum şeklinin hiç bir olumsuz etkisi yoktur.
Süt üretimini başlatan ana hormonal tetikleyici,annede doğum sonrası hızla azalan östrojen ve progesteron değerleri ve bunu sonucunda memede resptör düzeyinde prolaktinin etkin hale gelmesidir.
Prolaktin süt ütertiminde ana hormondur.Emzirmeyen kadınlarda,doğumdan sonraki ilk 7 günde normale döner.
Her emzirme dönemi geçici olarak prolaktini arttırı.
Emme,areoladaki(meme başı) dokunmaya duyarlı alıcıları uyarır ve beyin üzerinde hipotalamusta tetkleyici rol oynar.Buradan salgılanan oksitosin hormonuda memeden süt boşalmasına neden olur.
Emme ön hipofizden prolaktin,ve arka hipofizden oksitosin salgılanmasına neden olur.Süt üretiminin devam etmesi için bu iki hormona ihtiyaç vardır.
Üretilen süt miktarı emilen süt miktarı ile paralellik gösterir.
Gebeliğin son dönemi ve doğumdan sonraki erken dönemde memelerden ''kolostrum'' salgılanır.Olgun süte göre daha fazla mineral ve protein ve daha az laktoz ve yağ içerir.Çok sayıda immunolojik faktör içermektedir.
CİNSEL İLİŞKİ
Lohusalık dönemi bitiminde yani altı haftanın sonunda cinsel ilişki başlayabilir.Mutlaka bu süre bitiminde önce doktor kontrolunden geçilmeli.
KONTRASEPSYON
Emziren annelerde ovulasyon postpartum 8.haftadan önce olmaz.''Sadece emziren'' annelerde ise 3 ila 6.aylarda başlar.Bu ovulasyon-anovulasyon süresi emzirme sıklığına,süresine,ve ek besinlerin oranına bağlıdır.
Günde toplam süresi en az 65 dakika tutan 5 emzirme öğünü over supresyonu sağlar.
Kontrasepsyon emzirme ile ilgili bir durumdur.
''Sadece emziren'' annelerde kontrasepsyon postpartum üçüncü aydan itibaren başlamalıdır.
''Kısmen emziren ''annelerde veya hiç emzirmeyen annelerede kontrasepsyon postpartum üçüncü haftada başlamalıdır.
DOKTOR NE ZAMAN ARANMALI
- Annenin ateşi 38 dereceyi aşarsa
- Annenin löşisi-kanaması artmışsa veya kötü kokulu ise
- Annenin meme başlarında çatlaklar kanamaya başlaesa
- Anne sık sık epileptiform bayılma nöbetleri geçirise
mutlaka doktorla irtibata geçilmeli